Hıncal Uluç Ahmet Hakan'ın 'bayram gazetesi' önerisine sert çıktı: "Kimse o rezilliğe..."
Ahmet Hakan'ın 'bayram gazetesi' önerisi Sabah yazarı Hıncal Uluç'un hoşuna gitmedi. Uluç cemiyetlerin yıllar içinde işin tadını kaçırdığını ve bayram gazetelerinin bambaşka bir hale geldiğini söyledi.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı yazısında dört günlük yasağın en çok gazeteleri etkiyeleceğini söylemiş ve 'bayram gazetesi' önerisinde bulunmuştu.
Hakan, yazısında şunları söylemişti:
Bayram günlerinde de bütün gazetelerin katkılarıyla “bayram gazetesi” diye tek bir gazete çıkardı.Hiç sevmediğim, çok tatsız bir uygulamaydı bu. Çünkü bayram gazetesi, yavan bir gazete olurdu ve okurların gazete okuma ihtiyacını karşılamazdı.Ramazan Bayramı’nda dört günlük sokağa çıkma yasağı uygulaması getirilmesi, tatsız da olsa o eski geleneği aklıma getirdi.Acaba sadece bu bayrama özgü olarak böyle bir şey yapılamaz mı? Sadece bu bayrama özgü olarak yerimizi “bayram gazetesi”ne terk edemez miyiz?
Hakan'ın bu önerisi Sabah yazarı Hıncal Uluç'un dikkatinden kaçmamış. Bu önerinin kendisini çocukluk günlerine döndürdüğünü söyleyen Uluç, yıllar içinde cemiyetlerin işin tadını kaçırdığını belirtti "Bayram gazeteleri, bayramdan evvel basılan ilan bültenlerine döndü. Haberin "H"si olmadan.." diye yazdı.
Uluç, Hakan'ın önerisine şu ifadelere karşı çıktı:
Günün birinde, İletişim fakülteleri öğretim üyelerinden biri, Bayram gazetelerini, doktora, doçentlik, hatta profesörlük tezi olarak yazmalı..
Yazmalı ki, kimse o rezilliğe özlem yazıları yazmasın!.
İşte Uluç'un bugünkü yazısından "Bayram Gazetesi!.." başlıklı o bölüm:
Ahmet Hakan "Bu bayramda da keşke Bayram gazeteleri çıksaydı" diye yazmış..
Çocukluk günlerimi hatırlarım..
Ramazan ve Kurban Bayramları'nda gazeteler çıkmaz, çalışanlar tatil yapardı.
Şeker Bayramı'nda iki, Kurban Bayramı'nda üç gün Gazeteciler Cemiyeti "Bayram Gazetesi" yayınlardı.
Ben çok severdim Bayram gazetelerini..
Çünkü babam eve bir gazete alabilirdi ancak. Adını duyduğumuz ünlü yazarları, aynen bir "Milli Takım" havasında çıkan Bayram gazeteleri sayesinde okuyabilirdik, yılda beş kez.
Yıllar içinde cemiyetler işin tadını kaçırdı. Bayram gazeteleri, bayramdan evvel basılan ilan bültenlerine döndü. Haberin "H"si olmadan..
Bir gün evvel derbi oynanmış, Bayram gazetesinde sonucu bile yok. Nasıl olsun?. İlan bülteni iki gün önceden basılmış bile..
O zaman SABAH'ın patronu Dinç Bey (Bilgin) "SABAH bayramda da çıkacak. Halkımız gazetesiz kalmayacak" deyince, en çok destekleyen yazar oldum..
SABAH "Bayram Gazetesi" adı altında çıkan rezillikle, halkın gazetesiz kalmasına engel olan adımı attı. Ötekiler de uydular, zorunlu olarak.
Günün birinde, İletişim fakülteleri öğretim üyelerinden biri, Bayram gazetelerini, doktora, doçentlik, hatta profesörlük tezi olarak yazmalı..
Yazmalı ki, kimse o rezilliğe özlem yazıları yazmasın!.