15 Eki 2012 13:18
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:16
HIRÇIN SUNUCU, HIRSININ KURBANI OLDU!(MEDYARADAR/ÖZEL)
Eski kanalında kendisini işten atanlara yeni kanalındaki programında ağır suçlamalarda bulununca yine işinden oldu&...
Emin Çölaşan’ın Hürriyet Gazetesi’nde çalıştığı
günlerdi. Gazetenin o dönemki Genel Yayın Yönetmeni
Ertuğrul Özkök, Çölaşan’ın son derece sert
yazılarından rahatsızlık duyuyordu. Bunun üzerine bir gün oturdu ve
“Köşeler, köşe yazarlarının babasının malı mıdır?”
diye bir soru sordu.
Bu soru, sadece köşe yazarları arasında değil tüm medya camiasında yıllardır tartışılıyor…
Şimdi benzer bir olayı televizyon dünyasında yaşıyoruz. Soruyu bu sefer sözle değil ama “eylemle” soranlar ise Beyaz TV yöneticileri…
Gelelim konumuza:
Programcı Sami Dadağlıoğlu yakın zamana kadar Kanaltürk Televizyonu’nun hem Ankara temsilcisi hem de ekran yüzlerindendi. Ancak kanal yöneticileriyle ters düştü. Bir süre sonra da Beyaz TV’de Medcezir isimli programı sunmaya başladı.
Dadağlıoğlu’nun moderatörlük yaptığı programın iki de daimi konuğu vardı:
Gazeteci Barış Yarkadaş ve televizyoncu Nagehan Alçı…
Dadağlıoğlu programın son bölümlerinden birinde durup dururken Kanaltürk’teki eski çalışma arkadaşlarını hedefe koydu ve ağır sözlerle suçlamaya başladı.
Kanaltürk’ün sahibi İpek Medya’nın bir diğer yayın organı Bugün Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt ile Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan’ın adını vererek, "Erhan Başyurt ile yanına aldığı bazı bürokratlar, KCK operasyonu sırasında Başbakan Erdoğan’ı zor duruma sokacak işler yaptılar. Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan’ın da bu işlerde parmağı var" dedi...
Sami Dadağlıoğlu ayrıca moderatörü olduğu programda Erhan Başyurt ve Adem Yavuz Arslan’a çağrıda bulunarak, "Gelin kardeşim, sizin de bildikleriniz varsa açıklayın, herkes eteğindeki taşı döksün" dedi…
Bu programın ardından Beyaz TV Genel Müdürü Osman Gökçek Sami Dadağlıoğlu’nu yanına çağırarak "Kişisel husumetin için kanalı kullanmana izin veremem" dedi ve Dadağlıoğlu’nun işine son verdi…
Dadağlıoğlu’nun işine son verilmesine neden olan sözler aynen şöyleydi:
Oslo görüşmelerinin metinlerinin yayınlanması, MİT krizi, Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması,KCK’nın MİT tarafından kurulduğu iddiaları üzerinden Başbakan’ın çok sert bir şekilde üzerine gidildi. O günlerde Bugün gazetesinin üstlendiği misyon gerçekten beni çok şaşırttı. Özellikle gazetenin başındaki genel yayın yönetmeni Erhan Başyurt ve Ankara temsilcisi Adem Yavuz Arslan bu veriler üzerinden çok yoğun bir şekilde Başbakan’ı yıpratmak için bir propaganda yürüttüler. Buradan açıkça sesleniyorum. Bağlanın, tartışalım, bizi ve kamuoyunu ikna etmiş olursunuz. Geçen dönemde askeri bürokratlar üzerinden istihbarat alarak sivil idareyi yıpratan isimler vardı. Bu gazetecilik mesleğinin tetikçi gibi kullanılmasıdır. Bu dönemde sivil bürokratlardan alınan istihbaratlarla Başbakan yıpratılmaya çalışılıyor.
