Ertuğrul Gazi, annesi Hayme Ana ve küçük kardeşi Dündarın bulunduğu aşiret ise bir müddet Sürmeliçukurda kaldıktan sonra batıya doğru hareket etti. Bir rivayete bu yolculuk sırasında arasında yer alan Yassı Çimende Selçuklular ve Harezmşahlar arasındaki savaşta Ertuğrul Gazi idaresindeki Kayıhanlılar Selçuklu safında yer almışlar ve Harezmşahların yenilmesini sağlamışlardır.
Selçuklu Sultanı Keykubat, Ertuğrul Gazi idaresindeki Kayıhanlıları bu savaşlardaki hizmetlerinin karşılığında ödüllendirdi ve Ankaranın batısındaki Karacadağı olarak verdi. Ertuğrul Gazi Karacadağa yerleşince, Ankara ve Eskişehir arasındaki bölgede gaza ve fütuhat faaliyetlerine başladı. Anadolunun batı kısmı o devirde Türkler için bir gaza diyarı idi.
Kendilerine uçbey adı verilen ve sınırlarda gaza ve fütuhatta bulunan diğer Türk beyleri gibi Ertuğrul Gaziye de uç beyliği verildi. Uçbeyi olarak Bizans şehir ve kasabalarına karşı akın ve gazalarda bulunan Ertuğrul Gaziye, Selçuklu Sultanları Keykubat ve Keyhüsrev tarafından adamlığı payesi verildi.
Ertuğrul Gazi bu akında öncü kuvvetlerin komutanı olarak Selçuklu hizmetindeydi. Selçuklu Devletinin Moğolların idaresi altına girdiği bir zamanda Anadoludaki Türk Beylikleri Selçukludan ayrılırken, Ertuğrul Gazi vefakarlık göstermiş ve Selçuklulara bağlı bir uç beyi olarak faaliyetlerini sürdürmüştür. Ertuğrul Gazi, komşu Bizans tekfurlarına karşı kazandığı parlak başarılarından dolayı gazi unvanı aldı.