30 Kas 2012 10:12 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:26

HOLLYWOOD SAHTE FİLMLE İRAN'DAN CASUS KAÇIRIYOR!

Bu hafta, yakın tarihin en ilginç rehine kurtarma operasyonlarından birini gösteren Operasyon: Argo'yu kaçırmayın. Haftanın filmleri Murat Tolga Şen'in hazırladığı Cineradar'da&...

Vizyon takvimi ilerliyor ancak geçtiğimiz yıl kadar yoğun bir film akışı yok. Bu hafta geçen iki haftaya nazaran biraz daha renkli bir geçidimiz var ancak içlerinden iyi film bulmak biraz zor. Operation Argo dışında, gösterime giren filmlerin tümü hatalı… O yüzden türe göre seçim yapmanızda fayda var.

Eğer bilimkurgu meraklısıysanız Evrenin Askerleri: İntikam Gücü’ne, politik sinemadan, belgeselden hoşlanıyorsanız Simurg’a gidebilirsiniz. Simurg ilk kez Eylül 2011’de Altın Koza’da izlediğim bir yapım ancak ülkenin çarpık gösterim koşulları yüzünden vizyonu epey gecikti. İflah olmaz bir Küba aşığı iseniz Havana’da 7 Gün iyi bir seçenek olabilir. Gidin tavsiyesi yapamadığım tek film ise Van Gölü Canavarı… Daha fazlasını okumak isterseniz, işte haftanın filmleri!

HOLLYWOOD SAHTE FİLMLE İRAN'DAN CASUS KAÇIRIYOR! - Resim : 1

Operasyon: Argo / Argo / Macera, Dram / 120 dk

Yönetmen: Ben Affleck

Oyuncular: Bryan Cranston, Ben Affleck, John Goodman, Michael Cassidy, Rory Cochrane, Taylor Schilling, Clea DuVall, Kyle Chandler, Chris Messina, Victor Garber

Filmi izleyebileceğiniz sinema salonları

Özet: Gerçek olaylara dayanan "Argo" altı Amerikalıyı kurtarmak için düzenlenen, İran rehine krizinin sahne arkasında ortaya çıkan ve halkın yıllar sonra öğrendiği gizli bir operasyonu anlatıyor. İran devriminin kontrol edilemeyecek noktaya ulaştığı dönemde, 4 Kasım 1979’da militanlar Tahran’daki ABD elçiliğine saldırırlar ve içeride bulunan 52 Amerikalıyı rehin alırlar. Ancak tüm bu kaosun ortasında altı Amerikalı kaçmayı başarır ve Kanada büyükelçisinin evine sığınır. Bulunmalarının ve büyük olasılıkla öldürülmelerinin an meselesi olduğunun farkında olan Tony Mendez (Ben Affleck) adında bir CIA "sızma" uzmanı altı Amerikalının ülkeden sağ salim çıkmasını sağlayacak riskli bir plan yapar. Böylesine inanılmaz bir plan ancak filmlerde olmaktadır.

Murat Tolga Şen’in kritiği:

Oyuncudan yönetmen olur mu? Olur elbette… Karşımızda Rushmore dağı misali örnekler var; Clint Eastwood, Robert Redford, Mel Gibson… Şimdi de Ben Affleck!

Ben Affleck, JLo ile gereksiz bir magazin malzemesi olmasının ötesinde yetenekli bir sinemacı… Oyunculuğu biraz poz’ör ancak hiç fena değil. Senarist olarak da kalemi kuvvetli ve yönetmenlik koltuğuna oturduğu vakit ortaya ilgiye değer filmler çıkarmasını biliyor.

Gone Baby Gone, The Town ve şimdi de Argo… Boş işi olmayan bir yönetmen ve daha büyük, derin filmler çekmek için acelesi yok gibi görünüyor.

Argo, İran İslam Devrimi’nin en ateşli günlerinde geçiyor. Kağıt üzerinde iyi giden bu hikaye, müthiş bir sanat yönetmenliği ve usta oyunculuklarla sinemaya aktarılınca tıpkı eski zamanların o iyi filmleri gibi bir tat bırakıyor damakta… Bu filmden aldığım tada yakın bir örnekleme yapmam gerekirse, Dustin Hoffman’lı Başkanın Adamları’nı (Wag the Dog) gösterebilirim. Onun üzerinden de 15 yıl geçmiş. Böyle hikayelere her zaman rastlamıyoruz.

‘yaşanmış bir hikaye’ olan Argo’nun yaşanan kısmına epey bir dramatik ekleme yapıldığı da gözden kaçmıyor. Heyecanı zirvede tutmak için yapılan bu eklemeler finale doğru biraz raydan çıkıyor ancak Hollywood bunu hep yapıyor! Ben Affleck’e kızmak olmaz.