(Bu sırada Beyaz TV ekranlarında alt yazı olarak ‘Sami Dadağlıoğlu: Erhan Başyurt kimi bürokratlarla işbirliği içinde Başbakan’a saldırıyor’ yazısı bulunuyor.)
Sami Dadağlıoğlu, bu olaylar karşısında Hüseyin Gülerce ve Ekrem Dumanlı’nın çok duyarlı ve sağduyulu davranmasına karşın Erhan Başyurt ve Adem Yavuz Arslan’ın kişisel kinleri dolayısıyla Başbakan’a saldırdıklarını iddia etti.
Sami Dadağlıoğlu bir kez daha Erhan Başyurt ve Adem Yavuz Arslan’a çağrı yaptı ve “Bağlanın eteğinizdeki taşı dökün. Ben bildiklerimi anlatayım, siz de bildiklerinizi anlatın. Başbakan’a karşı yürüttüğünüz kişisel kininizden kaynaklanan düşmanlığı herkes burada öğrensin.
Fethullah Gülen’in itidalli, bütünleştirici yapısına karşın o yapıyı temsil ettiklerini belirten bu kişileri kendi başına hareket eden kraldan çok kralcı tipler olarak nitelendiriyorum. Basının içerisinde Hüseyin Gülerce, Ekrem Dumanlı gibileri aklıselim ve itidalli çıkışlarla ortamı yatıştırmak için çaba sarf ettiler, ancak bu tetikçileri ayrı tutuyorum.
Daha sonra bu kez ekranlarda (Sami Dadağlıoğlu: Erhan Başyurt ve Adem Yavuz Arslan Başbakan’a kin ve düşmanlık duyuyor) yazısı belirdi.
Program boyunca Bugün Gazetesi’nin Erhan Başyurt’un ve Adem Yavuz Arslan’ın bu yayıncılığının “Barışın altına dinamit koymak isteyenlerin elinde piyon olmak” olduğu dile getirildi.
***
Tablo açık:
Dadağlıoğlu, Beyaz TV ekranlarından, kendisini Kanaltürk’ten kovanlarla hesaplaşmaya kalkınca; yeni işinden de oldu.
Olayı olduğu gibi aktardık:
İster “kişisel kavga” deyin, isterseniz “Cemaat-iktidar kavgasında yeni boyut” diye yorumlayın…
Ortada tek gerçek var:
Deneyimli sunucu, hırsının kurbanı oldu!
İŞTE O SÖZLER : VİDEO
Bu soru, sadece köşe yazarları arasında değil tüm medya camiasında yıllardır tartışılıyor…
Şimdi benzer bir olayı televizyon dünyasında yaşıyoruz. Soruyu bu sefer sözle değil ama “eylemle” soranlar ise Beyaz TV yöneticileri…
Gelelim konumuza:
Programcı Sami Dadağlıoğlu yakın zamana kadar Kanaltürk Televizyonu’nun hem Ankara temsilcisi hem de ekran yüzlerindendi. Ancak kanal yöneticileriyle ters düştü. Bir süre sonra da Beyaz TV’de Medcezir isimli programı sunmaya başladı.
Dadağlıoğlu’nun moderatörlük yaptığı programın iki de daimi konuğu vardı:
Gazeteci Barış Yarkadaş ve televizyoncu Nagehan Alçı…
Dadağlıoğlu programın son bölümlerinden birinde durup dururken Kanaltürk’teki eski çalışma arkadaşlarını hedefe koydu ve ağır sözlerle suçlamaya başladı.
Kanaltürk’ün sahibi İpek Medya’nın bir diğer yayın organı Bugün Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt ile Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan’ın adını vererek, "Erhan Başyurt ile yanına aldığı bazı bürokratlar, KCK operasyonu sırasında Başbakan Erdoğan’ı zor duruma sokacak işler yaptılar. Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan’ın da bu işlerde parmağı var" dedi...
