Hulki Cevizoğlu’ndan dikkat çeken Atatürk çıkışı! ‘Bu millettin elinden canını zor kurtarmıştır…’
CNN Türk'te katıldığı programda ’Cumhuriyet'in kazanımları ne oldu, nereden nereye gelindi?' sorularına yanıt veren Gazeteci–Sosyolog Hulki Cevizoğlu; “Atatürk canını verdiği bu millettin elinden canını zor kurtarmıştır!” dedi.
CNN TÜRK ekranlarında, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 99. yılı dolayısıyla Fulya Kalfa'nın sunduğu ‘CNN TÜRK Masası’ programında ‘Cumhuriyet'in kazanımları ne oldu, nereden nereye gelindi?’ sorularına yanıt arandı.
Sosyolog-gazeteci Doç. Dr. Hulki Cevizoğlu, gazeteciler Abdulkadir Selvi, Hakan Çelik ve Özay Şendir'in katıldığı programda çok tartışılacak açıklamalarda bulundu.
İşte Gazeteci–Sosyolog Hulki Cevizoğlu'nun çok konuşulacak açıklamalarından satır başları:
“Biz aradan 99 yıl geçmesine rağmen hala şu kafadayız şu akıldayız. Atatürk'ün yeni bir şeyini bulduk. Ya bu ayıp bir cümle. Niye ayıp bir cümle biz 99 yıldır Atatürk'ü tanıyamamışız, tanıtmamışız bize anlatmamışlar biz başkalarına anlatmamışız halen bir yerden kıyısından köşesinden bir şeyler bulup yeni dememiz bile bizim ayıbımız Atatürk'ten uzak kalmışız. 57 yaşında canını vermiş bir insandan bahsediyoruz. Bu ülke için canını vermiş, anlaşamamaktan dolayı kendisini işte yalnızlığa mahkum etmiş bunu da göze almış, yalnız yaşamak bir insan için çok zor o yalnızlığın verdiği hastalıklar var işte. O hastalıklardan siroz hastalığı doktorlarının raporlarıyla ifadesiyle 'alkole bağlı olmayan bir siroz' hep söylüyorum benim babaannemde dini bütün başı kapalı çarşaflı bir kadın o da sirozdan vefat etti. Mehmet Akif Ersoy ağzına içki alkol almayan bir kişi sirozdan vefat etti. Yıllarca bunun propagandası yapıldı. Atatürk'ü sömürenler olduğu gibi ve Atatürk üzerinden geçinenler olduğu gibi karşı çıkanlar bunu aleyhine kullandılar ama bilgiler yanlıştı. Bugün Cumhuriyet'i kendisine muhtaç olduğumuz bir büyük yazar, devrimciden söz ediyoruz. Bu millet onu anlamamıştır, anlatmamıştır. Çok ağır bir ifade ama 'Atatürk canını verdiği bu milletten elinden canını zor kurtarmıştır' diyorum. Bu çok ağır bir laf bunu tartışabiliriz herkesle.”
Fulya Kalfa’nın ‘Ne demek istiyorsunuz biraz açabilir misiniz lütfen?’ sorusuna da cevap veren Hulki Cevizoğlu, şöyle devam etti:
Biraz daha uzun yaşasaydı Atatürk'ü maalesef bu ülkede kurtardığı ve kurduğu Cumhuriyet'te o zaman ki toplum yok ederdi. Yani paramparça ederdi demiyorum da yok ederdi diyorum daha kibar bir ifade ile. O yüzden canını zor kurtarmıştır. Daha uzun yaşasaydı daha büyük işler yapabilseydi keşke ama yaptırmazlardı. Hastalığı zamanında bile yalnızlaştırılmış, toplumdan bırakın toplumu devletten bile tecrit edilmiş izole edilmiş bir insan haline getirildi. Atatürk'ün nöbet defterleri var. Orada dönemin Başbakanı ile görüşmesi yazıyor 10 dakika diyor. Afet İnan'a yazdığı mektup var Atatürk'ün sanki şey gibi cezaevinden kimseye gözükmeden gizlice el altından yakalanmadan mektup yazmak gibi. Diyor ki; Afet bana yanlış tedavi uyguluyorlar. Yanlış tedaviden dolayı benim hastalığım azalmamıştır, artmıştır diyor. 2 yerde bunu söylüyor. Bu daha sonra Türk Tarih Kurumu tarafından basılan Afet İnan'ın hatıralarında var. Kenan Evren'in darbesinden sonra Türk Tarih Kurumu kitabı yeniden basıyor Afet İnan'a yazdığı bu bölümü çıkartıp atıyorlar. Daha sonraki baskılara girdi bu Afet İnan'a yazdığı. Oradan kurtulmak istiyor. Neredeyse oradan kaçmak kurtulmak istiyor. Devlet işlerini kendisinden gizliyorlar. Dünyada çok önemli olaylar oluyor Atatürk'ün hastalığı sırasında 2. Dünya Savaşı'na giden bir dünya var. Türkiye için planlar, projeler var. Bu Tunceli olayları var ondan gizlenen ve ona mal edilen bazı olaylar var. Kötü işler, Sabiha Gökçen'e mal edilenler.