Argo’nun epey Amerikancı bir bakış açısı var ancak olayı daha insani bir çizgide tutarak bunu hissettirmemeyi başarıyor. “kutsal Aile” yine yüceltilen bir tema… İran İslam Devrimi’ne getirilen eleştiri yoğun, zamanlaması manidar… Operasyonu yapanların kendi aralarındaki şakayla karışık anlaşma biçimi ise; “Argo fuck yourself” Amerikalılar yine birilerini beceriyor!

Ancak bu alt okumalara takılmadan izlendiği vakit epey iyi bir film, Argo… İyi senaryo, iyi oyunculuk, iyi yönetmenlik… Filmi izlerken fark edeceğiniz üzere, birkaç Türk oyuncu da projede görev almış, ayrıca Taken 2 ve Skyfall’a dikkat kesilmekten kaçırmışız, Tahran sahnelerinin çoğu İstanbul’ da çekilmiş. Tahran ve İstanbul’un müthiş benzerliğinden dolayı isabetli bir seçim bu…

Argo, sinemaya gitmek için iyi bir sebep… Vizyondayken ıskalamayın!

HOLLYWOOD SAHTE FİLMLE İRAN'DAN CASUS KAÇIRIYOR! - Resim : 2

Van Gölü Canavarı / Komedi

Yönetmen: Mehmet Bükülmez

Oyuncular: Selahattin Taşdöğen, Naci Taşdöğen, Ceylan Yılmaz, Murat Ergün, İbrahim Kumral, Nazif Çetin, Çetin Yeltekin

Filmi izleyebileceğiniz sinema salonları

Özet: Doğma büyüme Van’da yaşayan 3 çoban arkadaş bir gün çobanlık yaptıkları sürüyü bir şanssızlık eseri kaybederler. Oradan oraya yeni bir iş peşinde dolaşırlarken akıllarına Van Gölü sahilinde sahte bir canavar maketi yapıp, bundan para kazanma fikri gelir. Kısa sürede gölde canavar olduğu dedikodusu yayılır ve şehre İstanbul’dan gazeteci ekipler gelir. 3 kafadar ekipteki gazeteci kadınlara aşık olur ve başlarına komik işler açarlar.

Murat Tolga Şen’in notu:

Yerli filmlere artık eskisi kadar seyirci gelmiyor diye üzülüyoruz ya, işte sebebi bu kötü filmler… “Van Gölü Canavarı” filmini yapanların amacı para kazanmak... Sinema yaparak para kazanmak bir suç değil, hatta keşke daha çok insan buna heveslense ama işte ortada ‘adil ticaret’ dediğimiz bir şey var. Yani, ödediğimiz paranın karşılığını almak…

Yeşilçam’ı batıran ‘ucuzculuk’ hastalığının hala bu kadar şiddetli devam ettiğini görmek acı veriyor. Birkaç yıldan beri, ortalık giderek artan sayıda “hap yap, para kap” filmlerle doldu. Senaryo, oyunculuk, yapım, yönetim alanlarının her birinden sınıfta kalacak işleri izlemek için 15-20 TL bilet parası vermek zorundayız ama perdede izlediğimiz şeyler müsamereden öte işler değil… Bu, bakkaldan içi boş kutular almak gibi bir şey… Katlanmak zor!

Hani insan düşünmeden edemiyor, şu gösterilen filmlerin sinemasal yeterliliğini, teknik kalitesini belirleyen bir kurum olsa diye… Yerel TV’lerde gösterilen, aciz prodüksiyonlu şive komedisinin sinemada karşımıza çıkması bu ülkenin seyircisine hakaret ve sektörün kendi bindiği dalı daha hızlı kesmesinden başka bir şey değil.

HOLLYWOOD SAHTE FİLMLE İRAN'DAN CASUS KAÇIRIYOR! - Resim : 3

Simurg / Belgesel / 109 dk

Yönetmen: Ruhi Karadağ

Oyuncular: Ali Ekber Akkaya, Çiğdem Kazan, Refik Ünal, Hüseyin Muharrem Gündüz, Delil İldan, Cafer Gürbüz, Gülsuman Duman Dönmez, Şenay Hanoğlu

Filmi izleyebileceğiniz sinema salonları

Özet: Yıllardan 1996. ülke bir yandan tırmanan terörle mücadele ederken diğer yandan insani koşulların sağlanmadığı iddia edilen F-tipi cezaevlerine karşı yaşam mücadelesi veriliyor. Bu mücadeleye açlık grevi ile katılan altı isim Refik, Cafer, Çiğdem, Hüseyin Muharrem, Ali Ekber ve Delil 69 gün süren ölüm orucuna giriyorlar. Fakat bu inatla girdikleri bu yol, onlara Wernicke Korsakoff hastalığı ile geri dönüyor. Konuşma zorluğu, istemsiz kasılmalar, denge bozuklukları, hafıza kaybı ve ciddi unutkanlık gibi sorunlar hepsinde ortaya çıkıyor. 2000’e gelindiğinde ölüm oruçları yeniden başlıyor ve altı arkadaş, bu sefer dört sene önce yaşamını yitiren İdil Erkmen’in mezarı başında buluşarak, hem geçmişte yaşadıkları günlere geri dönüyor, hem de devam eden eyleme tekrar destek veriyorlar...

