21 Tem 2012 12:00 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:56

HÜLYA AVŞAR BAŞKAN, ALTIN PORTAKAL ŞAMPİYON!

Hülya Avşar'ın Antalya Altın Portakal Film Festivaline jüri başkanı olması sosyal medyada infial yarattı ama tepkiler haklı mı? Murat Tolga Şen yazıyor.

Türkiye’de film festivali düzenlemek belalı bir iştir. Organizasyona kusur bulmak için hiçbir fırsatı kaçırmaz insanlar… Filmleri beğenmezler, filmleri beğenseler jüriyi beğenmezler, jüriyi beğenseler bile aldığı kararları beğenmezler. Yeri gelir ben de bu “beğenmezük”çülerin arasında yer alırım ama bazen de atılan taşların önüne Hz. Hamza misali geçip Agah Hün’ün dublajıyla “Durun!” diyesim geliyor.

Türkiye de artık yer gök film festivali, ama hangisi “film festivali” diye sorarsanız hepi topu üç organizasyon sayabilirim. Antalya Altın Portakal, Adana Altın Koza ve İstanbul Film Festivali… Geriye kalanlar aynı seçki ve takdirleri yinelemekten öteye gidemiyor şimdilik...

Biliyorsunuz Altın Koza’nın geçmişte başına talihsizlikler geldi. Mavi Marmara gemisine yapılan İsrail ordusu baskınının yarattığı kamuoyu sebebiyle 2010 yılında Haziran ayında yapılacak festival bilinmeyen bir tarihe ertelendi. Halbuki teması Filistin’e özgürlüktü. Siyad durumu protesto etti, hepimiz değerli bir festivalin sudan bir bahaneyle yok edilmek istendiğini düşündük. O yıl utanma bahanesiyle Eylül ayında yapılan festivale sonradan bir haller oldu.

Altın Koza güç iksiri içmiş Galyalı gibi bir anda atağa kalktı. Gösterime girmemiş filmlerden müthiş bir seçki yaptı, para ödülü inanılmaz bir düzeye çekildi ve hiç olmadığı kadar görkemli bir şekilde düzenlendi. Her şey Türk sineması için dedik ve biz de çok mutlu olduk bu yaşananlardan ama içime kurtlar düştü bir yandan… Malum, Altın Portakal CHP’nin festivali olarak bilinir, ona karşılık vererek bordalayacak bir gemi inşa ediliyordu sanki…

Altın Portakal’ın jüri seçimleri hep itirazlarla gelir. 2010 yılında Emir Kusturica’yı jüri başkanı yapan festival yönetimi bu kararı yüzünden medyada darağacına çekilmiş, hoş olmayan gelişmeler yaşanmıştı. Geçen yıl da tamamı kadınlardan oluşan jüri hem mevcudiyeti hem de kararlarıyla sorgulandı.

Asıl bomba ise bu sene patlayacak gibi görünüyor. Antalya Altın Portakal Ulusal Jüri Başkanı Hülya Avşar… Gök gürlemeye başladı bile!

Hülya Avşar’ı bir film festivali jürisinde görmekten gocunmam, 50’den fazla filmi olan iyi bir oyuncudur. Sinemayla alakası olmayan kimleri gördü bu gözler ama magazine bu kadar malzeme vermesi dolayısıyla da çok eleştirilecek bir karar bu… Müjde Ar’ın jüri başkanlığının yarattığı olumlu ilgiyi tekrarlamak isteyen yönetimin başı Hülya Avşar’ın TV’de körüklenen hafif imajı yüzünden ağrıyacak gibi görünüyor.

Radikal’den Şenay Aydemir, Hülya Avşar’ın Türk sinemasının son 20 yılına hakim olmadığı konusunda endişeye kapılmış. 92’den bu yana 11 filmde oynayan, son filmi 72. Koğuş’u daha geçen yıl seyrettiğimiz biri için boş bir bahane! O süre zarfında 7 film çeviren Müjde Ar’la ilgili de böyle bir endişe hasıl olmuş muydu acaba kendisinde?

Cengiz Semercioğlu ise "Tek bir Fatih Akın filminde oynamış olsa bugün Hülya Avşar’ın jüri başkanlığını tartışmıyor olacaktık." buyurmuş... Nurgül Yeşilçay ya da Sibel Kekilli jüri başkanı olsa gıkımız çıkmayacaktı yani? Saniyede çürüyen bir saptama denemesi...

Ben sadece, mecbur bırakıldığı entelektüel tercihlerden bunalmış, yeniden bir halk festivaline, bir Yeşilçam coşkusuna dönüşmek isteyen bir Altın Portakal görüyorum. Her yıl bir sürü Yeşilçam kıymetine onur ödülü veren, kitaplarını bastırıp dağıtan festival artık jürisini de bu şekilde oluşturma gayretinde olabilir. Eğer Yeşilçam geleneğini toptan reddedenlerden değilseniz bu saygı duyulması gereken bir tercihtir.

Geçen yılın kazananının minimal ve formülize bir “festival filmi” değil de “ Güzel Günler Göreceğiz” gibi sıradan izleyicinin dahi hoşuna gidecek, kolay izlenir bir film olması da bu öngörümü kuvvetlendiriyor.

Bir yandan da sinemamızın yerlerde sürünen kalitesi yüzünden Erdal Bakkal’dan bile jüri başkanı olur gibi geliyor bana… Jüriden önce yarışan filmlerin sefaleti ne olacak ona bir çare bulmalı…

Sosyal medyada konuyu iyiden iyiye geyik malzemesine çevirenlerin arasında bir sürü sinema yazarı da var. Festival yaklaşırken, akredite olup Antalya’ya gitmek için birbirini çiğneyecek insanları düşününce gülümseyerek okuyorum bu tepkileri…

Koza ile Portakal’ı kıyaslamak, Jürileri kapıştırmak hoş değil. Antalya Altın Portakal Film Festivali Türkiye’nin en önemli sinema etkinliklerinden biridir ve yapıldığı sürece öyle olacak… Orada bir hafta boyunca gürül gürül bir sinema çeşmesi akıyor. İçmesini bilene…

Murat Tolga Şen / twitter.com/murattolga