23 Tem 2013 10:28
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:18
HINCAL ULUÇ YİĞİT BULUT'UN KOLTUĞUNA GÖZ DİKTİ; ''BEN DE DANIŞMAN OLMAK İSTİYORUM''
Sabah yazarı Hıncal Uluç, Başbakan Erdoğan'ın bir tane bile doğru düzgün danışmanı olmadığını iddia etti..
Başbakan Danışmanı "Sahiden" var mı?.
Başbakan’ın 35 danışmanı varmış. Danışmanlar, 6 bin lira aylık alırlarmış.. Başbakana çok yakın kaynaklara dayanarak yazmışlar, ordan okudum..
"Başbakanın danışmanı yok" deyip duruyorum ya yıllardır!.. Demek 6 bin liralık danışmanlarla bu kadar oluyor..
Ben de, gönüllü danışman olmaya karar verdim..
Sayın Başbakan,
Bütün televizyonlar yayın kesip hatta anında yayınladıkları için görüntüleri bulmakta güçlük çekmezsiniz sanırım..
Lütfen, Kazlıçeşme Mitingi, Kastamonu Hava Alanı Açılış Töreni ve Kastamonu’da verilen iftardaki konuşmalarınızı, sakin bir odada tek başınıza izleyin..
Birinde, bir parti lideri olarak muhalefete yükleniyorsunuz.. Bağırmanız, öfkeli tonlama ile konuşmanız doğal karşılanabilir..
İkincisinde, yürütmenin başı olarak, göreceli geri kalmış bir ilimize uçak ulaşımı sağlıyorsunuz. Müjdeli bir haber.. Alanın yöreye neler kazandıracağını, nasıl bir gelişme ortaya çıkacağını ballandıra ballandıra anlatacaksınız. Toplananlar, zevkten dört köşe izleyecekler. Siz ne yapıyorsunuz?.
Kazlıçeşme’deki ayni öfke.. Ayni konular.. Hemen ayni konuşma..
Üçüncüde bir iftarın ağabeyi sohbetindesiniz.. İftar, Müslüman geleneğinde barış, affetme, hoş görü sofrasıdır. İftar sohbeti, keyiftir, mizahtır, eğlencedir, kahkahadır.. Lezzettir..
Siz ne yapıyorsunuz..
Ayni öfke, ayni konularla bir Kazlıçeşme konuşması daha.
Üç ayrı ortam, üç ayrı sebep, üç ayrı sıfat var, oysa..
Bakın Sayın Başbakan, size bunun ne kadar yanlış olduğunu anlatabilecek bir "Danışman"ınız var mı bilmiyorum.
Bildiğim, bu milletin, size oy veren, vermeyen, tümünün, yüzü gülen, hepsini kucaklayan, kin, öfke ve nefret değil, sevgi, umut ve neşe saçan bir lidere, "Balkon Gecesi"nden beri fena halde hasret kaldıklarıdır..
İçimden İstiklal Marşı’nı mırıldanmak geçiyor..
"Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?"
Hıncal Uluç’un yazısının tamamı için tıklayın
Başbakan’ın 35 danışmanı varmış. Danışmanlar, 6 bin lira aylık alırlarmış.. Başbakana çok yakın kaynaklara dayanarak yazmışlar, ordan okudum..
"Başbakanın danışmanı yok" deyip duruyorum ya yıllardır!.. Demek 6 bin liralık danışmanlarla bu kadar oluyor..
Ben de, gönüllü danışman olmaya karar verdim..
Sayın Başbakan,
Bütün televizyonlar yayın kesip hatta anında yayınladıkları için görüntüleri bulmakta güçlük çekmezsiniz sanırım..
Lütfen, Kazlıçeşme Mitingi, Kastamonu Hava Alanı Açılış Töreni ve Kastamonu’da verilen iftardaki konuşmalarınızı, sakin bir odada tek başınıza izleyin..
Birinde, bir parti lideri olarak muhalefete yükleniyorsunuz.. Bağırmanız, öfkeli tonlama ile konuşmanız doğal karşılanabilir..
İkincisinde, yürütmenin başı olarak, göreceli geri kalmış bir ilimize uçak ulaşımı sağlıyorsunuz. Müjdeli bir haber.. Alanın yöreye neler kazandıracağını, nasıl bir gelişme ortaya çıkacağını ballandıra ballandıra anlatacaksınız. Toplananlar, zevkten dört köşe izleyecekler. Siz ne yapıyorsunuz?.
Kazlıçeşme’deki ayni öfke.. Ayni konular.. Hemen ayni konuşma..
Üçüncüde bir iftarın ağabeyi sohbetindesiniz.. İftar, Müslüman geleneğinde barış, affetme, hoş görü sofrasıdır. İftar sohbeti, keyiftir, mizahtır, eğlencedir, kahkahadır.. Lezzettir..
Siz ne yapıyorsunuz..
Ayni öfke, ayni konularla bir Kazlıçeşme konuşması daha.
Üç ayrı ortam, üç ayrı sebep, üç ayrı sıfat var, oysa..
Bakın Sayın Başbakan, size bunun ne kadar yanlış olduğunu anlatabilecek bir "Danışman"ınız var mı bilmiyorum.
Bildiğim, bu milletin, size oy veren, vermeyen, tümünün, yüzü gülen, hepsini kucaklayan, kin, öfke ve nefret değil, sevgi, umut ve neşe saçan bir lidere, "Balkon Gecesi"nden beri fena halde hasret kaldıklarıdır..
İçimden İstiklal Marşı’nı mırıldanmak geçiyor..
"Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?"
Hıncal Uluç’un yazısının tamamı için tıklayın