Murat Tolga Şen’in notu:

Ruhi Karadağ aslında kurmaca bir dram yapmak üzere yola çıkmış ama yapımın imkansızlıkları yüzünden belgesele dönmüş, iyi de yapmış. Simurg yakın tarihimizin utanç noktalarından birini yeniden hatırlamamızı sağlıyor. Meselenin kendisi çok güçlü o yüzden belgeselin ajite edici yapısını sevmedim ancak sinemada görmek şart.

HOLLYWOOD SAHTE FİLMLE İRAN'DAN CASUS KAÇIRIYOR! - Resim : 4

Evrenin Askerleri: İntikam Gücü / Universal Soldier: Day of Reckoning / Aksiyon / 114 dk

Yönetmen: John Hyams

Oyuncular: Jean-Claude Van Damme, Dolph Lundgren, Scott Adkins, Kristopher Van Varenberg, James Rawlings, Mariah Bonner, Austin Naulty, David Jensen, Rus Blackwell, Andrei Arlovski

Filmi izleyebileceğiniz sinema salonları

Özet: John (Adkins, The Expendables 2) komadan çıktığında, karısı ve kızının korkunç bir şekilde öldürüldüğünü öğrenir. Saldırı gözünün önünden gitmemektedir. Sonunda ailesini öldüren adamı Luc Deveraux (Van Damme) öldürmeye yemin eder... John gerçekliğe dönmeye çalışırken, UniSol tarafından takip edilmeye başlayınca işler daha da karmaşık bir hal alır. John Deveraux’a ile Andrew Scott’ın liderliğindeki (Lundgren) genetic olarak güçlendirilmiş savaşçılardan oluşan orduya yaklaştıkça, kendisi hakkında birçok şey keşfeder ve doğru olduğuna inandığı her şeyi sorgulamaya başlar.

Murat Tolga Şen’in notu:

Yenilmezler / The Expendables serisi gişe başarısıyla 80’ler aksiyonuna nur yağdırdı ve yapımcıları dönemin aksiyon yıldızlarıyla yeni projeler çekmeye heveslendirdi. Evrenin Askerleri: İntikam Gücü’ de bu furyadan nemalanan bir film…

İlk filmin yıldızları Dolph Lundgren ve Jean Claude Van Damme bu filmde de karşımıza çıkıyorlar ancak bu defa hiç alışık olmadığımız yan karakterler olarak… Universal Soldier serisinin daha önce çekilmiş üç sinema, iki de TV filmi var. Açıkçası diriltilecek kadar özlendiği falan yok. Hikaye ve yönetmenliğin tuhaf, tribal deneyleri yüzünden iyice sıkıcı bir deneyime dönüşüyor Evrenin Askerleri: İntikam Gücü… Yine de aksiyon sekanslarının hatırına görülebilir. Çok başarılı çekilmiş bu sekansların neredeyse ‘Gore’ seviyesinde şiddet içerdiği konusunda baştana uyarayım.

HOLLYWOOD SAHTE FİLMLE İRAN'DAN CASUS KAÇIRIYOR! - Resim : 5

Havana’da 7 Gün / 7 Dias en La Habana / Dram / 129 dk

Yönetmen: Laurent Cantet

Oyuncular: Josh Hutcherson, Daniel Brühl, Emir Kusturica, Elia Suleiman, Melissa Rivera, Jorge Perugorría, Mirta Ibarra, Vladimir Cruz, Melvis Santa Estevez, Daisy Granados

Filmi izleyebileceğiniz sinema salonları

Özet: Aktör olmaya çalışan genç bir Amerikalı, Havana’daki film festivaline gider ve şehirdeki ilk gecesinde gezdiği bir dizi parti esnasında çeşitli dil problemlerinin var olduğu yabancıların arasına karışır... Öte yandan ünlü bir yönetmen de bu film festivaline son derece sarhoş ve kendini kaybetmiş bir halde katılıp türlü trajikomik olaylara neden olur... Bunlardan farklı olarak genç bir kız, katıldığı bir ayin sırasında cinsel kimliğini keşfeder... Birbirlerinden tamamen farklı yedi hikayeyi ortak noktada buluşturan şey ise egzotik Havana şehri olur!

Murat Tolga Şen’in notu:

Parça hikayelerden oluşan toplama bir Havana filmi… Her yönetmen tek bir günü anlatıyor. İyi değil ama Küba’nın hatırına görmek isteyebilirsiniz. Ben epey sıkıldım izlerken.

Twitter.com/murattolga