13 Mar 2009 09:44 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:35

HÜKÜMETLE İPLER KOPTU MU?..BEKİR COŞKUN'U 'DİYET' OLARAK VERECEKLER Mİ? NASIL YAYIN YÖNETMENİ OLDU?..ERTUĞRUL ÖZKÖK'TEN OLAY AÇIKLAMALAR!..(VİDEO)

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, NTV'de yayınlanan "Haydi Gel Bizimle Ol" programının konuğu oldu.

"CLINTON DOĞRU TERCİH YAPTI"
Özkök, bir süre önce Türkiye'yi ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un Haydi Gel Bizimle Ol programına konuk olarak verdiği mesaja da değindi. Türkiye'de değişik kadınların program yaptığı televizyon olmadığını belirten Özkök, Clinton'un tercihini 'akıllı' bulduğunu ifade etti ve "Doğru adrese geldi" dedi.

"KİMSEYE DESTEK VERMEDİK, SAVAŞ AÇMADIK"
Ertuğrul Özkök, grup olarak 2002 seçimlerinde AKP'ye destek verdikleri yönündeki söylem üzerine, kendilerinin herhangi bir hükümete destek vermek veya savaş açmak gibi bir tavırlarının olmadığının altını çizdi. Özkök, "Hiçbir zaman böyle bir şey yapmadık. Fakat, hükümetlerin yaptığı bazı işleri destekledik veya onlara karşı çıktık" ifadesini kullandı. Özkök, dünyada hiçbir medya kuruluşunun hükümet belirleme gücünün olmadığını da vurguladı.



"KARL MARX'IN 'DAS KAPİTAL' KİTABINI OKUYAMADIM"
Bir itirafta da bulunan Ertuğrul Özkök, solculuk yıllarında üç-dört kez Karl Marx'ın 19'uncu yüzyılda kapitalizme yönelik temel eleştiri ve görüşlerinin yer aldığı 'Das Kapital' isimli kitabını okumaya çalıştığını, ancak anlayamadığını belirtti.

"12 EYLÜL SABAHI OH ÇEKTİM"
12 Eylül'ün kendisinin bütün dünya algılarını değiştirdiğini vurgulayan Ertuğrul Özkök, "12 Eylül'de çok acayip bir çelişki ile kendimi karşı karşıya buldum ve çelişkiyi hala anlatıyorum fakat insanlar bunu her söylediğimde de bana kızıyorlar.


12 Eylül ile ilgili ben Türk aydınlarının çok sahtekar bir yaklaşıma sahip olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

12 Eylül sabahında neler yaşandığını da anlatan Ertuğrul Özkök, kızını almak için otobüsle giderken tankların Bornova'da yolu kestiğini belirtti ve radyodan sıkıyönetim bildirisi okununca "Ohh Allah'ım hayatım kurtuldu" dediğini anlattı. Özkök, neden böyle söylediğini ise şu sözlerle açıkladı:

"KENAN EVREN ALEYHİNE HİÇ YAZMADIM"
"Çünkü ondan 4-5 ay önce Beytepe'de 10 kişi mektup aldık biz. Üzerinde bir tabut resmi, altında 10 tane isim. 'Beytepe'den tabutlar çıkacak' diye... 1 numara Emre Kongar, 2 numara Ercan Eyüboğlu, 4 numara benim, 8 numara Bedrettin Cömert. Bu mektubu almamızdan bir hafta sonra Bedrettin Cömert, benim evimin 500 metre ötesinde arabasının içerisinde öldürüldü. 12 Eylül sabahı bunu hissettim, ondan bir dakika sonra 'Bir dakika sen demokrat bir adamsın, nasıl sen askeri darbeden memnun kalabilirsin' böyle bir şey söyledim... Ondan bir dakika sonra 'Boş ver hayatın kurtuldu' dedim. 12 Eylül aleyhine dergi çıkarttık, yazılar yazdım ama Kenan Evren aleyhinde bugüne kadar bir tane yazı yazmadım."

"FEHMİ KORU, HÜRRİYET'İN BAŞINA GEÇEBİLİR Mİ?"
Çiğdem Anad, konuğuna bir süredir tartışılan Fehmi Koru'nun Hürriyet'in başına gelme ihtimalini sordu. Patronu Aydın Doğan'ın ne düşündüğünü bilmediğini anlatan Özkök, "Niye olmasın derim ben herhangi bir gazeteci için... Eğer biz bu toplumda yaşıyorsak, başarılı gazetecilerse bunlar niye olmasın" dedi.