'BU MİLLET BENİMLE BİRLİKTE YÜRÜMEDİ'
Atatürk Samsun'a çıktıktan sonra mücadeleyi sürdürüyor ama hiç bilmediğimiz bazı şeyler söylüyor. Atatürk diyor ki, söylemekten utanıyorum aslında bunları. Yani kendi adıma değil, Türkiye adına utanıyorum. Biz bugüne kadar bir kahramanımız var gerçek bir kahraman sanal kahraman değil Amerikalıların karton çizgi roman kahramanı değil. Bir kahramanımız var Atatürk bize ‘haydi yürüyün’ dedi. Kurtuluş Savaşı'nda biz de arkasından yürüdük gittik. Atatürk ile birlik olduk kendi kendimize Türk'ün Türk'e propagandasını yapıyoruz. Atatürk tam tersini söylüyor. 'Bu millet benimle birlikte yürümedi' diyor biliyor musunuz? Kemikleri sızlıyordur. Şimdi Atatürk çok onurlu idi şu anda da onurlu ama ona daha büyük onurları toplumun bahşetmesi lazım. Biz sana eziyet ettik sana, seni anlamadık diye. Diyor ki bir gün beni Sivas'a gidiyor mesela, Sivas'ta bir gün beni davul-zurna ile karşılayan Sivas halkı akşam üstü İçişleri Bakanı ve gazeteciydi Ali Kemal oradan gelen telgraftan sonra diyor ertesi gün sokaklara 'aranıyor' diye afişlerimi astılar diyor. Sanır mısınız bu millete 'haydi benimle yürüyün dediğim zaman yürümüşlerdir. Hayır' diyor. Bunu iki yerde söylüyor.
'BEN BU MÜCADELEYİ BIRAKMAYI DÜŞÜNDÜM'
Başka bir şey daha söylüyor Atatürk. Müthiş bir şey söylüyor insanın anlatırken gözleri dolması lazım. 'Bırakmayı düşündüm diyor.' Ben onu okuduğum zaman şok oldum. Böyle bir insan bizim öğrendiğimiz böyle bir Cumhuriyet, Türkiye'nin kurtuluşu, Kurtuluş Savaşı cepheler falan filan derken arada kaybolmuş bunlardan çok daha önemli bir gerçek 'ben bu mücadeleyi bırakmayı düşündüm' diyor Atatürk. Yakışmayan bir söz Atatürk'e değil mi? İki yerde söylüyor. İki değişik tarihte, iki yerde söylüyor. Atatürk diyor ki; görevi bir arkadaşıma devredip inzivaya çekilmeyi düşündüm. Çünkü bütün saldırılar benim şahsıma yapılıyordu Türk halkı ve Türk Devleti bundan zarar görmesin istedim diyor. Diyor ki, sonradan da niye bırakmadığını açıklıyor. Bırakırsam yobazlar ele geçirecekti bunla mücadele edilemezdi, mücadeleyi devam etmek için bırakmadım diyor ama adamcağız tek başına kalmış. Efendim öyle komutanlar var Kazım Karabekir'in yaptıkları var vaktiyle emrine girmeseydi işin seyri farklı olurdu falan filan ama başından itibaren doğumundan itibaren yalnız birisi. Zaten annesine küskünlüğü de var. Cenazesine bu kadar geç gitmesi, annesi ile kavgaları var. Oralara girmiyoruz. ama devlet adamlığı askerlik, Çanakkale Savaşı'ndaki, Anafartalar'daki iki tane Anafartalar'da. İki tane Anafartalar'da kazandığı kahramanlıklar falan her zaman yalnız. Genelkurmay'a diyor ki, yazdığı yazılarda 'Genelkurmay'a anlattım dinletemedim yetkililere söyledim, dinletmedim' diyor.