Sami Dadağlıoğlu ayrıca moderatörü olduğu programda Erhan Başyurt ve Adem Yavuz Arslan’a çağrıda bulunarak, "Gelin kardeşim, sizin de bildikleriniz varsa açıklayın, herkes eteğindeki taşı döksün" dedi…
Bu programın ardından Beyaz TV Genel Müdürü Osman Gökçek Sami Dadağlıoğlu’nu yanına çağırarak "Kişisel husumetin için kanalı kullanmana izin veremem" dedi ve Dadağlıoğlu’nun işine son verdi…
Dadağlıoğlu’nun işine son verilmesine neden olan sözler aynen şöyleydi:
Oslo görüşmelerinin metinlerinin yayınlanması, MİT krizi, Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması,KCK’nın MİT tarafından kurulduğu iddiaları üzerinden Başbakan’ın çok sert bir şekilde üzerine gidildi. O günlerde Bugün gazetesinin üstlendiği misyon gerçekten beni çok şaşırttı. Özellikle gazetenin başındaki genel yayın yönetmeni Erhan Başyurt ve Ankara temsilcisi Adem Yavuz Arslan bu veriler üzerinden çok yoğun bir şekilde Başbakan’ı yıpratmak için bir propaganda yürüttüler. Buradan açıkça sesleniyorum. Bağlanın, tartışalım, bizi ve kamuoyunu ikna etmiş olursunuz. Geçen dönemde askeri bürokratlar üzerinden istihbarat alarak sivil idareyi yıpratan isimler vardı. Bu gazetecilik mesleğinin tetikçi gibi kullanılmasıdır. Bu dönemde sivil bürokratlardan alınan istihbaratlarla Başbakan yıpratılmaya çalışılıyor.
(Bu sırada Beyaz TV ekranlarında alt yazı olarak ‘Sami Dadağlıoğlu: Erhan Başyurt kimi bürokratlarla işbirliği içinde Başbakan’a saldırıyor’ yazısı bulunuyor.)
Sami Dadağlıoğlu, bu olaylar karşısında Hüseyin Gülerce ve Ekrem Dumanlı’nın çok duyarlı ve sağduyulu davranmasına karşın Erhan Başyurt ve Adem Yavuz Arslan’ın kişisel kinleri dolayısıyla Başbakan’a saldırdıklarını iddia etti.
Sami Dadağlıoğlu bir kez daha Erhan Başyurt ve Adem Yavuz Arslan’a çağrı yaptı ve “Bağlanın eteğinizdeki taşı dökün. Ben bildiklerimi anlatayım, siz de bildiklerinizi anlatın. Başbakan’a karşı yürüttüğünüz kişisel kininizden kaynaklanan düşmanlığı herkes burada öğrensin.
Fethullah Gülen’in itidalli, bütünleştirici yapısına karşın o yapıyı temsil ettiklerini belirten bu kişileri kendi başına hareket eden kraldan çok kralcı tipler olarak nitelendiriyorum. Basının içerisinde Hüseyin Gülerce, Ekrem Dumanlı gibileri aklıselim ve itidalli çıkışlarla ortamı yatıştırmak için çaba sarf ettiler, ancak bu tetikçileri ayrı tutuyorum.
Daha sonra bu kez ekranlarda (Sami Dadağlıoğlu: Erhan Başyurt ve Adem Yavuz Arslan Başbakan’a kin ve düşmanlık duyuyor) yazısı belirdi.
Program boyunca Bugün Gazetesi’nin Erhan Başyurt’un ve Adem Yavuz Arslan’ın bu yayıncılığının “Barışın altına dinamit koymak isteyenlerin elinde piyon olmak” olduğu dile getirildi.
***
Tablo açık:
Dadağlıoğlu, Beyaz TV ekranlarından, kendisini Kanaltürk’ten kovanlarla hesaplaşmaya kalkınca; yeni işinden de oldu.
Olayı olduğu gibi aktardık:
İster “kişisel kavga” deyin, isterseniz “Cemaat-iktidar kavgasında yeni boyut” diye yorumlayın…
Ortada tek gerçek var:
Deneyimli sunucu, hırsının kurbanı oldu!
İŞTE O SÖZLER : VİDEO