Hıncal Uluç'u o haber çok kızdırdı: Sabah neden Neşe Sapmaz’a algı operasyonu yapıyor?
Sabah Gazetesi'nin Neşe Sapmaz haberlerine gazetenin usta yazarı Hıncal Uluç tepki gösterdi.
Sabah Gazetesi istihbarat servisinin, sunucu Neşe Sapmaz hakkında
algı yaratmak için mahkemenin kovuşturmaya yer yok dediği bir konu
üzerinden sürekli haber yapması Hıncal Uluç’un tepkisine neden
oldu.Uluç, takipsizlik kararı olmasına rağmen, Sabah’ın tek taraflı
haberlerle suçladığı Neşe Sapmaz’ın gazetede yayınlanmayan cevap
hakkı metnine yer verdi.
İşte Hıncal Uluç’un o yazısı:
Dilek Yaman kardeşimiz, Sabah Okur Temsilcisi İbrahim Altay
kardeşimden aldığı uyarıya rağmen, devam etmekte olan bir dava
üzerinde yargıyı etkileyebilecek bir "Algı haberi" daha kaleme
aldı.
Dün Günaydın'a kapak oldu. Gene ayni Neşe resmiyle.. Üçüncü kez
ayni resimle haber de algı operasyonudur aslında. Manken, oyuncu,
sunucu genç kızın yüzlerce fotoğrafı arşivde varken..
Sabah Neşe beni aradı.. "Beni haberi yazan değil, Nazif Bey aradı,
İstihbarat Şefiniz. Ama söylediklerimin çok azı habere girmiş"
dedi. Ben de "Cevap hakkını köşemde kullan" dedim.
Ondan gelen maili aynen yayınlıyorum.
Kendi görüşlerimi de yarın kaleme alacağım.
İşte Neşe'nin maili..
***
Nasıl üzüldüm anlatamam. Karşı taraf iddia etmişti: "İki gazeteci
satın alır haber yaptırırız rezil ederiz" demişti bana.. Daha önce
de yaptılar, belki yine yapacaklar..
Ama dün İstihbarat Şefi arayınca "Tamam" dedim, "Bu defa sözlerime
yer verecekler.." Ama çıkan habere bak!.. Ben de gazetecilik
mezunuyum.. Yazık, çok yazık..
Savcı iddianamesinde net bir şekilde hukuki açılardan
değerlendirerek yazdı.. Başından beri tanık olan kişi Yaşar İrvul..
Yani "Olaylı davada yeni tanık çıktı" ifadesi asılsız. Yeni bir
tanık değil.. Başından beri ben, bu kişinin iddialarına cevap
verdim..
Aramızdaki para alışverişi dostluğumuz sebebiyledir.. O kişi
dostluğumuz çerçevesinde olan özel diyaloğu yargıyı manipüle etme
malzemesi olarak kullanmaya çalışmıştır. Başarılı olamamıştır.
Sanık bu şantaj şikayetini, benim cinsel taciz şikayetim kabul
edilip dava açılınca yapmıştır..
Baştan böyle bir şikayeti hiç olmamıştır. Sonradan devamlı ifade
ekleyerek, kurmaca senaryolar ile ve yalancı şahitler ile bu
iddialarını somutlaştırmaya çalışsalar da başarılı olamamışlardır.
Şantaj dava istekleri kabul edilmedi. Tek başarılı oldukları konu,
Sabah gazetesinde bu konuda devamlı surette yapılan
haberlerdir..
Zamanında işin içine bir Belediye Başkanını da eklediler. Organize
Suçlara şikayet ettiler.. Neler neler planladılar.. Ve hiçbirinde
başarılı olamadılar..
Son olarak İstinaf'ta görülen Cinsel Taciz davam öncesi
Cumhurbaşkanımıza her şeyi yazılı olarak anlattım.. Belgeleri ile
gönderdim.
Ardından duruşmam oldu İstinaf'ta.
Sanık duruşmaya gelmedi. Mahkeme heyeti sanığın daha önce hiç
mahkemeye gelmediğini göz önüne alarak, "Polis zoruyla
getirilmesine" karar verdi ve davayı Eylül'e erteledi..
Sanık bu kararla panikledi.
"Arkadaşım" dediği bir tanığın ne olduğu belli olmayan ifadesini
Sabah manşet yaptı. Şimdi de ayni haber "Yeni tanık ortaya çıktı"
diye tamamen hukuka aykırı ifadeler malzeme edilerek tekrarlandı.
Amaç kamuoyunu yönlendirmek, beni karalamak.
Bu yaşadığım nedir? Yargının devam ettiği bu süreçte yapılmak
istenen nedir? Hiç bir duruşmamı ve davamı takip etmeyen Günaydın,
mahkemenin reddettiği şantaj iddiasına neden takılı kalmıştır?
Neden?. Neden?
İstinaf Mahkemesi celbini dahi gönderdim Nazif Bey'e.. Yok, yok,
olan bu işte..