06 Eyl 2011 07:43 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:46

HÜRRİYET YAZARI AHMET HAKAN'A ÇAKTI!

Hürriyet yazarları artık birbirine çakmaya başladı. Dün Ahmet Hakan Özkök'e göndermede bulunmuştu. Bugün Ahmet Hakan'a çakıldı!

Hürriyet yazarı Ömür Gedik, Ahmet Hakan'ın eleştiri üslubunu eleştirdi. Ahmet Hakan'ın eleştirirken kırıp dökmeyi sevdiğini, üstüne üstlük bir de bununla övündüğünü belirten Gedik, kendi eleştiri tarzının daha soft, daha yapıcı olduğunu iddia etti.

İşte Ömür Gedik'in bugünkü yazısından ilgili kısım...

Ahmet Hakan’a soruyorum Ahmet Hakan, “En sevdiğim hobi sanatçı yıpratmak” başlıklı yazısında “Bir filme gitmeyin bile derim” dedikten sonra nedenlerini sıralamış.

Eleştirirken “berbat”, “dandik”, “sersemce”, “bayağı” sıfatlarını cömertçe kullanmakla övünmüş.
Acımasızca eleştiriyi şirin göstermeye, haklı çıkarmaya çalışmış.

Beni bilen bilir, Ahmet’in tam tersine, kırmadan eleştirmeyi, eleştirirken bile bir sonraki cümlede gönül almayı, güzellikleri ortaya çıkarmayı tercih ederim.
Bu nedenle “En sevdiğim hobi yıpratmadan eleştirmek” diyorum ve nedenlerimi de şöyle sıralıyorum.

BİR: Çünkü ben entele yaranma endişesi kaynaklı olduğunu düşündüğüm, acımasız eleştiri yaparak kendine hava katma geleneğini tarumar etmek istiyorum. Kişisel egolardan uzaklaşmak, eleştirirken adaletli, önyargısız ve iyi niyetli olmak gerektiğini savunuyorum. Ahmet Hakan’ın eleştirdiği aşırı pohpohlama kadar, tercih ettiğini söylediği yerin dibine sokmanın da yanlış olduğunu düşünüyorum.

İKİ: Çünkü ben Ahmet Hakan’ın deyişiyle ‘sersemin sersemi’ bir filmde bile, arandığında bir cevher bulunabileceğine inanıyorum. Bir yazarın, eleştiriyle birlikte bu olumlu yönleri ön plana çıkararak, yol göstererek bir sonraki işe katkıda bile bulunabileceğini düşünüyorum.
ÜÇ: Çünkü ben bir filme, bir diziye ne kadar emek harcandığını, bu işin ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyorum. İnsanların emeklerinin sonucunu acımasızca aşağılayarak, eleştirerek, yorgunluklarının üzerine hayal kırıklığı ve öfke koymak istemiyorum.

Ve DÖRT: Ahmet Hakan’a soruyorum; modern dünya cezayla, sopayla değil, ödülle, sevgiyle eğitimi savunurken, sanatçı yıpratmayı savunman niye?

Ömür Gedik/Hürriyet