13 Haz 2011 11:37 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:27

HÜRRİYET YAZARLARINI KÖŞE KORKUSU MU SARDI?

AK Parti'yi tebrik etti ama yazısının sonuna koyduğu bir not çok ilginçti...

Ak Parti 3. kez zafer kazandı...
Tablo böyle olunca...
En çok Hürriyet yazarlarının yorumları merak konusu oldu.
Ne yazacaklar?
Bu zaferi nasıl göreceklerdi?
Hürriyet’in 3 önemli ismi bugün yok...
Kötü...
Çünkü bu 3 isim yorumları en çok merak edilenler...
Kimler derseniz:
Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök ve Yılmaz Özdil...

NİYE YAZMADILAR?

Ahmet Hakan dün gece ekran nöbetindeydi... CNN Türk’ün seçim yayınını o götürdü... Hal böyle olunca da Hürriyet’teki köşesini boş bıraktı...

Ertuğrul Özkök ve Yılmaz Özdil ise "izin" günleri dolayısıyla yazmadılar... Merakımızı bir gün öteleyeceğiz artık ne yapalım...

OLGUNLUK GİRİŞİMİ

Gelelim bugün yorumları ile önümüze çıkan Hürriyet yazarlarına... Hürriyet’te günün en ve belki de tek dikkat çeken yazısı Mehmet Yakup Yılmaz’dan geldi... AK Parti muhaliflerinin başında gelen Yılmaz, sonuçları olgunlukla karşılayan bir yazı kaleme almaya niyet etmiş.

"Başbakanı kutluyorum" başlığını attığı yazısı şöyle devam etmiş:

"Memleketimize hayırlı olmasını diliyorum. Bir seçim daha yaptık ve AKP halkımızın yarısının oyunu aldı, Başbakan’ı ve siyaset arkadaşları kutluyorum.
Ebette bu seçim sürecinde bana bol miktarda mektup yollayıp AKP’nin seçimi kazanacağını ve benim moraracağımı söyleyenleri de kutlarım. "

KENDİNİ TUTAMAMIŞ

Mehmet Yılmaz yazının devamında iğnesini batırmayı da ihmal etmiyor.
Bu kez diyor ki:

"Bugün sabah ortaya çıkan tabloda Başbakan’ın etrafında "Padişahım çok yaşa" diye bağıracak hayli kalabalık sayıda insan olacaktır. Ben ise öbür taraftayım: "Mağrur olma sultanım, senden büyük Allah var" demesi gerekenlerden! Recep Tayyip Erdoğan’ın şu anda en çok ihtiyaç duyduğu şey de benim söylediğim söz olmalı. "

KORKUSUSUNU DIŞA VURMUŞ

Ve yazının finalindeki tuhaf ima...
Sanırız Mehmet Yılmaz, AK Parti’nin üçüncü kez iktidara gelmesinin endişesini KÖŞESİNDE yaşıyor. Eleştirileri nedeniyle Hürriyet’ten yollanabileceğini ima ediyor. Şöyle diyor:

"Biliyorum ki Başbakan, benim gibi sorunlara daha çok eleştirel gözle bakanlardan pek hazzetmiyor. Olsun, bizleri sevmek zorunda değil zaten.
Ama bizim varlığımızı kabul etmek ve ona saygı göstermek zorunda.
Demokrasi dediğimiz rejim zaten budur. Farklı olanın farklılığını kabul etmek ve ona saygı göstermek! Önümüzdeki günlerde Allah ömür ve "köşe" verirse ben buna devam edeceğim."