Hürriyet yazarının yazısı kafaları karıştırdı: Fethullah Gülen öldü(rüldü) mü?

Daha önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için “Seviyorum bu adamı” sözleriyle gündeme gelen Ayşe Baykal, bugün yazısında “Öyle komplo teorilerine kafası fazla çalışan biri değilim, üst akılla da işim olmaz. Son zamanlarda dikkatimi çeken ve tehlikeli bulduğum bazı söylemler var, yazmadan geçemeyeceğim. Halk arasında inanılması istenen bir söylenti var; ‘Fethullah Gülen öldü!’ Bir ara sosyal medyada bu konu bir hayli konuşulmuştu hatırlarsanız” ifadelerini kullandı.

“HÜKÜMETİN, ÖLMÜŞ (!) OLAN GÜLEN’İN ADINI KULLANARAK…”

“Medyada yayımlanan söyleşilerin ve görüntülerin bir kurmaca olduğu, ölümün halktan gizlendiği söylemini şahsen birçok açıdan mantıklı ve inanılır bulmadım” diyen Ayşe Baykal, şöyle devam etti:

“Ama orta akıl bir vatandaş olarak düşününce, halkın bu iddiaya inandırılması amacını aslında bir taşla birçok kuş vurmak açısından mantıklı buldum.

Nasıl mı? Anlatayım.

Gülen’in şu meşhur ‘seccadeye ayakkabıyla basılı’ fotoğrafı, özellikle ABD ve Batı’ya vermek istediği ‘Radikal değiliz.’ mesajı olarak yorumlandı fakat cemaate gönül bağı olanlar Gülen’in böyle bir poz vermeyeceği kanaatinde. Durum böyle olunca bu karenin inananlar gözünde Gülen’in itibarının bitirilmesi için hazırlanmış bir montaj olduğuna inanılıyor.

Bir diğer husus; hükümetin, ölmüş (!) olan Gülen’in adını kullanarak siyasi isimleri hedef gösteriyor olması. Gülen’in bir söyleşide ‘Abdullah Gül ile görüştüm.’ ifadesi gibi. Yani Gül’ü siyaseten bitirmek isteyen iktidar Gülen’le bağlantısını da kendi kurguluyor.”

“BİLİRKİŞİ OLARAK HÜSEYİN GÜLERCE BELKİ BİR YORUMDA BULUNUR”

Ayşe Baykal, “Enteresan günlerden geçiyoruz hakikaten. Üst akıl, bizim akıllara takmış durumda…” sözlerinin ardından iddialarını şöyle sürdürdü:

“Öyle görünüyor ki, Gülen’in öldüğünün düşünülmesi sadece peşinin bırakılması ve rahat hareket etmesini sağlamak için değil, bunun yanı sıra Gülen’in toplum nezdinde mazlum konumuna gelmesi isteniyor.

Ya da Amerika ve Hükümet el ele vermiş bizi ‘kekliyor’. Kim bilir, bilirkişi olarak Hüseyin Gülerce belki bir yorumda bulunur.”