Hürriyet yazarı o soruya cevap aradı: Karlov'un öldürüldüğü salonda biri daha mı vardı?
Hürriyet gazetesi yazarı Murat Yetkin, üst düzey bir güvenlik kaynağının cinayetle ilgili yorumunu köşesine taşıdı.
Hürriyet gazetesi yazarı Murat Yetkin, Rus Büyükelçi Karlov'un öldürülmesi sırasında, salonda katilin bir işbirlikçisi, hatta belki talimat aldığı bir kontrolörünün olabileceği ihtimalini yazdı.
Üst düzey bir güvenlik kaynağının cinayetle ilgili yorumunu bugünkü köşesinde aktaran Murat Yetkin, "O da bana, El Kaide ve onun Suriye kolunun eylemlerini böyle mesaj göndererek üstlenmediğini, kendi internet sitesi Minaretül Beydha, Beyaz Minare’de yayınladığını, muhtemelen bunun bir saptırma girişimi olduğunu anlatıyordu. Rus Büyükelçinin 22 yaşındaki polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmesinin El Nusra ve benzeri örgütlerin işi olmayabileceğine dair başka saptamaları da vardı güvenlik yetkilisinin." dedi.
Murat Yetkin, bir başka kaynağının da Büyükelçinin vurulması ve sonrasına dair video kayıtlarını saatlerce izledikten sonra sergi salonunda katilin bir işbirlikçisi, hatta belki talimat aldığı bir kontrolörünün olabileceği izlenimine sahip olduğunu aktardı.
Çünkü katil, görevli olmadığı halde kendisine koruma polisi süsü vererek girdiği binada, herhangi bir koruma polisinden ayırt edilemeyecek şekilde Büyükelçinin arkasında duruyorken, Büyükelçinin konuşmasının daha başlarında adeta bir işaret almış gibi aniden harekete geçiyor, sloganlara ve ateş etmeye başlıyordu.
Ama sonra kaçmaya çalışmıyordu bile. Kaynağım “Adeta bu eylem için talimat aldığı kişi veya kişilerden, ona bir zarar gelmeyeceği teminatı da almış gibi davranıyordu” dedi.
SELEFİ GRUPLARLA İRTİBAT KURMUŞ, AMA GÜVENMEMİŞ OLABİLİRLER
Altıntaş'ın son iki yılda Selefi gruplarla irtibat kurduğuna da değinen Yetkin şöyle devam etti:
"Üst düzeyde görevli kaynağım ise katilin profil dosyasındaki bilgilere dayanarak şunları söylüyordu:
'Son iki yıldır bazı Selefi gruplarla temas kurmuş. Hatta bir ifadeye göre Suriye’ye gidip savaşmak istediğini söylemiş, ancak ona polis teşkilatı içinde kalmasının daha iyi olacağı söylenmiş.
Selefi cihatçı gruplarla, mesela El Nusracılarla somut bağlantı kurduğuna dair işaret yok. Muhtemelen bu durum, Selefilerin bu kişiye güvenmediklerinden, onu polisin, dahası Fethullahçıların kendi içlerine sokmak istedikleri ajan olabileceğinden şüphelenmelerinden kaynaklanıyor.”
KATİL SUSTURULDU MU
Mevlüt Mert Altıntaş'ın neden öldürüldüğüyle ilgili tartışmalara da değinen Yetkin, bunun bir "susturma" operasyonu olabileceğine değinerek şöyle devam etti:
"Erdoğan’ın beyanı baskını yapan güvenlik görevlilerinin de tek tek sorgulandığını gösteriyor. Bu çerçevede güvenlik birimleri, katilin kendisiyle aynı gizli örgütlenmeden bir başka görevli tarafından hedef yapılıp vurulmuş ve böylece –belki de oradan kurtarılma umudu taşıyan katilin sırlarıyla birlikte susturulduğu senaryosunu hala kapatmış değil. Çünkü belli ki devletin en üst katında da bu kuşku varmış ki, sadece cinayet değil, sonrası için de soruşturma başlatılmış; olması gereken de zaten bu."
KÖSTEBEK ŞÜPHESİ
Öte yandan Habertürk'ten Fevzi Çakır, Büyükelçilik içinde bir "köstebek" olabileceği ihtimalinin araştırıldığını belirterek şunları yazdı:
"FETÖ mensubu olduğu belirlenen ve suikast talimatını örgütteki abisinden aldığı değerlendirilen Altıntaş’ın sorumlusunun kim olduğu araştırılıyor. Altıntaş’ın büyükelçilikten biriyle bağlantısının olup olmadığına da bakılacak. Bu çerçevede, büyükelçinin sergiye korumasız gittiğinin haber verilmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Soruşturmaya dahil olan Rus heyetin, büyükelçilik içinde “köstebek” olup olmadığını araştıracağı kaydedildi."