07 Kas 2011 11:02
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:58
HÜRRİYET OKUR TEMSİLCİSİ "YALAN HABER"E EL ATTI! CENGİZ SEMERCİOĞLU'NA NELERİ HATIRLATTI?
Hürriyet okur temsilcisi Faruk Bildirici, Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu'nun "Arda-Sinem aşkı bitti" haberini masaya yatırdı...
KONUMUZ ARDA-SİNEM AŞKI
Kelebek, 27 Ekim’de “Arda-Sinem aşkı bitti” manşetiyle çıkmıştı. Cengiz Semercioğlu’nun manşetten duyurulan yazısında özetle şu bilgi veriliyordu:
“…Arda, İspanya’da yeni bir hayat kurmaya çalışırken, çift mesafenin de etkisiyle bu ilişkiden yorulmaya başlamış artık. Sonunda da arkadaşça ayrılmaya karar vermişler. Bu arada Arda’nın, son günlerin flaş ismi Ceylan Çapa’yla yakınlaştığı bile konuşuluyor. Ceylan ile Arda’nın bu arkadaşlığı, ilerde aşk ilişkisine dönüşür mü dönüşmez mi bilemeyiz ama Arda bu aralar Türkiye’ye dönerse havaalanında onu kimin karşılayacağı merak konusu.”
Bu yazının çıktığı gün, Arda Turan ve Sinem Kobal’dan açıklamalar geldi. Turan, iddiayı “yalan ve samimiyetsiz” olarak nitelendirirken, Kobal, “Yok böyle bir şey. Ayrılmadık, Madrid’te beraberiz ve çok mutluyuz” diyordu. Çiftin bu sözleri, 28 Ekim’de birçok gazetede de yer aldı.
O gün mail gönderen Kaan Sarıca adlı okur, çiftin açıklamalarının Hürriyet ve Kelebek’te olmamasını anlayamamıştı. Sarıca, “İddiayı Hürriyet’ten, cevaplarını başka gazetelerden mi öğreneceğiz. Bir telefon açıp sormak bu kadar zor muydu?” diye sordu.
Semercioğlu da Turan ve Kobal’ın yanıtlarını bir gün sonra, 29 Ekim’de “Sustum” başlığıyla duyurdu Hürriyet okurlarına: “Umarım ayrılık yazım Arda’yla Sinem’i daha bir yakınlaştırır birbirlerine. Umarım yakın gelecekte ‘Ben söylemiştim’ diye başlayan bir yazı yazmak zorunda kalmam.”
Önceki hafta gündemin yoğunluğu nedeniyle bu konuya girememiştim. Bu hafta da Volkan Konak’ın “Deprem beni ilgilendirmiyor” dediği yolundaki haberi yalanlaması ve bazı magazin muhabirlerinin yönetmen Orçun Benli ile yumruklaşması nedeniyle magazin haberciliği tartışması başlayınca “Arda-Sinem aşkı bitti” haberini değerlendirmek elzem hale geldi.
Öncelikle Semercioğlu’nun Volkan Konak ve Orçun Benli konularından hareketle “magazin haberciliği”ne yönelik görüşlerine katıldığımı belirtmeliyim. Özellikle de bazı magazin muhabirlerinin yumruklarını konuşturması vahim.
Fakat Arda Turan-Sinem Kobal haberi konusunda farklı düşünüyorum. Orada bazı hatalar var. Hatırlatayım, Doğan Grubu Yayın İlkeleri’nin dokuzuncu maddesi, “Soruşturması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler soruşturulmaksızın yayımlanamaz” der. 16.maddesi de “Yayımlanan haberde suçlanan tarafın görüşüne yer verilir” ilkesini içerir.
Arda-Sinem ayrılığına ilişkin söylenti yazıda belirtildiği gibi 15 gün kadar önce duyulmuşsa rahatlıkla araştırılabilir, hatta ilgili taraflara da sorulabilirdi. Eğer haberin doğruluğu konusunda yeterli veri varsa tarafların reddettiği de eklenerek yine yazılabilirdi.
Ayrıca “Arda-Sinem aşkı bitti” manşetinde ikilinin ayrıldığı, araya mesafe girdiği kesin bir dille ifade ediliyor; hatta havaalanında başka birinin karşılayabileceği ihtimalinden dem vuruluyordu. Yani “ayrılacaklar” değil “ayrıldılar” haberiydi yazılan. Dolayısıyla ikili ilerde ayrılsalar bile bu yazılanın doğruluğunu kanıtlayamaz maalesef.
