Hürriyet-Sözcü kardeşliği!
Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.
“Hiçbir şeye şaşırma, hakikâtin de insanların da iki yüzü vardır.”
Yoldaşlar, sırdaşlar, felaket arkadaşlarım…
Amin Maalouf, en sevdiğim kalemşörlerden biri.
Ben de bugün sizi Maalouf’un bu veciz sözüyle karşılıyorum.
Karşılıyorum çünkü şaşkınım.
Şaşkınım çünkü medya mahallemizde, sessiz sedasız bir devrim oldu.
Devrim oldu da haberimiz yok.
Diyeceksiniz ki bre deli Keskin, yaşlılıktan senin kafa da iyice gitti ha!
Vallahi de, billahi de, tillahi de gitmedi.
Şaşkınlığımın nedenini buyurun, Sözcü gazetesinin internet sitesinde yayımlanan,
şu haberden anlayın:
‘’Türk basının en prestijli, en deneyimli kalemlerinden Sedat Ergin ve Mehmet Yılmaz artık SÖZCÜ TV'de... Yakın tarihin tanıklığı, gündemde olup bitenlerin röntgeni, siyaset kulislerinde konuşulanların derin analizi, ekonomideki gelişmeler, sokağın yargının nabzı ve merak edilenleri yorumluyorlar. Türk medyasının iki usta kalemi Sedat Ergin ve Mehmet Yılmaz'ın kaleminden dökülenler İpek Özbey moderatörlüğünde Ombudsman'da.’’
Kadim bir dostum bana bu programdan bahsettiğinde kulaklarıma inanamadım.
Geçtim hemen bilgisayarımın başına, başladım araştırmaya.
Ve dan dan dan, o haber karşımdaydı.
HÜRRİYET GAZETESİ KÖŞE YAZARI SEDAT ERGİN (ki kendisi gazetenin eski GYY’si),
gerçekten de SÖZCÜ TV’DE program yapıyordu.
Öncelikle izleyicisi bol olsun.
Fakat kafa karışıklığımı anlayın lütfen.
Demirören ailesinin sahibi olduğu Hürriyet gazetesinin siyasi duruşu ortada.
İktidara yakın.
Sözcü ise yıllardır bunun 180 derece tersi durumda.
E peki bir Hürriyet yazarı Sözcü TV’de nasıl program yapıyor?
Hem de bu muhalif kanalda iktidarı eleştirmesi garantiyken.
Demirören ailesi, muhalif olsun ya da olmasın, kendi yazarının başka bir medya grubunda program yapmasına nasıl izin verdi?
Vermediyse, Sayın Ergin bu kararı kendi kendine mi aldı?
Gerçekten son yıllarda- medya mahallemizdeki kamplaşma göz önünde bulundurulursa- şahit olduğum, en ilginç vaka, bu program.
Olay ilgimi çok çekince, Ergin’e yakın olduğunu düşündüğüm birkaç kişinin nabzını yokladım.
Genel kanı, Ergin’in Hürriyet’ten ayrılmak için yol yaptığı ve Sözcü ile de bu nedenle yakınlaştığı yönünde.
Bakalım Hürriyet-Sözcü kardeşliği sürecek mi, yoksa ölecek mi?
DEMİRÖREN’DE FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK
Demirören demişken…
Sevgili basın emekçisi yoldaşlarım, son yazımda Demirören Medya’da çok büyük bir zam rahatsızlığı olduğunu söylemiştim.
Olayın takibini yapacağımın da sözünü vermiştim.
Biliyorsunuz, emekçinin özlük hakkı söz konusu olduğunda benim için akan sular duruyor.
Ufak bir hatırlatma yapayım: Kriz neden çıkmıştı?
Demirören Medya bünyesindeki TV kanalları ve internet sitelerinde çalışanlara ara zam yapılmıştı.
Ancak gazetelerde ve DHA’da çalışanlara üvey evlat muamelesi çekilmişti.
Yani hiçbirine zam yapılmamıştı.
Bu durumun yarattığı rahatsızlığı birkaç kez köşeme taşıdım.
Ancak ne patronlardan bir ses geldi ne de yöneticilerden.
Anladığım kadarıyla bu haksızlıkta ısrar edecekler.
Emekçilerde de aynı kanaat oluşmuş olacak ki, pek çok kişinin istifa edip tazminatını almak için sıraya girdiğini, asıl istifa dalgasınınsa yıl sonuna doğru yani bir iki ay içerisinde geleceğini işittim.
Bazı emekçilerin yöneticilerinden tazminatlarını istediği, diğerlerinin ise sektör dışı da dahil olmak üzere, pek çok alanda iş aradığı bilgisi keskin kulaklarıma çalındı.
Yani şu an, şirketten umudunu kesen emekçi, fırtına öncesi sessizlik modunda.
Görünen o ki zaten Demirören’lerin pek de umurunda değil bu durum.
Çünkü tenkisat yaparak eleştiri oklarını üzerine çekmek istemeyen patronaj, emekçiyi bu şekilde yıldırma politikası izliyor.
Ne diyelim, umarım bu politika ters tepmez de birkaç gazeteye kilit vurmak zorunda kalmazlar.
HABERTÜRK TV’DE EKRAN SAVAŞLARI
Açlık Oyunları film serisini herhalde pek çoğunuz izlemişsinizdir sırdaşlarım.
Var olmak için verilen amansız bir mücadeleyi anlatan bu film serisinin bir benzeri,
işittiğim kadarı ile Habertürk TV’de yaşanıyormuş.
Kanalın çiçeği burnunda GYY’si Mehmet Akif Ersoy, yeni yayın döneminde ekranda çok radikal değişiklikler yapmış.
Bazı ekran yüzlerini kadroya katmış, bazılarına da ekrandan el çektirmiş, ya da ekran sürelerini kısaltmış.
Keskin radarıma takılan bilgilere göre, bazı ekran yüzleri duruma çok içerlemiş, bazılarıysa bozulmuş.
Kanalda bu konuda alttan alta kazan kaynadığı da yine iddia ediliyor.
Ekran dışı kalan bazı isimlerin, patron katında kulis yürüttüğü ve dönmek için her yolu denediği de yine Habertürk koridorlarında konuşuluyor.
Görünen o ki ekranda yapılan değişiklikler, büyük bir savaşın habercisi olabilir.
Gerilim artacak mı, yoksa ekranda yer bulamayanlar kaderine razı olacak mı?
Hep beraber göreceğiz.