26 Eki 2018 17:27
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:56
Hıncal Uluç 'son dakika'cıları topa tuttu! "Hepsi kırmızı yazı, hepsinde..."
Sabah yazarı Hıncal Uluç, haber kanallarını eleştiri yağmuruna tuttu. Uluç, bir kanal ne yapıyorsa diğerlerinin de hemen aynısını yaptığını söyledi.
Hıncal Uluç haber kanallarında yaşanan tekrarı eleştirdi. Bizde haberciliğin fark yaratmak değil geride olmamak olduğunu söyleyen Uluç, dün meydana gelen Esenyurt yangınında tüm kanallarda kırmızı yazı ile 'son dakika' yazdığını fakat hepsinde aynı şey olduğunu söyledi.
Hıncal Uluç, "Biri haberi bir saniye önce alıyor. Hemen kırmızı yazı.. Son Dakika..Her kanal genel yayın müdürünün odasında, rakip tüm kanalları gösteren ekranlar var. Orda bakıyor biri "Kırmızı"ya dönmüş. Hadi o da döndürüyor kendi kanalını.." ifadelerini kullandı.
İşte Hıncal Uluç'un "Son Dakika" başlıklı yazısı:
Bir yığın haber kanalı var. Palavra.. Bir tane haber kanalı var. Biri ne yapıyorsa, anında öteki aynisi.. Hepsi ayni olunca 100 tane olsa ne yazar?. Yahu biriniz de çıkın fark yaratın yahu..
Sabah açtım..
"Son Dakika.." Kırmızı yazı.. Zapladım hepsini.
Hepsi kırmızı yazı. Hepsinde ayni şey.
Biri fark yaratma çabasında değil..
Farklı haberle fark yaratmak mesele değil.
Mesele ayni haberde fark yaratmak. Yarat ki, millet onu değil, seni seyretsin.
Bizde habercilik "Fark yaratmak" değil, geride kalmamak.. "Aman bizde de olsun." Biri haberi bir saniye önce alıyor. Hemen kırmızı yazı.. Son Dakika..
Her kanal genel yayın müdürünün odasında, rakip tüm kanalları gösteren ekranlar var. Orda bakıyor biri "Kırmızı"ya dönmüş. Hadi o da döndürüyor kendi kanalını..
Dün sabah, Esenyurt'ta üç fabrika yanıyormuş. İtfaiye 100 bilmem kaç araba, yüz bilmem kaç itfaiyeci ile ordaymış.
Ölü yaralı yokmuş.. On kanal döndüm, on dakka baktım.. Hepsi bu..
Bu arada biri laf arasında "Bu yıl İstanbul'da 80 fabrika yangını oldu" dedi..
Yahu işte haber bu.. Fark bu?.
Bir kentte on ayda, 80 fabrika yanar mı?. Ayda 8 fabrika gidiyor, yahu!.
Gidiyor ve bitiyor. Çünkü bizde haberciliğin temeli "Fikri takip" yoktur?.
Patron paçayı sıyırır nasılsa, sigorta, migorta.. Peki işçiler ne oluyor?. İş yerleri yanan ve ordan gelen para ile aile geçindirenler?.
Haber kanalı olsan, elinde bunun çekilmiş yayına hazır bekleyen bandı olur. O aptalca ikiye böldüğün ekranın yarısında yangını canlı gösterirken, öbüründe, önceki 80 yangının sonunu suratlara çarparsın?.
O 80 yangın nasıl, nerden çıkmış?.
Savcılık soruşturması nasıl sonuçlanmış?.
O 80 yangının sorumlusu bulunmuş mu?.
Cezasını çekmiş mi?.
Yanan bunca milli servet, işsiz kalan bunca insan, aileye ne olmuş?.
Bu 80 yangından kaçı kasıt?.
Yani kaç fabrika kundaklanmış, ya da sigorta için sahibi tarafından yaktırılmış?.
Kaçı ihmal, ya da denetimsizlik?.
Kaçında İtfaiye suçlu?.
İtfaiye ya.. Fabrikaların açılış izni için İtfaiye'nin "Tamam" diye rapor vermesi lazım.. Her ama her şeyi kontrol edip, öyle atmaları lazım "Tamam" imzasını.. Ama bizde öyle olmuyor.. Evrak müdürün önüne konuyor, müdür basıyor imzayı.. Görmeden..