Faruk Bildirici/Hürriyet
Kelebek, 27 Ekim’de “Arda-Sinem aşkı bitti” manşetiyle çıkmıştı. Cengiz Semercioğlu’nun manşetten duyurulan yazısında özetle şu bilgi veriliyordu:
“…Arda, İspanya’da yeni bir hayat kurmaya çalışırken, çift mesafenin de etkisiyle bu ilişkiden yorulmaya başlamış artık. Sonunda da arkadaşça ayrılmaya karar vermişler. Bu arada Arda’nın, son günlerin flaş ismi Ceylan Çapa’yla yakınlaştığı bile konuşuluyor. Ceylan ile Arda’nın bu arkadaşlığı, ilerde aşk ilişkisine dönüşür mü dönüşmez mi bilemeyiz ama Arda bu aralar Türkiye’ye dönerse havaalanında onu kimin karşılayacağı merak konusu.”
Bu yazının çıktığı gün, Arda Turan ve Sinem Kobal’dan açıklamalar geldi. Turan, iddiayı “yalan ve samimiyetsiz” olarak nitelendirirken, Kobal, “Yok böyle bir şey. Ayrılmadık, Madrid’te beraberiz ve çok mutluyuz” diyordu. Çiftin bu sözleri, 28 Ekim’de birçok gazetede de yer aldı.
O gün mail gönderen Kaan Sarıca adlı okur, çiftin açıklamalarının Hürriyet ve Kelebek’te olmamasını anlayamamıştı. Sarıca, “İddiayı Hürriyet’ten, cevaplarını başka gazetelerden mi öğreneceğiz. Bir telefon açıp sormak bu kadar zor muydu?” diye sordu.
Semercioğlu da Turan ve Kobal’ın yanıtlarını bir gün sonra, 29 Ekim’de “Sustum” başlığıyla duyurdu Hürriyet okurlarına: “Umarım ayrılık yazım Arda’yla Sinem’i daha bir yakınlaştırır birbirlerine. Umarım yakın gelecekte ‘Ben söylemiştim’ diye başlayan bir yazı yazmak zorunda kalmam.”
Önceki hafta gündemin yoğunluğu nedeniyle bu konuya girememiştim. Bu hafta da Volkan Konak’ın “Deprem beni ilgilendirmiyor” dediği yolundaki haberi yalanlaması ve bazı magazin muhabirlerinin yönetmen Orçun Benli ile yumruklaşması nedeniyle magazin haberciliği tartışması başlayınca “Arda-Sinem aşkı bitti” haberini değerlendirmek elzem hale geldi.
Öncelikle Semercioğlu’nun Volkan Konak ve Orçun Benli konularından hareketle “magazin haberciliği”ne yönelik görüşlerine katıldığımı belirtmeliyim. Özellikle de bazı magazin muhabirlerinin yumruklarını konuşturması vahim.
Fakat Arda Turan-Sinem Kobal haberi konusunda farklı düşünüyorum. Orada bazı hatalar var. Hatırlatayım, Doğan Grubu Yayın İlkeleri’nin dokuzuncu maddesi, “Soruşturması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler soruşturulmaksızın yayımlanamaz” der. 16.maddesi de “Yayımlanan haberde suçlanan tarafın görüşüne yer verilir” ilkesini içerir.
Arda-Sinem ayrılığına ilişkin söylenti yazıda belirtildiği gibi 15 gün kadar önce duyulmuşsa rahatlıkla araştırılabilir, hatta ilgili taraflara da sorulabilirdi. Eğer haberin doğruluğu konusunda yeterli veri varsa tarafların reddettiği de eklenerek yine yazılabilirdi.
Ayrıca “Arda-Sinem aşkı bitti” manşetinde ikilinin ayrıldığı, araya mesafe girdiği kesin bir dille ifade ediliyor; hatta havaalanında başka birinin karşılayabileceği ihtimalinden dem vuruluyordu. Yani “ayrılacaklar” değil “ayrıldılar” haberiydi yazılan. Dolayısıyla ikili ilerde ayrılsalar bile bu yazılanın doğruluğunu kanıtlayamaz maalesef.
Faruk Bildirici/Hürriyet