HÜRREM'İ BIRAKIN MUHTEŞEM 2011 CARİYELERİNE BAKIN!
Güneş gazetesinde Kadınlar Matinesi köşesini hazırlayan, Şarkıcı Segah, Muhteşem Yüzyıl tartışmalarına farklı bir açıdan bakıyor.
MUHTEŞEM 2011 CARİYELERİ
Yüzyıl önce yaşamış padişahlarımızın haremlerini tartışacağınıza, kendi ırkınızdan olan kadınlardan oluşturduğunuz kendi haremlerinizi tartışın beyler!
Yıl 2011, cumhuriyetle yönetilen, demokratik, güzel ülkemde yaşayan hangi erkek tek eşli? Hangi erkek eşini ve sevgilisini hiç aldatmamış?
Gücü, statüsü ve parası olan her erkeğin, eşi, metresi ve kaçamak yaptığı bir sürü sevgilisi var. "Yalan" deyin de yalanınızla gömülün.
Magazin basını, çapkınlıklarıyla manşetleri süsleyen iş adamları, sporcular ve erkek sanatçıların harem hikayeleriyle dolu. Kimi arabasına doldurduğu kadın sürüsüyle gezer, kimi aynı anda birbirinden haberdar kadınlarla pervasızca ilişkiler yaşar, kimi de kadından kadına koşarken önceden hayatına giren kadınları da özgür bırakmayıp kendisine mahkum eder.
Şehirdeki sosyal hayata baktığımızda da, konuyla ilgili bir çok örnek görürüz. Mesela statü sahibi erkeklerin bazen merhamet damarları tutar ve bazı kadınlarla çokça ilgilenirler. Hem de hayatında karısı, bir de metresi varken kendi işyerindeki 'prezentabl' bir tazeyi markajlarına alırlar. Ne zamana kadar? Yeni bir tazeyi keşfedene kadar. "Hayırdır niye bu ilgi" dediğinizde de "ihtiyacı var " derler. Ne kadar masum(!) O zaman emekçi kadına, üç kuruş maaşla evlerini geçindirmeye çalışan annelere, hakkını arayan kadına niye yardım etmiyorsunuz, ey merhamet abideleri! Aman kalsın. Bu merhametin yolu müstehcen yerlerden geçiyor.
Başı çekenler bunları yaparsa taşradakiler durur mu? Ordaki bir çok erkeğin de biri resmi nikahlı, diğerleri imam nikahlı bir kaç kadını var. Haremleri gurur kaynakları adeta.
Gelelim al gülüm-ver gülüm kısmına. Osmanlı'daki cariyeler, bir eğitimden geçtikten sonra akıl ve zekaları önde olanlar bir takım statülere sahip olmuşlardı. Yani şimdi, haketmediği halde sizin statü verdiğiniz gözdeleririniz gibi değillerdi. Çok uzağa gitmeye gerek yok, benim güzelim camiam donanımsız cariyelerin yükseliş hikayeleriyle dolu. Eğitimli kabiliyetli gençler yerinde sayarken domates-biber-patlıcan diye bağırmayı beceremeyecek bazı ablalar star oldular. Oyunculukta ve mankenlikte hatta iş dünyasında da böyle hikayeler çok. Kim koydu bu kuralları? Siz. Kim açtı bu yolu onlara? Haremlerine girdikleri erkekler. Kim peşkeş çekti? Menfaatleri için bu erkeklere yalakalık yapan yaverleri.
Biz yapmadık demeyin! Kadınlara yolunda yürümesi için şans vermediniz ve tercihli yolu siz öğrettiniz. Kimileri kabul etti, kimisi de arkasına bakmadan kaçıp gitti. Yani bazı kadınlarda bu hırs, sizde de bu doyumuzluk olduğu sürece harem ve cariye hikayeleri bitmez. Bu yüzden, şu an toprağın altında yatan ve cevap hakkı olmayan atalarımıza laf söylemeye hiç hakkınız yok. "Tencere dibin kara seninki benden kara".
SEGAH'LA KADINLAR MATİNESİ/GÜNEŞ