02 Oca 2010 12:41 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 14:02

HINCAL ULUÇ SWEETHEART ÇITASINI YÜKSELTTİ!.. BU İSME ÇOK ŞAŞIRACAKSINIZ!.. (MEDYARADAR/ÖZEL)

Ünlü gazeteci, köşe yazısında, hangi kadın köşeciye çıkma teklif etti. Çok şaşıracağınız bu isim, Hıncal Uluç´un kadın tercihi konusunda daha olgun bir yönelimde olduğunun da ispati!

Ünlü gazeteci, köşe yazısında, hangi kadın köşeciye çıkma teklif etti. Çok şaşıracağınız bu isim, Hıncal Uluç´un kadın tercihi konusunda daha olgun bir yönelimde olduğunun da ispati! Zira yeni Sweetheart, eskileri gibi 20´lik çıtırlar değil... 30´larının ikinci yarısındaki, tecrübeli bir kadın!

Hıncal Uluç, Milliyet´in famme-fatale yazarı Elif Aktuğ´a, bir köşe yazısıyla açıktan çıkma teklif etti... Hadise odur ki, Uluç, 22 Aralık´ta Aktuğ´un Milliyet Cafe´deki bir yazısını okur (Uluç, Aktuğ´u markaja çoktan almıştır) ve ardından da 27 Aralık Pazar günü Aktığ´a köşesinden çatar. Bu çatışın nedenini Uluç´un kaleminden okuyalım. Uluç diyor ki:
"Geçen gün Elif Aktuğ'u okurken güldüm. Love Story, 1970'te aşkı tarif eden ünlü lafıyla unutulmaz olmuştu. "Love means never having to say you're sorry!" Bizde lafı çok yanlış olarak "Aşk, asla pişman olmamaktır" diye çevirdiler. Sadece yanlış değil, aptalcaydı da üstelik. Ne demek "Aşkın asla pişman olmamak olması!" Oysa orijinal cümle aslında çok ama çok duygusal, çok romantik bir anlam taşıyor."
Yazısına bu sözün, "Aşkın asla üzgün olduğunu söylemek ya da özür dilemek zorunda kalmamak" olduğunu uzun uzun, derin derin, yaya yaya anlatan Hıncal Uluç, yazının sonunda da Aktuğ´a göz kırpar: Yazının bir yerinde "Ya Romeo aşkına kavuşsaydı ve Jülyet, geçen yıllar içinde dırdırcı bir ev kadınına dönüşseydi, bunca aşk romanı ve hikâyesi kimden ilham alacaktı" diyorsun, Elif. Ephraim Kishon işte tam da bunu yazdı. "Tarla Kuşuydu Jülyet!" Ben yıllar önce Ankara'da Cüneyt ve Ayten Gökçer'den izlemiştim. Harikaydı. Tam da şimdi İstanbul Şehir Tiyatroları oynuyor biliyor musun? Gidelim mi?

Peki, Aktuğ buna nasıl cevap verdi dersiniz?

Nakledelim: "Bir aşk yazısı yazdım, pişman oldum. Peki, aşk hani pişman olmamaktı? Değilmiş, aşk pişman olmamak değilmiş ve fakat `af dilemek zorunda olmamak´mış. Geçen hafta `Love Story-Aşk Hikayesi´nden bahsetmiş ve bizim dimağlara `aşk asla pişman olmamaktır´ şeklinde kazınan cümleyi hatırlatmıştım. Pazar günü Hıncal Uluç cümlenin orijinalini hatırlatmış ve tam Türkçe mealini vermiş. Özür dilemek zorunda olmamak ne demek? Bu cümle başka bir ruh hali içeriyor, benim de çok anlamadığım. Türkçe´ye yanlış yerleşen pişmanlık hali daha basit ve daha bencil bir cümle. Basit halini tercih etmek bu yüzden sanırım. Filmde, daha doğrusu kitapta af dileyen Jennifer´dır ve Oliver "Aşk asla af dilemek zorunda olmamaktır" der."
Ve Aktuğ da Uluç´a göz kırpar:
"Hıncal Uluç´a cevap vereceğim derken kendimi aştım galiba, hani ben aşk yazısı yazamazdım? `Asla´ aşk yazısı yazamam dediğim için pişmanım Sayın Uluç, kendimi keşfetmeme ve aşka çok yakın durduğumu anlamama vesile oldunuz. Demek ki neymiş `never´ değil `never say never´ denmeliymiş."

Şimdi bu işin ilginç yanına gelelim...
Uluç´un yanında gördüğümüz Sweetheart´ların sonuncusu Ayşe Özyılmazel´i saymazsak (Ayşe şu an 30 yaşında), Ece Gürsel´di. Ece henüz 26 yaşında ve o dönemler, 20-21 yaşındaydı.
Yanı Uluç, bugüne kadar hep 20´li yaşlarını süren güzeller buldu kendine. Oysa Elif Aktuğ ile çıta yükseliyor... Zira yanlış bilmiyorsak, hanımların yaşı söylenmez ama Elif Hanım, 1970´lerin ilk yarısında doğmuştur. Dolayısıyla Hıncal Uluç, Aktuğ ile gerçek sweetheart´ını bulmuştur.İkili önümüzdeki günlerde Şehir Tiyatroları'nda oynamakta olan oyuna gitmek için sözleştiler.
Bakalım bu paslaşma, tiyatro kapılarından özel hayata; localardan mutlu bir beraberliğe akacak mı?
Merak içindeyiz...

MEDYARADAR/ÖZEL