18 Mayıs 2009 13:09 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:42

HOŞT MODERN GAZETECİLİK!.. "MODERN GAZETECİLİK TARİHİ HEM HALK ADINA MÜTHİŞ ' BEKÇİ KÖPEKLİĞİ' ÖRNEKLERİYLE DOLDU!.."

Gazetecilik, "dördüncü kuvvet" gibi bir sıfatla "demokrasi" içinde konuşlanırken, kastedilen özellikle, "halk adına" diğer kuvvetlerin, tüm kudretlerin denetlenmesiydi.

Gazetecilik, "dördüncü kuvvet" gibi bir sıfatla "demokrasi" içinde konuşlanırken, kastedilen özellikle, "halk adına" diğer kuvvetlerin, tüm kudretlerin denetlenmesiydi.

O yüzden; normalde küfür bile sayılabilecek bir sıfat, gazeteciliğin onur duyduğu bir nitelik oldu:
Bekçi köpekliği.
Kastedilen şuydu:

O kuvvet ve kudretleri izleyen, hareketlerini kollayan, onları didikleyen, onlara dair halkı bilgilendiren ve onları kamusal eleştiri ile yüz yüze bırakan, bir şeylerin düzeltilmesi için kamuoyu baskısı yaratan, adı üstünde biraz da ısıran, hatta yırtıcı bir işlev.
***

Kimileri belki o yüzden yanlış anladı; sıfatı ikiye böldü:
Kimi, kuvvetlilerin, kudretlilerin, servetlilerin bekçisi olarak temayüz etti.
Kimi de, onların "bekçiden de ötesi" olmaya koşturdu.
"Modern gazetecilik" tarihi hem halk adına müthiş "bekçi köpekliği" örnekleriyle doldu...
Hem de müthiş bekçi veya köpek misalleriyle taştı.
***

Totaliter yönetimler ile güya demokratik siyaset yapanların kirli bir ortak noktası hep gazetecilikte de bekçilerini ve köpeklerini buldu.
Bunun adına "itibarsızlaştırma" dendi.
Birisini kamuoyu önünde küçük düşürmek, tehdit edebilmek, sindirebilmek, yok edebilmek için önce onun dünyasını, bazen doğru, bazen kurgu ama esasta "haset ve fesat dolu" bombalarla sarsmak... mümkünse yıkmak.
Bombalar, ideolojiden, siyasi görüşten, fikir tartışmasından, mesleki tutarsızlıklardan ziyade, özel hayattan barut aldı. Bazen doğrular olsa dahi, sık sık montajlarla, atfedilenlerle.
Bekçiler ile köpekler bu tür operasyonların ya gazetecilik ayakları yahut bazen bizzat kafaları idi.
***

"Ergenekon iddiası"yla sanık, tutuklu olan kimi "meslektaş"ın, zaten "fişgeneral" rütbesindeki yahut emekli "fişpaşa" konumundaki kimi isimle ortak havuz kurup insanları, özel hayatlarının doğrusu, yanlışı ve palavrasıyla dosyalamaları, işte öyle "modern" bir ameliye.
Utanç ve dehşet verici tabii; ama "modern" i ille "iyi bi şiy" diye anlamamak lazım. Naziler de moderndi!
Kimilerinin "fişpaşalar"ı, "darbecinin gazetecisi" isimleri "demokrasi" adına eleştirirken, şu ya da bu cemaat veya grup hatta inanç adına benzer operasyonlardan hiç tiksinmemesi de "modern ılımlı mide" fesadı.
***

Fakat bir de "hoşt modernler" var...

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN