HİLMİ YAVUZ, İSMET ÖZEL'E SERT ÇIKTI: "SÖZLERİNİ İSPATLAMAZSA ŞEREFSİZDİR"!!!

Hilmi Yavuz "Şiirim Gibi Yaşadım" adını taşıyan ve anılarını içeren nehir kitabı nedeniyle başlayan tartışmalara yenilerini eklemeye kararlı:
"Ben siyah kuğuları gösteriyorum. Bataklıktaki camızlar gibiyiz. Kimse kimsenin kılına dokunmuyor.Haa,internette 'nick'lerle dokunuyorlar ama ben kendi adıma konuşuyorum"

Hilmi Yavuz Vatan Kitap'tan Buket Aşçı ile görüştü.İşte o görüşmeden ilginç soru ve cevaplar:

-Türk edebiyatında siyah kuğuları işaret eden bir başkası var mı?

-Yok, yok!

-Yani körler sağırlar birbirini mi ağırlıyor?

-Daha beterini söyleyeyim, bataklıktaki camızlar halindeyiz. Hakikaten. Geviş getiriyoruz. Ne güzel, kimse kimsenin kılına dokunmuyor. Ha, kılına dokunuluyor ama nasıl? Alçakça! İnternette "nick"lerle küfür ederek. Ben kendi ismimle konuşuyorum. Aleyhimde konuşanlar da yiğitse açıkça konuşsunlar.

-Kitabı kaleme alan Can Bahadır Yüce sizin müridlerinizden diye tanımlanıyor...

-Bir dakika! Allah rızası için senden istirham ediyorum, benim müridim yok. Benim arkadaşlarım var, onlar benim dostlarım.

-Kim ortaya attı bu mürid sözünü biliyor musunuz?

-Ne bileyim! Ece Ayhan için bir yazı yazıyorsun, akıl almaz bir şey en az 20 tane ana avrat küfreden yazı ya da mektup geliyor. Aynı şey İsmet Özel için de geçerli. Peki benim müridim olduğu söylenen kişiler böyle bir şey yapmış mı! Aksine beni en çok eleştirenler arkadaşlarımdır çünkü ben kendi kendimi eleştiren biriyim. Can Bahadır Yüce de bu söyleşiyi gerçekleştirirken bu yüzden tam bir profesyonel gazeteci gibi davrandı.

-İsmet Özel, "kötü şair" tanımlamanızdan sonra Sabah Gazetesi'nde sizin "hem etnik bir cemaatten, hem de etnik olmayan ama kulüpvari bir cemaatten kuvvet aldığınızı" söyledi. Bu ne demek?

-İsmet Özel hangi etnik örgüte veya kulübümsü cemaate bağlı olduğumu ispat etmekle yükümlüdür. Eğer ispat etmezse şerefsizdir!

-Attila İlhan'ı neden eleştiriyorsunuz?

-Kopma noktası Ali Kırca'nın programına çıkışıyla oldu. Ali Kırca'nın sorduğu her soruya; eğitim, tarih, dış politika, iç politika, edebiyat, hepsine şöyle başlayarak yanıt verdi: Çok basit! Ben de bir İrfan Külyutmaz yazısında şöyle yazdım: "Her şeyin çözümünü bu kadar basit bulan arkadaşımızı neden devletin en üst yerlerine getirmiyoruz?" Aynı şey Yalçın Küçük için de geçerli. O da Hulki Cevizoğlu'nun programında sorulan her soruya "her şey çok açık" diye yanıt vermişti. Hayranlık duymamak elde değil!


İsmet Özel ne demişti?

Yavuz'un söyledikleri ile ilgili söylenecek tek laf vardır. O da şu meşhur atasözümüz: 'İt ürür, kervan yürür.' Hilmi Yavuz adını taşıyan kişi nereden almış söz söyleme yetkisini, bir kere onu sorgulamak lazım. Kimmiş? Ben hayatım boyunca neCumhuriyet gazetesinde, ne de Zaman gazetesinde yazı yazmadım. Türkiye'de bir yerlere gelmek için önce Amerika'ya gidiyorsunuz. ıÜüBu küçükler için de böyle, büyükler için de böyle. Ben Hilmi Yavuz'un hem etnik bir cemaatten, hem de etnik olmayan ama kulüpvari bir cemaatten kuvvet aldığını düşünüyorum. Bunun yorumunu da kamuoyuna bırakıyorum.
http://www.gbradw.com/ngg.j