Hizmet camiasına bunu yapmayacaktınız! Hüseyin Gülerce'den istifa çağrısı!
Dershane kapatma teşebbüsünün sarpa sardığını yazan Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Bakan Nabi Avcı'yı istifaya çağırdı.
Meselenin dershane olmadığını iddia eden Zaman gazetesi yazarı
Hüseyin Gülerce, Allah rızasına kilitlenmiş hasbilere çelme
takıldığını savundu.
Dershane savaşı tüm şiddetiyle sürüyor. Zaman yazarları
tepkilerinin dozunda vites yükseltmeye başladı. Bugünkü köşesinde
tartışmayı kaleme alan Hüseyin Gülerce, "Boğazımı sıkan eli
tutmayayım mı?" diye sordu.
PİŞMANLIK SİZİ ÖMÜR BOYU RAHATSIZ EDECEKTİR
Yazarın hedefinde Zaman'ın ik kuruluşunda olduğunu söyleyen Milli
Eğitim Bakanı Nabi Avcı vardı. "Laflarım Sayın Bakan’a ağır
gelmesin, dostça söylüyorum" diyen Gülerce, Avcı'ya sert sözlerle
sitem etti:
"Ben de size sitem edeyim; madem daha en başta bir yürek
beraberliği vardı, Hizmet camiasına bunu yapmayacaktınız. Sizin
gibi bir insana mı düştü, gönül köprülerini dinamitlemek? Eğitimi
hallaç pamuğu gibi atmak size mi düştü? Tarihe böyle mi geçmek
istiyorsunuz? İster samimiyetimi kabul edin ister etmeyin, sizi
tekrar Nabi Avcı yapacak tek hareket, istifa etmenizdir. Şayet
etmezseniz, yıllar sonra duyacağınız pişmanlık, sizi ömür boyu
rahatsız edecektir."
BOĞAZI SIKAN EL İLE ONU TUTAN EL BİR Mİ?
AK Parti'ye yakın isimlerin cemaate yüklenmesine de tepki gösteren
yazar, sorularıyla sitem etti:
"Hizmet kervanı eğitim üzerinden insanımıza ulaşıyor, gönüllere
giriyor. Kendimiz kalarak dünyalara açılmak istiyoruz. Bir el, hem
de dost bildiğiniz bir el gelmiş, boğazınızı sıkıyor. Yapma
boğuluyorum, boğacaksın beni diye ikaz ediyorum, anlamıyor… Feryat
ediyorum durmuyor, elini tutuyorum. Siz, onun elini tutmama itiraz
ediyorsunuz. Boğazı sıkan el ile onu tutan el bir mi? Elini
tutarken, bazı arkadaşlar üslup ayarını tutturamamış, tasvip
edemem. Onlar adına özür dilerim. Pire ısırığı gibi görün.
Kendiliklerinden birkaç tanesi sıçramışlar, ısırmışlar. Şimdi bütün
kabahatimiz bu mu? Allah aşkına, pire için yorgan yakılır mı?
Memleket yakılır mı? Demokratikleşmeye, istikrara, huzura
kastedilir mi?
YARIN DAHA NELERLE KARŞILAŞACAĞINIZI BİLMEZ MİSİNİZ?
Mesele dershaneleri kapatmama gayreti değil. Allah rızasına
kilitlenmiş hasbilere çelme takılıyor. “Benim insanlık adına bir
davam var” diyenlerin hukukuna tecavüz ediliyor. Hakkı savunmayalım
mı? Muhabbet fedailiğini benimseyen, başkaları için yaşamayı seçen
insanlar, zoru görünce Hakk’ın çizgisinden sapar mı? Geri döner mi?
Bugün höt denilince şaşarsanız, yarın daha nelerle
karşılaşacağınızı bilmez misiniz?
Mütedeyyin kitlenin birbirine düşürülmesinden vazgeçilmelidir.
Sahi, hem de bir seçim öncesinde neden acele ediliyor?