Sinemanın sanat dallarını çevreleyen anlatım türüne sahip olduğunu belirten Hülya Koçyiğit, “Sinema diğer sanat dallarını içine alabiliyor.
Müzik, resim, hikaye anlatma sanatını barındırıyor. Bir hikayeyi, roman olarak okuyabilirsiniz ama sinema, insana insan hikayelerini anlatan bir mecra.
Bize yaşarken fark etmediğimiz ama hayatın fark etmemiz gereken yerlerini görüyoruz. Adeta insanların yüzüne tutulmuş bir ayna gibi. Sinema işaret ve tespit eder, yol gösterir. Elbette çare bulmaz. Çareyi bulacak olan izleyicidir. İzleyiciye daha önce fark etmediği olayları ve davranışları gösterir” ifadelerine yer verdi.
Sinemanın tiyatroya kıyasla daha fazla insana dokunduğunun altını çizen Hülya Koçyiğit, “Benim ilk aşkım tiyatroydu.