Bilmeden.. Gerisi Allaha kalıyor..
Bunları ben diyorum da "Son Dakika" demek ve birbirlerini taklit etmek için yarışan onca Haber (!) Kanalı niye demiyor?.
Hıncal Uluç, "Biri haberi bir saniye önce alıyor. Hemen kırmızı yazı.. Son Dakika..Her kanal genel yayın müdürünün odasında, rakip tüm kanalları gösteren ekranlar var. Orda bakıyor biri "Kırmızı"ya dönmüş. Hadi o da döndürüyor kendi kanalını.." ifadelerini kullandı.
İşte Hıncal Uluç'un "Son Dakika" başlıklı yazısı:
Bir yığın haber kanalı var. Palavra.. Bir tane haber kanalı var. Biri ne yapıyorsa, anında öteki aynisi.. Hepsi ayni olunca 100 tane olsa ne yazar?. Yahu biriniz de çıkın fark yaratın yahu..
Sabah açtım..
"Son Dakika.." Kırmızı yazı.. Zapladım hepsini.
Hepsi kırmızı yazı. Hepsinde ayni şey.
Biri fark yaratma çabasında değil..
Farklı haberle fark yaratmak mesele değil.
Mesele ayni haberde fark yaratmak. Yarat ki, millet onu değil, seni seyretsin.
Bizde habercilik "Fark yaratmak" değil, geride kalmamak.. "Aman bizde de olsun." Biri haberi bir saniye önce alıyor. Hemen kırmızı yazı.. Son Dakika..
Her kanal genel yayın müdürünün odasında, rakip tüm kanalları gösteren ekranlar var. Orda bakıyor biri "Kırmızı"ya dönmüş. Hadi o da döndürüyor kendi kanalını..
Dün sabah, Esenyurt'ta üç fabrika yanıyormuş. İtfaiye 100 bilmem kaç araba, yüz bilmem kaç itfaiyeci ile ordaymış.
Ölü yaralı yokmuş.. On kanal döndüm, on dakka baktım.. Hepsi bu..
Bu arada biri laf arasında "Bu yıl İstanbul'da 80 fabrika yangını oldu" dedi..
Yahu işte haber bu.. Fark bu?.
Bir kentte on ayda, 80 fabrika yanar mı?. Ayda 8 fabrika gidiyor, yahu!.
Gidiyor ve bitiyor. Çünkü bizde haberciliğin temeli "Fikri takip" yoktur?.
Patron paçayı sıyırır nasılsa, sigorta, migorta.. Peki işçiler ne oluyor?. İş yerleri yanan ve ordan gelen para ile aile geçindirenler?.
Haber kanalı olsan, elinde bunun çekilmiş yayına hazır bekleyen bandı olur. O aptalca ikiye böldüğün ekranın yarısında yangını canlı gösterirken, öbüründe, önceki 80 yangının sonunu suratlara çarparsın?.
O 80 yangın nasıl, nerden çıkmış?.
Savcılık soruşturması nasıl sonuçlanmış?.
O 80 yangının sorumlusu bulunmuş mu?.
Cezasını çekmiş mi?.
Yanan bunca milli servet, işsiz kalan bunca insan, aileye ne olmuş?.
Bu 80 yangından kaçı kasıt?.
Yani kaç fabrika kundaklanmış, ya da sigorta için sahibi tarafından yaktırılmış?.
Kaçı ihmal, ya da denetimsizlik?.
Kaçında İtfaiye suçlu?.
İtfaiye ya.. Fabrikaların açılış izni için İtfaiye'nin "Tamam" diye rapor vermesi lazım.. Her ama her şeyi kontrol edip, öyle atmaları lazım "Tamam" imzasını.. Ama bizde öyle olmuyor.. Evrak müdürün önüne konuyor, müdür basıyor imzayı.. Görmeden..
Bilmeden.. Gerisi Allaha kalıyor..
Bunları ben diyorum da "Son Dakika" demek ve birbirlerini taklit etmek için yarışan onca Haber (!) Kanalı niye demiyor?.