HINCAL ULUÇ, MÜDAVİMİ OLDUĞU GECE KULÜBÜNÜN KAPATILMASINA KIZDI

Hukuk devletiysek, Sortie bugün açılır!..

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, "Cezalar şahsidir" hükmünü getirir. Bu şu demektir, "Kimse başkasının suçu yüzünden cezalandırılamaz.."
Mesela..
Seyyar satıcı Müslim, kasetleri çok gürültülü çalıyor diye, İstiklal Caddesi'ndeki tüm dükkanları kapatamazsınız..
Müslim'den Vakko'ya ne?.. Kiğılı'ya, Borsa'ya, ötekine, berikine ne?..
Ya da.. Kahveci Memo, Orhan Gencebay'ı bas bas bağırtıyor diye Kapalıçarşı'nın tümüne kapatma cezası veremezsiniz..
Cezalar Müslim ve Memo içindir, gerisine fiske vuramazsınız..
"Bunu yazmaya gerek var mı Hıncal efendi, gün gibi aşikar" diyorsanız eğer, Sortie hakkında verilen bir haftalık kapatma kararının hesabını da sormanız gerekir..
Eroin batakhanesi Beyoğlu'nda görülmeyen, rastlanmayan dehşetengiz polis baskını Kuruçeşme'de gerçekleşmiş.. Eroini basmayan İstanbul Polisi, eğlenceyi basmış.. İstanbul'un yılda topu topu üç ay süren eğlencesini basmış ve kapatmış hepsini birer hafta..
Acımasız... Ölçüsüz.. Dengesiz.. Hepsinden önemlisi haksız.. Anayasayı ihlal ederek..
Sortie için tutulan zabıt elimde..
Ölçüm yapmışlar.. 84 desibel.. Müziği kestirmişler.. Sokak gürültüsü, 65 desibel.. Bu 19 desibel fark için 7 gün kapatma..
Bir.. Dünyanın kabullendiği eğlence birimi 90 desibeldir. Onun sonrası cezaya girer.. Sortie 84.. Ayıptır, günahtır, yazıktır..
Sortie İstanbul'un yüz akı, gurur veren bir eğlence merkezidir. Tertemiz.. Pırıl pırıl.. Burada mafya yoktur.. Esrar, eroin, kokain satıcıları yoktur. Silahlı kimse giremez.. Kimse etrafı rahatsız etmez, edemez.. Sortie içinde satılan tüm içkiler ayni depodan gelir. Hepsi faturalı, hepsi gerçek.. Kaçak, ya da sahte içki kapıdan giremez.. Erol Kaynar titizliği ve kurallara yasalara saygısıdır bu..
Şimdi bu merkezi 84 desibel için kapatmak, hangi insafa girer, bakmak lazım.. Ama ona bakmıyorum şimdi..
Sortie içinde yığınla restoran, cafe var.. Bunların çalınan müzikle zerre ilgisi yok. Ne karışır, ne görüşürler, onlar sadece kendi dükkanlarını işletirler..
Şimdi sorarım ben..
Yazı Kebab'ın, Çin Lokantası Zen'in, Balıkçı Çapari, İtalyan Mirror'un günahı ne?.. Hangi suçu işlediler de onları kapıyorsunuz?..
Orada kendileri ile hiç ilgisi olmayan birilerinin yaptığı gürültü yüzünden bu mekanları kapamak, verdiğim örnek gibi, tüm Beyoğlu'nu, tüm Kapalıçarşı'yı kapamak değil mi?.
Orada o müziği kim yapıyorsa, onun suçu yüzünden başkalarını, Yazı'yı Çapari'yi, Zen, Mirror ve ötekileri kapamak, Anayasa'nın en temel, hukuk devletinin en baş maddelerinden birini ihlal değil mi?.
Bu dükkanların sahipleri ayrı ayrı davalar açarlarsa, bu kapatma kararının altında imzası olanlar "Anayasayı ihlal suçundan" mahkemelik olmazlar mı?. Kendilerini nasıl savunur, ağır hapis ve tazminat cezalarından nasıl kurtulurlar çok merak ediyorum..
Türkiye hukuk devletidir. Türkiye hukuk devleti ise, bu Anayasayı ihlal eylemi derhal yürürlükten kaldırılmalıdır. Suçlu kimse ceza ona.. Ötekilere değil..
Ve de ortada eğer gerçekten suç varsa..
84 desibel eğlence gürültüsü dünyanın hiçbir yerinde suç değildir.
84 desibel, sokaktan geçen arabaların gürültüsüne, yere düşen bir tabağın eklediği gürültüdür, fazlası değil!..