Hıncal Uluç da dershane topuna girdi!
Cemaat ile AKP arasındaki dershane savaşlarına medyadan sürpriz bir katılım oldu.
Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç bugünkü yazısında dershaneleri
yerden yere vurdu..
DERSHANELER HİÇ SEVMEDİM SON YILLARDA NEFRET
ETTİM
Türkiye günlerden beri, “Dershaneler”i tartışıyor.. AKP ve Cemaat
üzerinden.. Çocuklar ve gençler üzerinden tartışan yok hiç.. Oysa
asıl konu onlar.. Çünkü sistemin içindekiler onlar.. Ezilenler,
tükenenler, bitenler onlar..
Dershaneleri kendi öğrenciliğimden beri sevmedim.. Sevgisizliğim
son yıllarda iyice nefrete dönüştü..
Kaç kuşaktır bu ülkede çocukluk ve gençlik yaşanmaz oldu..
ilkokullar bile sınavla öğrenci alır olduğundan beri, nerdeyse
yürümeyi öğrendiği andan itibaren dershane illeti başlıyor çocuğun,
üniversiteye girene kadar..
Bir yanda okul.. Gitmek zorundasınız.. Ama herkes “Zorunda” olduğu
için gidiyor, kaytarabildiği kadar da kaytarıyor..
Çünkü ilerleyecekse okuldan zerre fayda yok. Sistem onu dershaneye
mahkum etmiş..
Yasal, makul saatler okula ayrıldığı için, dershane okul dışı
saatlerde.. Sabahın körü, ya da gecenin yarısına kadar.. Cumartesi,
pazar.. Yaz tatillerinde..
KUŞAKLARI TÜKETTİK EZDİK KİMSE ALDIRMADI
Peki bu çocuk, bu genç, ne zaman dinlenecek, ne zaman tatil
yapacak?. Çocukluğunu, gençliğini ne zaman yaşayacak?.
Bir robot sürüsü yetiştiriyoruz, kuşaklardır..
Çocukluğundan gençliğinden vazgeçirilenler, bir de sınavı
kazanamayınca.. Çünkü bu bir seviye sınavı değil. Ne kadar
çalışırsan çalış, sıralama..
Eninde sonunda yüz binlercesi kaybedecek. Peki o kaybeden çocuğun,
gencin ruh hali ne olacak..
Dershaneleri, yok ettiğimiz çocukluğun ve gençliğin sırtından
kazanılan milyarlar olarak düşündüm hep ve o yüzden nefret ettim,
ama..
Burda da bir ama var işte..
Dershaneler gökten inmedi.. Yerden bitti.. Ne ekersen onu
biçersin..
Biz, öyle bir “Giriş Sınavı” sistemi getirdik ki, ilk, ortaokul,
liseler ve üniversitelere, okullarda gördüğümüz eğitimin on paralık
kıymeti kalmadı. O sınavlarda sorulan sorulara nasıl yanıt
verileceğini dershaneler öğretmeye başladı..
O zaman haydi çocuklar dershanelere.. Pıtırak gibi dershaneler
türedi, yıllar boyu ve o yıllar boyu bir tek iktidar, bu rezilliğin
üzerine gitmedi.. Bir tek muhalefet çözüm önermedi. Kuşakları,
ezdik, tükettik, kimseler aldırmadı.
AMERİKA’DA NİYE DERSHANE REZİLLİĞİ YOK
Amerika’da bizden az mı, okumak isteyen.. Niye orda dershane
rezilliği yok, ya da İngiltere, ya da Fransa’da.. Niye gidip “Onlar
nasıl yapıyor bu işi” diye bakan yok..
Biz Mülkiye’ye sınavla girdik.. Lise derslerinden. Lise bitirme
sınavı gibi..
Coğrafya sorumuz hala aklımda..
“Romanya kaç coğrafi bölgeye ayrılır. Birini yazınız..”
Lise 2′de okumuşuz. Üç yıl geçmiş aradan.. Ne bilirim.. Ama Drakula
filmlerinden, Karpatları iyi bilirim. Yazmıştım.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN