01 Kas 2017 14:56
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 23:14
Hıncal Uluç'tan RTÜK üyelerine uyarı: Bizi eşek yerine koymasın!
Sabah yazarı Hıncal Uluç, RTÜK'ün yeni bir reklam yönetmeliğine ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Televizyonlardaki reklam yönetmeliğine karşı savaş açan belki de tek yazar olan Hıncal Uluç, RTÜK'e yeni seçilen üyelerden umutlu olduğunu belirtti.
Hıncal Uluç bugünkü köşe yazısında "Kendi kanalımız Atv'de dahil olmak üzere tüm televizyonlar yıllarca bizi eşek yerine koydu, RTÜK de saçma sapan bir reklam yönetmeliği ile buna alet oldu. Artık yeni bir reklam yönetmeliği şart" dedi.
Hıncal Uluç "Umarım bu kez RTÜK bizi aptal yerine koymaz" diyerek bitirdiği yazısında şu satırları kaleme aldı:
Yeni bir reklam yönetmeliği şart, RTÜK!.
2 binli yılların başlarında, en başta kendi kanalımız atv, tüm büyük kanalları, "Halkı eşek yerine koymakla" suçluyor ve bu rezilliklere göz yuman Radyo Televizyon Yüksek Kurulu'nu, yani RTÜK'ü yerden yere vuruyordum. Gene atv'yi örnekleyip zehir zemberek bir yazı yazmıştım ki, saat ona doğru odamın kapısı açıldı ve o zamanki patronumuz Turgay Ciner içeri girdi. Merakla kafamı kaldırıp baktım..
Aynen şöyle dedi patron..
"Bu RTÜK kampanyanı daha da arttırarak sürdür, Hıncal. Dilerim sonuç alırsın ve tüm kanallar, seyircilerine saygıyı ve kurallara uymayı öğrenirler.. Şu anda sadece biz atv olarak kurallara uyarsak, kendi kendimize bir haksız rekabet yaratırız. Başarırsan, RTÜK adam gibi bir yönetmelik yapar. O zaman hepimiz uyarız. Bu rezillik de biter" dedi.
Ben de yazmayı sürdürdüm. Yani, mesela son günlerde Kanal D ve Ahmet Hakan'ı, aSpor ve Serkan Korkmaz'ı örnek göstererek, yıllardan beri süren "Halkı eşek yerine koyma sistemi"nin nasıl devam ettiğini anlattım..
Yıllardır nerdeyse tek başıma sürdürdüğüm ve tek bir köşe yazarından destek almadığım bu kampanyada bir adım mesafe alamadığımın da itirafıydı bu..
Çünkü bu rezil uygulama sayesinde kazanılan milyarla reklam parasının yüzde 5'i RTÜK'e gidiyordu. Onlar da hallerinden memnunlardı..
O yıllarda dozu iyice yüksek yazılarıma bir zavallı RTÜK'çü, "Hıncal Bey, biz çok tutarlı bir reklam yönetmeliği yaptık ama kanallar açığını buluyorlar" diye aptalca bir yanıt vermişti. Hepsi o..
Bakar mısınız?. Yönetmelik doğruymuş ama, kötü niyetli kanallar açıklarını buluyormuş..
O zaman açık bırakmayan, net, kesin bir yönetmelik yapsana.
"60 dakika içine her biri en fazla 6 dakikalık 2 reklam kuşağı konur. Yayın reklamla kesildiği andan 6 dakika sonra, kaldığı yerden devam eder.
Gene her 60 dakika içine, her biri en fazla 1.5 dakikalık iki tanıtım bandı konur. Yayın tanıtım için kesildiğinde, 1.5 dakika sonra kaldığı yerden devam eder. Böylece 1 saat içinde yayın 2 reklam, 2 tanıtım arası ile en fazla 4 defa kesilebilir."
Kuralı böyle koy da açığını bulsunlar bakalım.
