Hürriyet Okur Temsilcisi'nden 'Tosun Paşa' çıkışı: Haberin doğruluğunu kanıtlayamıyorsak...
Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan "Tosun Paşa izni çıkmadı" başlıklı haber hem Arzu Filmin'in sahibi Ferdi Eğilmez hem de Şahan Gökbakar tarafından yalanlanmıştı.
Ünlü komedyenler Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz’ın, Yeşilçam’ın
unutulmaz filmlerinden Tosun Paşa'yı yeniden çekmek için Arzu
Film’e başvurduğu, ancak iki komedyenin de “Hayır” yanıtı aldığı
öne sürülmüştü. Bu iddiaların ardından açıklama yapan Ferdi
Eğilmez, "Böylesi gelişmelerden haberim de yok, bunu teklif etmiş
bir oyuncu da yok" dedi. Ardından Şahan Gökbakar da “Hiçbir
suretle Arzu Film’le görüşmedim. Tosun Paşa isimli filmin veya
başka bir filmin yeniden yapımıyla ilgilenmiyorum” açıklaması
yaptı.
Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, taraflarca yalanlanan bu
haberi köşesine taşıdı ve kaynağı belirsiz haberlerin yazılmasında
uyulması gereken kuralları hatırlattı. Bildirici yalanlanan bu
haber için özür dilenmesi gerektiğini yazdı.
İşte Bildirici'nin bugünkü yazısından "Doğruluğunu
kanıtlayamıyorsak" başlıklı o bölüm:
“TOSUN Paşa izni çıkmadı” başlıklı haber, “Yeşilçam’ın unutulmaz
filmlerinden ‘Tosun Paşa’yı yeniden çekmek için Arzu Film’e
başvuran Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz’a ‘Hayır’ yanıtı verildiğini”
duyuruyordu.
Hürriyet’in ikinci sayfasında İsmail Bayrak imzasıyla çıkan bu
habere ertesi gün Arzu Film’in sahibi Ferdi Eğilmez’den “Haber
doğru değil, bunu teklif etmiş bir oyuncu da yok” yalanlaması
geldi. Ardından Şahan Gökbakar da “Hiçbir suretle Arzu Film’le
görüşmedim. Tosun Paşa isimli filmin veya başka bir filmin yeniden
yapımıyla ilgilenmiyorum” açıklaması yaptı.
Bu açıklamalardan sonra Cengiz Semercioğlu, bu konuda Kelebek’te
iki yazı yazdı. 3 Mayıs’taki yazısında özetle şu görüşü dile
getiriyordu:
“...Biz bu haberi Arzu Film Genel Müdürü Kamil Çevikalp’ten öğrenip
yaptık. Ferdi Eğilmez’in haberi var yok bilemeyiz ama Ay Yapım’ın
sahibi Kerem Çatay ‘Biz şu projeyi yapıyoruz’ dediğinde inanır
mısınız, yoksa inanmayıp oyunculara sorup teyit mi alırsınız?
İkinciyi yapacak dünyada hiçbir gazeteci yok. Biz de öyle
yaptık.”
Prof.Dr. Ali Atıf Bir ve bazı okurların eleştirilerini sosyal
medyadan iletmeleri üzerine ben de haberi, açıklamaları ve
Semercioğlu’nun haberin doğru olduğunu savunan yazılarını
inceledim. İlgili arkadaşlarla da görüştüm. Bu konudaki
değerlendirmelerimi birkaç madde halinde sıralayayım:
Elbette bu haber kimseyle konuşmadan “uydurulmuş” olamaz. Zaten
Semercioğlu, haberin kaynağının genel müdür Çevikalp olduğunu
açıklıyor. Ama haberde gizli tutulan bir kaynak sadece istisnai
durumlarda açıklanabilir. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk
Bildirgesi’ne göre, bu istisnalar da “kaynağın izin vermesi” veya
“kaynağın gazeteciyi açıkça yanıltması” halleridir. Oysa burada
Semercioğlu, hem Çevikalp’in doğru bilgi verdiğini savunuyor, hem
de kaynağı açıklıyor. Bu çelişik bir tutum. Yanıltmadıysa
açıklamamalıydı. Ayrıca açıklama hakkı sadece haberi yazan İsmail
Bayrak’a aittir.
Bir yetkili kendi adıyla demeç veriyor, düşüncesini açıklıyorsa
elbette kimseye sormadan haber yazılabilir. Ama hem bilgi veriyor,
hem de adının gizli tutulmasını istiyorsa -hele de başkalarını
bağlayan ifadeler kullanıyorsa- o zaman durum değişir; diğer
ilgililere de sormak gerekir. “Double check” (çifte kontrol)
yöntemi bu gibi durumlarda zorunludur. Evrensel gazetecilik kuralı
budur. Kaynağı belirsiz haberlerin nasıl yazılacağını bu köşede
defalarca anlattım. Bu haber yazılırken de Eğilmez, Gökbakar ve
Yılmaz’a sorulmalıydı.
Haberde özetle, “Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz teklif etti, Ferdi
Eğilmez reddetti” yazmışız. Ferdi Eğilmez ve Şahan Gökbakar ortaya
çıkıp bu iddiayı yalanlamış, Çevikalp ise sessiz kalmış ve haberi
doğrulayan açıklama yapmamış. Peki böyle bir durumda adını gizli
tutmuş kaynağımızın doğruyu söylediğine ve haberin doğru olduğuna
hâlâ nasıl emin olabiliyoruz?
Yeni bir bilgi ve belge ortaya koymadan bu haberin doğruluğunu
savunamayız. Haberin doğruluğunu kanıtlayamıyorsak da bize düşen
açıklamaları yayınlamak ve özür dilemek olmalıydı.