Hıncal Uluç Sabah spor servisini topa tuttu: Kov hepsini işe yaramazlar!
Sabah Gazetesi'nin sivri dilli yazarı Hıncal Uluç hedefine başka gazetelerden çok kendi gazetesini koymaya devam ediyor.
Hıncal Uluç bu kez Sabah Gazetesi'nin spor servisini yerin dibine
soktu.
Geçmişte gazeteyi nasıl hazırladıklarını ve bunu yaparken
akıllarında olan tek şeyin "rakiplerimizden bir adım öne nasıl
geçeriz" olduğunu anlatan Hıncal Uluç, Sabah gazetesi spor
sayfaları ve yöneticileri için ise "Uyuyun spor şefleri, uyuyun!"
dedi...
KOV HEPSİNİ İŞE YARAMAZLAR!..
Beşiktaş'ın Avrupa kupasında çeyrek finale çıktığı maç sonrası
hazırlanan spor sayfalarını eleştiren Hıncal Uluç şöyle devam
etti:
"Düşünsene perşembe günü 'Biz cuma sabahı nasıl tüm rakiplerin
önüne geçer, nasıl fark yaratırız' desene, ekibini toplayıp.. Onca
kafadan bir fikir çıkmazsa, kov hepsini zaten. İşe
yaramazlar.."
Hıncal Uluç yazısını da şöyle bitirdi:
"Uyusun da büyüsün ninniiii!.. Yıllardır uyuyorlar ama, büyüyen
yok!."
İşte Hıncal Uluç'un yazısı:
UYUYUN SPOR ŞEFLERİ, UYUYUN!...
Bütün gazetenin bir tek telefonu vardı, onu da zamanın iktidarı
kestirmişti. Tek haber kaynağımız, Anadolu Ajansı'ydı.. 19 Mayıs
Stadı'nın oralardaki ajans binasının giriş holündeki rafta, yan
yana kutular vardı. Haberler teksir edilir bu kutulara dağıtılırdı.
Bizim Emrullah Efendi de, saat başı gider, biriken bültenleri alır
gelirdi.. Hepsi o.. Bir gün eli boş geldi. İktidar, muhalif Yeni
Gün gazetesine bülten verilmesini de yasaklamıştı.
O koşullarda gazete çıkarırdık.
Sorun "Gazeteyi o koşullarda nasıl çıkarırız" değildi. Sorun "O
koşullarda bile ötekilerin bir adım önüne nasıl geçeriz, nasıl fark
yaratırız" olurdu aramızda..
Gece yarılarını geçer, sabaha karşı eve dönerdik, hem de Ankara'nın
buz gibi soğuğu ve diz boyu karında, Ulus'tan Yenişehir'e yürüyerek
dönerdik ama mutlu dönerdik..
Ertesi gün fark yaratacağımızı bilirdik çünkü..
"Şimdiki spor şeflerinin böyle bir derdi var mı acaba" diye
düşündüm, sabah kalkıp gazetemi okuduktan ve "Yeni ne var" diye NTV
Haber kanalının alt yazılarına baktıktan sonra..
Gazete, Beşiktaş- Olympiakos maçıyla doluydu. Bugün işte, okulda,
kafede, kahvede birine "Sabahspor'da okudun mu" diye anlatacağınız
özel, güzel, çarpıcı, ön almış, fark yaratmış tek satır
olmadan..
NTV 'de "Spor" yazdı ve satır girdi. "Avrupa Ligi'nde Beşiktaş,
Olympiakos'u 4-1 yenerek çeyrek finale yükseldi" gibi bir şey..
Yahu o dünde kaldı. Merak eden tv'den, cebindeki televizyondan
öğrendi zaten her şeyi.. Sen sabah yeni bir şeyle açsana..
Düşünsene perşembe günü "Biz cuma sabahı nasıl tüm rakiplerin önüne
geçer, nasıl fark yaratırız" desene, ekibini toplayıp..
Onca kafadan bir fikir çıkmazsa, kov hepsini zaten. İşe
yaramazlar..
Kuralar cuma günü çekiliyor, tamam mı?.
O zaman cuma sabahının haberi, maçın sonucu değil. "Beşiktaş'ın
rakibi bu öğle belli olacak.."
Ama o da zaten bilinen bir şey..O zaman bu hatırlatmaya bir unsur
ekleyeceksin.
1/16 maçları perşembe gecesi tamamlandı. O zaman cuma sabahının
ikinci satırı..
"İşte Beşiktaş'ın muhtemel rakipleri.."
Ama onlar da internette var. O zaman senin çıkaracağın ve bu uyuşuk
medyada, başkasının aklına bile gelmeyecek, sana özel bir şeyi
senin ekibin elde etmeli..
Birini görevlendirmelisin, perşembe günü sabahı..
"Şenol Güneş'i maçtan sonra mutlak bul.. Çeyrek finalde kimi
istediğini sor!."
Al sana özel, cuma sabahının açılış haberi.. Mesela..
"Şenol Güneş, çeyrek finalde Genk'i istiyor!."
Herkes "Beşiktaş Çeyrek finalde" derken, sen bir adım ötede
olduğunu gözlere sokarsın..
Ben ne dehayım (!) değil mi, bunu düşünebildiğim için..
Ayni şeyi bizim spor servisi de, sabah okuduğum gazete de
yapabilirdi aslında..
Zor değil, hele bugünün medyasında bir adım önde olmak..
Yeter ki, önde olmayı, fark yaratmayı iste.. Düşün.. Yap!.
Hani nerde?.
"Uyusun da büyüsün ninniiii!.."
Yıllardır uyuyorlar ama, büyüyen yok!.