Fehmi Koru'nun bugün Hürriyet'in başına gelme ihtimali için "Bu herhalde bir fantezi" ifadesini kullanan Özkök, temennisini ise şu sözlerle aktardı:

"Ama fantezinin üzerine de konuşmak lazım diye düşünüyorum. Ben geçen gün şunu söyledim, niye olmasın. Şu andaki şeyi fantezi. Ben diyorum ki, bunların fantezi olmaktan çıkması lazım. Sonunda Fehmi, eleştirirsiniz bilmem ne yaparsınız ama gazetecilik zekası olan bir insan. Konuşturtmayı bilen bir insan kendisinden."

Fehmi Koru'nun Hürriyet ile ilgili komplo teorilerini okuyuncu eğlendiğini vurgulayan Ertuğrul Özkök, artık onu okumadığını da vurguladı.

Fehmi Koru'nun, Hürriyet okurunun hoşuna gidecek bir gazetecilik anlayışını benimsemesinin önemine işaret eden Ertuğrul Özkök, 19 yıldır bu görevde olduğunu hatırlattı ve 5 yıldır bırakmaya niyetlenmesine karşın istikrarlı giden işin bozulmasını istemeyen patronu Aydın Doğan'ın buna izin vermediğini anlattı.

NASIL GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ OLDU?
19 yıl önce Hürriyet'in başına geliş öyküsünü de anlatan Özkök, Erol Simavi'nin bir gün kendisini çağırarak danışmanlık teklif ettiğini 4 ay sonra ise gazetenin genel yayın koordinatörlüğüne getirdiğini söyledi. Özkök, "Tepeden indim, geldim ben" dedi.

"BEN HÜKÜMETE DİYET VERMEM"
Çiğdem Anad, Emin Çölaşan'ın Hürriyet'ten gönderilmesine değindi ve bugün Doğan Grubu'nun hükümetle anlaşmak için diyet olarak Bekir Coşkun'u verip vermeyeceğini sordu. Çölaşan'ın Hürriyet'ten gönderilmesinde hükümetin hiçbir etkisinin olmadığını bir kez daha yineleyen Ertuğrul Özkök, diyet verme konusunda ise şöyle konuştu:

"Bana soruyorsanız ben asla vermem. Aydın Bey'e sorarsanız o da benim dediğimi söyler size. Bu soruyu bize sormamak lazım. Bu soruyu iktidarlara sormak lazım. Bu adamları dize getirmek için diyet ister misiniz diye. Asıl soru odur. Bence bizim diyet verip vermememiz önemli değil. Çünkü biz vermeyiz ama öyle müesseseler var ki bizim kadar dayanma gücü yok. Onlar diz çöküp 'tamam' deyip atıverirler. Geçmişte oldu bu. Onun için bence sorunun bu tarafının hiçbir önemi yok. Asıl önemli olan bu ülkede siyasi iktidarların böyle bir talepte bulunma cüretini asla ve kata akıllarına getiremeyecekleri bir demokrasi konsensusuna gelmemizdir bizim."

HÜKÜMETLE İPLER KOPTU MU?
Çiğdem Anad, Ertuğrul Özkök'e hükümet ile Doğan Grubu arasında iplerin tümden kopup kopmadığını da sordu. Özkök, "Hükümetle ipler kopması diye bir kavramı konuşmak demokratik bir ülkede bence yanlış bir şey. Zaten hükümetle bizim iplerimizin olmaması lazım. Ama şunu diyorsanız ki, bu kavga sonsuza kadar mı gidecek, bir, bizim hükümetle bir kavgamız yok. Ama Deniz Feneri olayını yazmayacaksın derlerse bize, biz ekmeğimizi bundan kazanıyoruz. Haksız bir şey yapıyorsunuz diyorlarsa o haksızlığı konuşmaya hazırız biz. Neyi haksız yaptık diye. Yarın bu hükümet tekrar Avrupa Birliği ile ilişkileri düzeltmek için, bu ülkede demokratikleşme yolunda kararlar alırsa bir saniye düşünmem, hemen desteklerim. Benim düşünmem derken Aydın Bey de düşünmez. Ben tanıyorum Aydın Bey'i" yanıtını verdi.