Uymayana, ağır para, tekrarında yayını durdurma cezası ver de, Ahmet Hakan gibi bir adam hem de tam bir saat süren arasız Ana Haber'den sonra (18.45- 19.45) "Kısa bir ara" desin, yayın tam 15 dakika kesilsin.. Dönüşte "Az sonra" başlayacak dizinin reklamını yapsın ve sanki devam edecek havası verdiği Ana(!) Haberleri kapasın.. Sonra tekrar araya giren reklam ve tanıtımlar yüzünden "Az sonra" denen dizi, yarım saat sonra, 20.30'da başlasın..
RTÜK öyle bir yönetmelik yapmış ki, bu rezillik çıkabiliyor.. Ya da yönetmelik sağlam da, RTÜK, halkı eşek yerine koyan bu uygulamaya ceza vermiyor, veya veremiyor.. Hatta, yüzde 5'ler yüzünden halkın eşek yerine konmasından mutlular aslında.
Hep bildiğiniz bu konuları bugün belki yüzüncü defa niye yazdım..
Geçen hafta "RTÜK'te umutlu gelişmeler var" dedim ya..
Bana gerçekten umut veren, yaptırım gücü olan bir yeni üye gelmişti ya Kurula..
Ebubekir Şahin!.
Bay Şahin'e, siz okurların önünde durumu bir daha özetledim, bugün..
Milyonlarca TV seyircisinin her gün, hem de başta kamu televizyonu, yani o halkının vergileri ile beslenen TRT olmak üzere, tüm kanallar tarafından eşek yerine konmasının önüne geçecek bir yönetmelik hazırlanması işini başlatabilir, Bay Şahin..
Umudum o!.
Amerika'da nasıl oluyor?. Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere'de halk eşek yerine konuyor, konabiliyor mu?. "Biz mi ulus olarak eşek yerine konmaya uygunuz" diye aşağılık kompleksi gelecek millete!.
Bay Şahin, uygar ülkeler yönetmeliklerini ve uygulamalarını kolayca buldurabilir, tercüme ettirebilir. Kamuoyu oluşturmak için, medyanın köşe ve Tv yazarlarına dağıtabilir ve Türkiye için görüşlerini isteyebilir.
Yapmak isteyene, yapacak çok..
Ben bu defa "Böyle gelmiş, böyle gider" denmeyeceğinden umutluyum..
Bu umutla ilk adımları hemen bekliyorum.
RTÜK bizi yıllarca uyuttu.
Bu defa uyutmasın.
Bu defa umutlarım boşa çıkmasın!.
Hıncal Uluç bugünkü köşe yazısında "Kendi kanalımız Atv'de dahil olmak üzere tüm televizyonlar yıllarca bizi eşek yerine koydu, RTÜK de saçma sapan bir reklam yönetmeliği ile buna alet oldu. Artık yeni bir reklam yönetmeliği şart" dedi.
Hıncal Uluç "Umarım bu kez RTÜK bizi aptal yerine koymaz" diyerek bitirdiği yazısında şu satırları kaleme aldı:
Yeni bir reklam yönetmeliği şart, RTÜK!.
2 binli yılların başlarında, en başta kendi kanalımız atv, tüm büyük kanalları, "Halkı eşek yerine koymakla" suçluyor ve bu rezilliklere göz yuman Radyo Televizyon Yüksek Kurulu'nu, yani RTÜK'ü yerden yere vuruyordum. Gene atv'yi örnekleyip zehir zemberek bir yazı yazmıştım ki, saat ona doğru odamın kapısı açıldı ve o zamanki patronumuz Turgay Ciner içeri girdi. Merakla kafamı kaldırıp baktım..
Aynen şöyle dedi patron..
"Bu RTÜK kampanyanı daha da arttırarak sürdür, Hıncal. Dilerim sonuç alırsın ve tüm kanallar, seyircilerine saygıyı ve kurallara uymayı öğrenirler.. Şu anda sadece biz atv olarak kurallara uyarsak, kendi kendimize bir haksız rekabet yaratırız. Başarırsan, RTÜK adam gibi bir yönetmelik yapar. O zaman hepimiz uyarız. Bu rezillik de biter" dedi.
Ben de yazmayı sürdürdüm. Yani, mesela son günlerde Kanal D ve Ahmet Hakan'ı, aSpor ve Serkan Korkmaz'ı örnek göstererek, yıllardan beri süren "Halkı eşek yerine koyma sistemi"nin nasıl devam ettiğini anlattım..
