23 Mar 2013 10:19 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:05

HÜRRİYET BİJİ TÜRKİYE MANŞETİNİ NEDEN ATMADI?

Radikal yazarı Eyüp Can Nevruz kutlamalarında atılan Biji Türkiye manşetini ve Hürriyet'in bu manşeti neden atmadığını değerlendirdi

Radikal yazarı Eyüp Can bugünkü yazısında Nevruz kutlamarından sonra atılan Biji Türkiye manşetini anlattı. Eyüp Can bu manşetten sonra Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ün aradığını ve manşetini beğendiğini ama Hürriyet'in bu manşeti atamadığını söyledi.

İşte Eyüp Can'ın o yazısı!

Öcalan'ın 'Bijî Türkiye' çağrısından sonra Türkiye daha mı güçlü yoksa daha mı zayıf siz karar verin.

Hürriyet'in atmadığı manşeti Radikal nasıl attı

Ayrıntıda boğulmak yerine bugün sormamız gereken soru şu:

Abdullah Öcalan'ın Newroz'da yaptığı tarihi açıklamadan sonra Türkiye
daha mı güçlendi yoksa daha mı zayıfladı?

Kişisel hesaplaşma ve öfkeleri, katı ideolojik yaklaşımları bir kenara
bırakırsak cevap çok net.

Evet hiçbir şey bitmedi, her şey yeni başlıyor. Ve hepimize bu dönemde
büyük sorumluluklar düşüyor...

Ama Türkiye düne göre çok daha güçlü. Neden mi?

Çünkü 30 yıldır silahlı mücadele yürüten PKK'nın lideri Abdullah Öcalan
önceki gün Diyarbakır'da resmen 'Bijî Türkiye' mesajı verdi.

Ayrılıkçılıkla yola çıkan silahlı bir hareketin lideri Misak-ı Milli'ye
atıf yaparak 'Yaşasın Türkiye' noktasına gelmişse...

PKK'ya "Silahlı mücadele dönemi bitti, artık demokratik mücadele dönemi"
demişse, Türkiye Cumhuriyeti güçlenmiş midir yoksa zayıflamış mıdır?

Meselenin özü bu, gerisini istediğimiz gibi tartışıp duralım...

Radikal'in 'Bijî Türkiye' manşeti üzerine dün çok sayıda telefon aldım.

İlk arayanlardan biri de Ertuğrul Özkök'tü.

'Bijî Türkiye' manşetini çok beğenmiş.

Meselenin psikolojik yönetimine dair endişeleri var ama bana "Bijî
Türkiye lafını ilk kim kullandı biliyor musun" diye sordu.

"Bilmiyorum" deyince "Bundan 10 yıl önce ilk ben attım bu başlığı" dedi.

"İnanmıyorsan arşivden gir bak" demeyi de ihmal etmedi.

İnanmadığımdan değil, ne yazdığını merak ettiğim için hemen girdim
arşive. Hakikaten de 10 yıl önce Özkök, Hürriyet'e manşet yapamadığı
'Bijî Türkiye' lafını yazısının başlığı olarak atmış.

Ve neden 'Bijî Türkiye' lafını Hürriyet'e manşet yapmadığını çok samimi
bir biçimde anlatmış.

Aradan 10 yıl geçti.

O gün Hürriyet'e manşet olamayan ama Özkök'ün cesaretle köşesine
taşıdığı laf dün Öcalan'ın çağrısı olarak Radikal'in manşetindeydi.
Nereden nereye geldiğimizi anlamak için Radikal'in manşeti ve Özkök'ün
10 yıl öncesinden gelen bu içten yazısını birlikte okuyun.
Öcalan'ın 'Biji Türkiye' çağrısından sonra Türkiye daha mı güçlü yoksa
daha mı zayıf siz karar verin... Çünkü o gün Özkök bu yazıyı Meclis'in
Kürtçe yayını serbest bırakması üzerine yazıyor.

Bugün de çözüm sürecine Meclis'in nasıl dahil olacağını tartışıyoruz.

Özkök, "10 yıl önce keşke bu lafı Kürt medyası kullansa" diyor.

Oysa bugün bu çağrıyı bizzat Öcalan yapıyor.

Ne dersiniz Türkiye daha mı zayıf?

Buyurun...

BİJİ TÜRKİYE

DÜN yazı işleri toplantısı başladığında arkadaşlara bir öneri yaptım.
Gelin bugünün manşetinde şunu diyelim dedim: "Biji Türkiye..."

'Biji' Kürtçe 'Yaşasın' anlamına geliyor.

Yani Kürtçe 'Yaşasın Türkiye' diyecektik.

Kürtçe televizyon yayınının serbest bırakılmasından sonra başlama
vuruşunu 'Hürriyet' yapacaktı.

* * *

Önce bir şaşkınlık oldu.

Bazı arkadaşlarımız, "Okuyucudan tepki alırız" dediler.

Yarım saate yakın tartıştık.

Tartışma ilerledikçe, bu manşet, başta karşı çıkan arkadaşlarımızın bir
bölümüne de sempatik gelmeye başladı.

Sonunda neredeyse yüzde 50, yüzde 50 olduk.

Son sözü ben söyledim.

"Çoğunluğu bulamadık, Hürriyet'in ortak aklını ikna edemedik. Bu cümleyi
manşete koymayalım. Ben yazımın başlığı yapayım" dedim.

Ama hâlâ inancım şu:

Bu cümle manşet olmalıydı.

Neden?

Bunu anlatmak için biraz gerilere gidip, kendi mesleki hayatımdan bir
anekdotu anlatarak başlayacağım.

Galiba 1988 yılıydı.

Bir yazımda, 'Doğulu' anlayışını kırıp, 'Kürt' kelimesini kullanmıştım.

Yanılmıyorsam, bu Hürriyet'in tarihinde ilk defa olmuştu.

Yazı çıktığında, 15-20 meslektaşım aradı.

"Senin Hürriyet maceran bitti. Bu yazıdan sonra artık Ankara
temsilciliğinde oturamazsın" dediler.

Oysa bilmedikleri bir şey vardı.

* * *

Ben yazıyı yazmadan önce, gazetenin o günkü sahibi Erol Simavi'yi
aramıştım.

Kritik bir konu olduğu için bu kelimeyi kullanıp kullanamayacağımı
sormuştum.

O da bana, "Şekerim, bu insanlar Kürt değil mi? Öyleyse Kürt de. Ne
mahzuru var" demişti.

Ben de 'Kürt' kelimesini kullanmıştım.

Bakın o müthiş endişeden, bugün nereye geldik.

Kendine güvenen Türkiye'de, Kürt vatandaşları, anadillerini
öğrenebilmeleri ve anadillerinde yayın yapmaları imkânına kavuştular.

Biz neden manşete 'Biji Türkiye' cümlesini çekmeliydik?

Eyüp Can / RADİKAL