Hürriyet yazarı o sorunun cevabını aradı: Danışmanları Erdoğan'a her şeyi anlatıyor mu?
Murat Yetkin, Türkiye'deki ve dış politikadaki bazı sorunların Cumhurbaşkanı Erdoğan'a aktarılmadığı iddiasını gündeme getirdi
Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin,
Türkiye'deki ve dış politikadaki bazı sorunların Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan'a aktarılmadığı bilgisini gündeme getirdi. Yetkin,
bazı bürokrat ve bakanların adım atmakta zorlandığını söylerken,
"Piyasada o sabır yok" ifadesini kullandı.
"Danışmaları Erdoğan'a her şeyi anlatıyor mu?" başlığıyla bir yazı
kaleme alan Yetkin, piyasanın sabırsızlığına vurgu yaparak "O
yüzden danışmanlarının bütün bunları Erdoğan'a anlatıp anlatmadığı
meşru bir sorudur" dedi.
İşte Murat Yetkin'in yazısından ilgili bölüm:
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi özgün bir tasarım. Bütün yürütme
yetkileriyle beraber, yasama organı Meclis'teki iktidar partisinin
yönetimi de Cumhurbaşkanı tarafından yürütülüyor. Türkiye'de sistem
CB-odaklı olarak merkezileşmiş bulunuyor. Böylece sıradan
sistemlerde ya Cumhurbaşkanı, ya Başbakana hesap veren, yetki ve
sorumluk alanları belirlenmiş bakanlar varken. CB Hükümet
sisteminde CB'na bağlı başkanlıklar ve bürolar da var ve bunların
bazılarının yetki ve sorumlulukları bakanlarınkiyle örtüşüyor.
Örneğin CB Bütçe ve Strateji Başkanlığı ile Hazine ve Maliye
Bakanlığının görev ve yetki alanları arasında örtüşmeler var.
Dolayısıyla örneğin Bakan Berat Albayrak'ın ana hedefi enflasyonla
mücadele olarak ilan edip kamu harcamalarının kısılacağını
açıklamasından sonra, CB Erdoğan 100-gün programında yüksek kamu
harcaması gerektirecek dev projeler açıklamasındaki farklılığın bir
koordinasyon eksikliğinden mi kaynaklandığı sorusu yanıt
bulamıyor.
Bugünlerde Ankara'daki hareketliliği gözleyenler için ikincil karar
mekanizmalarında ve ayrıca bugünlerde Ankara'da ikincil karar
ve/veya uygulama mekanizmalarındaki ataleti gözlemek zor değil.
Bazı bürokrat, hatta bakanların net siyasi talimat eksikliği
gerekçesiyle hata yapmaktan çekinerek somut adım atmaktan çekindiği
yaygın olarak konuşuluyor. Bu durum, hükümetin büyümeyi sürdürmek
için ihtiyaç duyduğu doğrudan yabancı yatırımcıların kanalı olan
Türkiye'deki yabancı şirketler, bankalar, büyükelçilikler
tarafından da gözleniyor. Çünkü örneğin Türk Lirasının ABD Doları
ve Avro karşısındaki değer kaybı sadece Türk vatandaşlarını ve
yatırımcısını değil, alım gücünün düşmesi nedeniyle Türk halkına
ürünlerini satmak amacıyla gelen ve önlerini görmek isteyen yabancı
yatırımcıları da etkiliyor. Kur krizi ise bir şekilde ABD ile
siyasi krizle ilişkili halde.
ABD ile kriz ise rahip Brunson'un tutukluluk haline indirgenmiş
durumda. Oysa bu kriz sadece ABD ile ilişkileri germiyor. Başka
ülkelerden yatırımcılar da ABD ile krizin kalıcı bir soruna dönüşüp
dönüşmeyeceğini görmek için beklemeye geçiyor.
Bir başka sorun da şu anda unutmuş göründüğümüz Suriye'de
yükseliyor. Sınırlarımıza yakın İdlib şehrinde hem her renkten
cihatçının, hem de IŞİD, El-Kaide gibi terörist unsurların varlığı
biliniyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu daha önce Çavuşoğlu
daha önce, Suriye rejiminin İdlib'e saldırmasının Türkiye'ye yeni
bir göç dalgasına neden olacağı uyarısında bulunmuştu.
Üstelik bu defa göç dalgasının içine cihatçı ve terörist unsurların
karışması ihtimali daha yüksek. Bu ihtimal ise İdblib'ten muhtemel
göç ile terörist unsurların gelme ihtimali, Türkiye'deki yatırım
ortamı üzerinde, kur krizinin ek olarak bir baskı oluşturacaktır.
Bu durumda, Rusya ve ABD ile işbirliği İdlib krizini önlemek Esad
rejimine sürekli çıkışmaktan daha çabuk sonuç getirebilir.
ABD ile ilişkilerde hem ABD, hem Türkiye'nin atması gereken adımlar
biliniyor. CB Erdoğan ve AK Parti hükümetinin, CB Hükümet sistemine
geçiş için belli bir zamana ihtiyaç duyduğu biliniyor. Kimine göre
bayram sonrası, kimine göre 1 Ekim Meclis açılışı, kimine göreyse
bu geçiş süreci yıl sonunu bulabilir. Ankara'da adım atmakta
zorlanan bakan ve bürokratlar bir süre daha bekleyebilir, ama
piyasada o sabır yok. O yüzden danışmanlarının bütün bunları
Erdoğan'a anlatıp anlatmadığı meşru bir sorudur.