Yıllardır nerdeyse tek başıma sürdürdüğüm ve tek bir köşe yazarından destek almadığım bu kampanyada bir adım mesafe alamadığımın da itirafıydı bu..
Çünkü bu rezil uygulama sayesinde kazanılan milyarla reklam parasının yüzde 5'i RTÜK'e gidiyordu. Onlar da hallerinden memnunlardı..
O yıllarda dozu iyice yüksek yazılarıma bir zavallı RTÜK'çü, "Hıncal Bey, biz çok tutarlı bir reklam yönetmeliği yaptık ama kanallar açığını buluyorlar" diye aptalca bir yanıt vermişti. Hepsi o..
Bakar mısınız?. Yönetmelik doğruymuş ama, kötü niyetli kanallar açıklarını buluyormuş..
O zaman açık bırakmayan, net, kesin bir yönetmelik yapsana.
"60 dakika içine her biri en fazla 6 dakikalık 2 reklam kuşağı konur. Yayın reklamla kesildiği andan 6 dakika sonra, kaldığı yerden devam eder.
Gene her 60 dakika içine, her biri en fazla 1.5 dakikalık iki tanıtım bandı konur. Yayın tanıtım için kesildiğinde, 1.5 dakika sonra kaldığı yerden devam eder. Böylece 1 saat içinde yayın 2 reklam, 2 tanıtım arası ile en fazla 4 defa kesilebilir."
Kuralı böyle koy da açığını bulsunlar bakalım.
Uymayana, ağır para, tekrarında yayını durdurma cezası ver de, Ahmet Hakan gibi bir adam hem de tam bir saat süren arasız Ana Haber'den sonra (18.45- 19.45) "Kısa bir ara" desin, yayın tam 15 dakika kesilsin.. Dönüşte "Az sonra" başlayacak dizinin reklamını yapsın ve sanki devam edecek havası verdiği Ana(!) Haberleri kapasın.. Sonra tekrar araya giren reklam ve tanıtımlar yüzünden "Az sonra" denen dizi, yarım saat sonra, 20.30'da başlasın..
RTÜK öyle bir yönetmelik yapmış ki, bu rezillik çıkabiliyor.. Ya da yönetmelik sağlam da, RTÜK, halkı eşek yerine koyan bu uygulamaya ceza vermiyor, veya veremiyor.. Hatta, yüzde 5'ler yüzünden halkın eşek yerine konmasından mutlular aslında.
Hep bildiğiniz bu konuları bugün belki yüzüncü defa niye yazdım..
Geçen hafta "RTÜK'te umutlu gelişmeler var" dedim ya..
Bana gerçekten umut veren, yaptırım gücü olan bir yeni üye gelmişti ya Kurula..
Ebubekir Şahin!.
Bay Şahin'e, siz okurların önünde durumu bir daha özetledim, bugün..
Milyonlarca TV seyircisinin her gün, hem de başta kamu televizyonu, yani o halkının vergileri ile beslenen TRT olmak üzere, tüm kanallar tarafından eşek yerine konmasının önüne geçecek bir yönetmelik hazırlanması işini başlatabilir, Bay Şahin..
Umudum o!.
Amerika'da nasıl oluyor?. Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere'de halk eşek yerine konuyor, konabiliyor mu?. "Biz mi ulus olarak eşek yerine konmaya uygunuz" diye aşağılık kompleksi gelecek millete!.
Bay Şahin, uygar ülkeler yönetmeliklerini ve uygulamalarını kolayca buldurabilir, tercüme ettirebilir. Kamuoyu oluşturmak için, medyanın köşe ve Tv yazarlarına dağıtabilir ve Türkiye için görüşlerini isteyebilir.
Yapmak isteyene, yapacak çok..
Ben bu defa "Böyle gelmiş, böyle gider" denmeyeceğinden umutluyum..
Bu umutla ilk adımları hemen bekliyorum.
RTÜK bizi yıllarca uyuttu.
Bu defa uyutmasın.
Bu defa umutlarım boşa çıkmasın!.