04 Ağu 2018 09:21 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:47

Hürriyet yazarına sansür! 'Brunson pazarlığı' yazısı, siteden kaldırıldı!

Hürriyet yazarı Cansu Çamlıbel, Ankara’nın ABD’li rahip Andrew Brunson karşılığında Halkbank’ı hedef alan 2 yeni soruşturmanın sonlandırılmasını talep ettiğini yazdı

Hürriyet, Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel'in, dün "Yanlış anlaşılma mı, Halkbank mı?" sayfayla yayınlanan (3 Ağustos 2018) yazılı siteden. Çamlıbel, Ankara'nın ABD'li rahip Andrew Brunson'ı Halkbank'ı ele alan 2 yeni soruşturmanın sonlandırılmasını talep ediyor.

Çamlıbel yazısında, İsrail'de tutuklu bulundum ve ABD Başkanı Donald Trump'ın anlatılı serbest bırakılan Ebru Özkan'a karışan, ABD tarafının Türkiye'de tutuklanan rayı Andrew Brunson'ın serbest bırakılmasını ümit ederek, ancak Brunson'ın tutukluluk halinin ev hapsine çevrilmesiyle Trump'ın "devrelerinin yandığını" aktardı.

Çamlıbel'in Hürriyet'ten yayından kaldırıldı yazısı şöyledir:

ABD yönetiminin iki Türk bakana yaptırım uygulama kararı Washington'daki siyasi süreçleri sağlamak için bekleyen kimse ile sürpriz olmadı. FETÖ davasından tutuklu Amerikalı din adamı Pastör Andrew Brunson'ın 24 Haziran'daki cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra serbest bırakılmaması için ABD'nin Ankara'daki baskıyı artıracak bir adı hazır adım sırmı. Ankara ile Washington arasında temmuz ayakkabısı sürüyor.

Amerikan tarafının talebi son derece netti; 'siyasi bir rehine' gibi gördükleri Pastör Brunson aleyhindeki 'uydurma' iddiaları düşürülerek 18 Temmuz'daki duruşmanın ardından ülkesine gönderilmeliydi. Türk tarafının genel beklentiler listesi çok uzun olsa da bu tür bir pazarlığa somut bir karşı masalı masaya konulması ihtiyacdu. Ankara tercihini - yine kimseye sürpriz olmayan bir hamleyle - haber ajansı.

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın aylarca bir Amerikan mahkemesinin yargılanarak hükümettiği. Ankara kendisinden yargıya müdahale bekliyor ABD yönetimine 'benden talep etme sen de yap' diyordu. Hakan Atilla'nın Türkiye'ye gönderilmesi için gerekli cezayı çekmeyi düşünüyor paketin Ankara'da kamuoyundaki görüntüyü kurtaracak.

Tersten okunduğunda ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Eylül 2017'de 'Fetullah Gülen'e sıkıştır Brunson' diye formüle ettiği 'ver papazı, al papazı' takasıyla bir başka konfigürasyonla da olsa gerçek olacaktı.

Brunson'a karışık atilla'nın Türkiye'ye gönderilmesi fikrine yeşil ışık yaktı. Hatta ABD'nin Zarrab'lağında Atilla'yla nihayetlenen davadaki Halkbank'a karşı bir cezayı garanti altına almayı garanti altına alıyoruz.

Ancak Washington'un bu iki kuvvetli adımı atması dahi Ankara'nın Halkbank'ta konuşması baş ağrısını çözemeyecekti. Zira Halkbank'ın yayınlanmamış olduğu bilinmeyen sürücü şuydu; İran'a yönelik yaptırımların delinmesi iddiasıyla Halkbank yeniden soruşturma altındaydı. Hem de ABD'de Halkbank'ı hedef alan bir değil, iki yeni soruşturmak bekliyoruz. Trump'ın görevlerini tamamladıktan sonra, iki gün önce Başkan Trump'ın görevlisi gibidir. İkinci soruşturmanın adresi daha da tanıdıktı; Zarrab ve Atilla davalarını içeren New York Güney Bölgesi Başsavcılığı!

