07 Mar 2013 09:51
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:03
HINCAL ULUÇ'TAN ŞOK ÇIKIŞ; ''BEN OLSAM O TUTANAKLARI YAYINLAMAZDIM''
Sabah yazarı Hıncal Uluç, Namık Durukan'ı gazetecilik başarısından dolayı tebrik etti ancak ...
"Aklın yolu"na alkış!..
Alkışladığım, meslektaşım, kardeşim Güngör Mengi.. Kopan kıyamet içinde "Aklın yolu"nu bulan ve gösteren o çünkü.. (Vatan, 3 Mart Pazar).
Anlatayım..
Ben Derya Sazak’ın yerinde olsam, o tutanakları yayınlamazdım. Evet, müthiş bir gazetecilik. Haberi çıkaran Namık Durukan’ı yürekten alkışlar, iyi bir ikramiye de verirdim hatta, ama bağrıma taş basar ve o tutanakları yayınlamazdım.
Girilen barış sürecine ters etki yapabilir diye.. "Eder" diye değil.. "Etmesi ihtimali var" diye.. Konu o kadar hassas çünkü..
O barış süreci, ülkenin on yıllardır süren, sonu hatta bölünmeye gidecek iç savaşını bitirmeyi hedefliyor, çünkü..
O barış ki, gerçekleşirse, on yıllardır, en genç, en civan yaşında kaybettiği çocukları için ağlayan on binlerce anaya, yeni anaların eklenmesini, bugün eli silah tutar yaşta oğlu, hatta kızı olan her ailenin endişe, korku içinde yaşamasına engel olacak.
O barış ki, Türkiye’nin kısa zamanda en üst refah düzeyine ulaşmasını sağlayacak ekonomik katkıyı getirecek, savaş harcamalarını durdurarak.. "Böyle bir süreç, milyonda bir de olsa, tehlikeye atılır mı" derdim ben..
Güngör Mengi de öyle diyor ve hem de öyle sağlam diyor ki.. "Damdan düşen halden bilir" diye başlayarak, Hoca gibi..
Damdan düşeni aramış ve bulmuş, Güngör..
İngiltere ile IRA arasındaki o korkunç Kuzey İrlanda terörünü bitiren görüşmeleri sürdüren hükümet temsilcisi Jonathan Powell, başarıya nasıl ulaşıldığını kitap yazıp anlatmış.. Ön sözünde de "Dünyanın dört bir yanında ayni krizi yaşayanlar, bundan ders çıkarabilir" demiş..
Güngör kitapta anlatılanları 10 madde ile özetlemiş.. Onu da bize tıpa tıp uyuyor..
Hıncal Uluç’un yazısının tamamı için tıklayın
Alkışladığım, meslektaşım, kardeşim Güngör Mengi.. Kopan kıyamet içinde "Aklın yolu"nu bulan ve gösteren o çünkü.. (Vatan, 3 Mart Pazar).
Anlatayım..
Ben Derya Sazak’ın yerinde olsam, o tutanakları yayınlamazdım. Evet, müthiş bir gazetecilik. Haberi çıkaran Namık Durukan’ı yürekten alkışlar, iyi bir ikramiye de verirdim hatta, ama bağrıma taş basar ve o tutanakları yayınlamazdım.
Girilen barış sürecine ters etki yapabilir diye.. "Eder" diye değil.. "Etmesi ihtimali var" diye.. Konu o kadar hassas çünkü..
O barış süreci, ülkenin on yıllardır süren, sonu hatta bölünmeye gidecek iç savaşını bitirmeyi hedefliyor, çünkü..
O barış ki, gerçekleşirse, on yıllardır, en genç, en civan yaşında kaybettiği çocukları için ağlayan on binlerce anaya, yeni anaların eklenmesini, bugün eli silah tutar yaşta oğlu, hatta kızı olan her ailenin endişe, korku içinde yaşamasına engel olacak.
O barış ki, Türkiye’nin kısa zamanda en üst refah düzeyine ulaşmasını sağlayacak ekonomik katkıyı getirecek, savaş harcamalarını durdurarak.. "Böyle bir süreç, milyonda bir de olsa, tehlikeye atılır mı" derdim ben..
Güngör Mengi de öyle diyor ve hem de öyle sağlam diyor ki.. "Damdan düşen halden bilir" diye başlayarak, Hoca gibi..
Damdan düşeni aramış ve bulmuş, Güngör..
İngiltere ile IRA arasındaki o korkunç Kuzey İrlanda terörünü bitiren görüşmeleri sürdüren hükümet temsilcisi Jonathan Powell, başarıya nasıl ulaşıldığını kitap yazıp anlatmış.. Ön sözünde de "Dünyanın dört bir yanında ayni krizi yaşayanlar, bundan ders çıkarabilir" demiş..
Güngör kitapta anlatılanları 10 madde ile özetlemiş.. Onu da bize tıpa tıp uyuyor..
Hıncal Uluç’un yazısının tamamı için tıklayın