17 Ağu 2017 13:03
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 23:03
Hıncal Uluç skandal iddiayı köşesine taşıdı: AA para karşılığı marka mı kapatıyor?
Sabah Gazetesi köşe yazarı Hıncal Uluç, Anadolu Ajansı’nın para karşılığı kaza yapan otobüs firmalarının markalarını sansürlediğini iddia etti.
Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç’la Kanal D Haber Genel Yayın Müdürü Süleyman Sarılar arasında başlayan sansür tartışması, Anadolu Ajansı’yla ilgili skandal bir iddiayı gündeme getirdi. Uluç geçtiğimiz haftalarda Sarılar’ı kaza yapan otobüs ve uçak firmalarının markalarını buzladığı gerekçesiyle eleştirmiş ve çıkar ilişkisi içinde olmakla suçlamıştı. Sabah yazarı, bugün yazdığı yazıda ise iddialarından geri adım attı ve kendisine ulaşan bir e-postayı paylaşarak bu durumun Anadolu Ajansı’ndan kaynaklanabileceğini ileri sürdü.
ANADOLU AJANSI BAŞLATTI
Usta kalem, kendisine ulaşan bilgileri şu sözlerle okuyucularına aktardı:
Beni dehşet içinde bırakan bir not aldım, dün.. Hayır.. Adını vererek sorduğum Kanal D Ana Haber Genel Yayın Müdürü'nden değil. Muteber bir ekonomi yazar ve yönetmeninden. Kendisinden izin almadığım için adını vermiyorum.
Mail, sansürün sebebini aynen şöyle anlatıyor..
"Bugün köşenizdeki otobüs kazasındaki görüntü buzlanması konusunda affınıza sığınarak bir bilgi paylaşımı yapmak istiyorum.
Başta Anadolu Ajansı olmak üzere büyük haber ajansları otobüs firmaları ile gizli bir anlaşma yapar. Ajansların haberin buzlanması karşılığı istedikleri özel fiyat uygulamaları vardır. Otobüs firmaları bu teklife sıcak bakar. Sonuçta otobüs kazalarının haber görüntüleri ajanslardan buzlanmış olarak gelir. Ve haberler bu şekilde kamuoyuna ulaşır. Bu duruma yıllardır kimse ses çıkarmaz. Dehşeti düşünebiliyor musunuz? Yıllardan beri oluşan bu geleneği Anadolu Ajansı başlatmış hem de.. Ötekilerin de hoşuna gitmiş.
BÜYÜK BİR SKANDAL
Bu durumun büyük bir skandal olduğunu dile getiren Hıncal Uluç, derhal soruşturma açılması gerektiğinin de altını çizerek bu iddianın üzerine gidilmesi gerektiğini ifade etti.
"Ajanslar, firmalara, buzlama ve sansür etme tarifesi verip anlaşıyorlar. Otobüs firmaları da bayılıyorlar tabii.
Şimdi görev, Anadolu Ajansı'nın bağlı olduğu Başbakanlık'ta..
Derhal hemen bütün gazete ve kanallardaki "Otobüs Sansürü"nün ajanslarca akçeli bir anlaşma ile sağlandığı iddia ve söylentilerinin üzerine şiddetle gidilmeli, soruşturma açılmalı..
Yıllardır uygulanan sansürün kimler zamanında nasıl başlatılıp, günümüze dek, niye ve ne karşılığı sürdüğü derhal ortaya çıkarılmalıdır.
Bu sansür, gerçekten akçalı bir anlaşma ile yapılmış ve hemen herkes uymuşsa Türk Basın Tarihi'nin en korkunç skandalı olur ve Pierre Lazareff'in dünyaca ünlü "Fransa'da Basın Rezaletleri /Yahut Fransa'yı Çökerten Dördüncü Kuvvet" kitabını bir de "Türkiye'de" yazdırır."
ANADOLU AJANSI BAŞLATTI
Usta kalem, kendisine ulaşan bilgileri şu sözlerle okuyucularına aktardı:
Beni dehşet içinde bırakan bir not aldım, dün.. Hayır.. Adını vererek sorduğum Kanal D Ana Haber Genel Yayın Müdürü'nden değil. Muteber bir ekonomi yazar ve yönetmeninden. Kendisinden izin almadığım için adını vermiyorum.
Mail, sansürün sebebini aynen şöyle anlatıyor..
"Bugün köşenizdeki otobüs kazasındaki görüntü buzlanması konusunda affınıza sığınarak bir bilgi paylaşımı yapmak istiyorum.
Başta Anadolu Ajansı olmak üzere büyük haber ajansları otobüs firmaları ile gizli bir anlaşma yapar. Ajansların haberin buzlanması karşılığı istedikleri özel fiyat uygulamaları vardır. Otobüs firmaları bu teklife sıcak bakar. Sonuçta otobüs kazalarının haber görüntüleri ajanslardan buzlanmış olarak gelir. Ve haberler bu şekilde kamuoyuna ulaşır. Bu duruma yıllardır kimse ses çıkarmaz. Dehşeti düşünebiliyor musunuz? Yıllardan beri oluşan bu geleneği Anadolu Ajansı başlatmış hem de.. Ötekilerin de hoşuna gitmiş.
BÜYÜK BİR SKANDAL
Bu durumun büyük bir skandal olduğunu dile getiren Hıncal Uluç, derhal soruşturma açılması gerektiğinin de altını çizerek bu iddianın üzerine gidilmesi gerektiğini ifade etti.
"Ajanslar, firmalara, buzlama ve sansür etme tarifesi verip anlaşıyorlar. Otobüs firmaları da bayılıyorlar tabii.
Şimdi görev, Anadolu Ajansı'nın bağlı olduğu Başbakanlık'ta..
Derhal hemen bütün gazete ve kanallardaki "Otobüs Sansürü"nün ajanslarca akçeli bir anlaşma ile sağlandığı iddia ve söylentilerinin üzerine şiddetle gidilmeli, soruşturma açılmalı..
Yıllardır uygulanan sansürün kimler zamanında nasıl başlatılıp, günümüze dek, niye ve ne karşılığı sürdüğü derhal ortaya çıkarılmalıdır.
Bu sansür, gerçekten akçalı bir anlaşma ile yapılmış ve hemen herkes uymuşsa Türk Basın Tarihi'nin en korkunç skandalı olur ve Pierre Lazareff'in dünyaca ünlü "Fransa'da Basın Rezaletleri /Yahut Fransa'yı Çökerten Dördüncü Kuvvet" kitabını bir de "Türkiye'de" yazdırır."