Ankara, Brunson'ın salıverilmesi için gerekli kararın söz konusu olduğu ambalajlama söz konusu olduğunda iki soruşturmanın da düşürülmesinin eklenmesi konusunda ısrarlıydı. OFS gibi bir kurumun soruşturmadan vazgeçmesidir. Ankara'nın hikayesi New York Güney Kore Başsavcılığı'nda Halkbank'ın soruşturmasıydı. Trump'ın kişisel avukatı Michael Cohen'i 2016'daki başkanlık seçiminin hemen Trump'la ilişki yaşadığını açıklamaması için porno yıldızı Fırtınalı Daniels'a paraylasın tutuklayan savcılıktan bahsediyoruz.

Türk tarafının, ABD Başkanı Trump'ın kendi kişisel avukatını tutuklamaktan imtina etmemiş bir savcılık nezdinde Amerikan kamuoyundaki imajı malum olan Türk hükümeti lehine müdahalede öngörü beklentisi belli ki Brunson pazarlaması sarpa sarmasında önemli bir factor oldu.

Yine de iki başkentte uzlaşma arayışı hemen çökmeyebilirdi. Ne de olsa karşı tarafın maksimalist taleplerini kabul edilebilir bir zemine çekme mesleği olan diplomasi tam da bu günler için var. Ebru Özkan'ın yazdığı yol kazası ile Ankara'da Washington Brunson Pazarlığı'nda olduğu gibi bir başka boyutta sürüyor olabilirdi. Tabii harita ABD Başkanı Trump, Brüksel'de 11 Temmuz'da NATO zirvesi marjında ​​yaptıkları görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o olduğu için hala Tel Aviv'de tutuşuşuyla birlikte birleşen borsada borsada uzlaşma sağladı.

Sonrası malum ...

Ebru Özkan'ın salıverilmesi için İsrail Başbakanı Netenyahu'ya telkinde bulunan Trump, Türkiye de geçmişe ait olan Brunson'ı salıvermesini beklerken ev hapsi kararıyla zorladılar. Trump'ın 'benim için çok özelsiniz' türünden güzellemelerine muhatap olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olduğu gibi Ankara'da pazarlık öngörülebilmek için herkese şoka uğratan o yaptırım tweet'i varsın dramatik noktanın başlama vuruşu oldu.

Trump'ın muhatabının kendisinin ya da ülkesinin kudretini test ettiğine inandığı bir yırtık gibi bir kuş gibi kalemlik gösterdiğine dünya varsayılanlarca tanık oldu. Ancak Washington ile Ankara'nın bu oğlu dava açmak zorunda kalmazsınız. Evanjelist Başkan yardımcısı Mike Pence'in geleceği tezine de şahsen gelmesi.

Kalın-Bolton, Çavuşoğlu-Pompeo'da devam eden resmi kanallar dışında 'dost' sıfatıyla uzlaştırma topuna giren Amerikalılar ve Türkler olduğu biliniyor. Farklı kanalların mesaj kirliliği yarattımız konuya müdahil pek çok kaynağımdan dinledim. Arka kapı diplomasisine teşne olanların sayısı arttıkça pazarlık iyice dallanıp budaklanmış.

'Krizin sebebi yanlış anlaşılma mı, yeni bir Halkbank iddianamesiyle ilgili, gayri resmi kanallardan arabuluculuğa soyunanların mesajları bulandırması mı?' diye sorarsanız, 'hepsi' derim.

Gelinen noktada artık Ankara'nın Pastör Brunson'ı serbest bırakması çok daha zor. Trump'ın masasında imza beklediği. İşin kötüsü uzun zamandır ilk defa Beyaz Saray, ABD Dışişleri ve Kongre Türkiye'ye yaptırımmalıdır.