29 Ara 2008 11:26
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:27
HERKES EĞLENİRKEN HAŞMET BABAOĞLU YILBAŞINDA NE YAPMAYI PLANLIYOR?..
Ben de elbette herkes gibi takvime uyarak yaşarım. İster istemez benim işim gücüm de haftalara, aylara, yıllara bölünen zamana göre akıp gider.
Yılbaşı gecesi ne yapacağım?
Ben de elbette herkes gibi takvime uyarak yaşarım. İster istemez benim işim gücüm de haftalara, aylara, yıllara bölünen zamana göre akıp gider.
Çünkü takvim çok güçlü bir yalandır.
Toplumca önce uydurup sonra doğru kabul ettiğimiz kurmaca bir gerçekliktir.
Uymaya zorlar insanı; hatta içine hapseder.
Oysa evrenin zaman kavrayışı insanoğlunun takvimlerine sığamayacak kadar büyük ve farklı bir karaktere sahiptir.
Çiçekler, böcekler, ağaçlar, hayvanlar, dağlar taşlar da öyledir.
Geceyle gündüz arasındaki farkı bilirler sadece ve tam olarak ne zaman başlayıp ne zaman bittiği belirsiz mevsimlere göre serpilir ve ölürler.
Çünkü takvim çok güçlü bir yalandır.
Toplumca önce uydurup sonra doğru kabul ettiğimiz kurmaca bir gerçekliktir.
Uymaya zorlar insanı; hatta içine hapseder.
Oysa evrenin zaman kavrayışı insanoğlunun takvimlerine sığamayacak kadar büyük ve farklı bir karaktere sahiptir.
Çiçekler, böcekler, ağaçlar, hayvanlar, dağlar taşlar da öyledir.
Geceyle gündüz arasındaki farkı bilirler sadece ve tam olarak ne zaman başlayıp ne zaman bittiği belirsiz mevsimlere göre serpilir ve ölürler.
O yüzden işte...
Asıl değer verdiğim zaman haritası kendi kişisel takvimimdir.
Mesela benim yeni yılım baharla gelir.
Martın üçüncü haftası içinde bir gün yılbaşım oluverir.
O gün gerçekten bir şeyler eskidiğini hissederim, kendi çapımda küçük bir uğurlama töreni yaparım.
Genellikle Ege'ye doğru yol alıyor olurum o gün.
Ve sabahın ilk ışıkları asfaltın üzerine düşmeye başladığı saatlerde hayatımda öyle ya da böyle yeni bir sayfa açıldığını derinden kavrarım.
Mevsimlerim bile kafama göredir!
Severim, bahar olur.
Ayrılırım, kıştır benim için...
Dünyayla aram iyiyken dışarıda ne olup biterse bitsin ruhumda tek bir mevsim hüküm sürer:
Yaz...
Bir günlük melankolilerimde bile mevsim değişir, sonbahar olur.
Asıl değer verdiğim zaman haritası kendi kişisel takvimimdir.
Mesela benim yeni yılım baharla gelir.
Martın üçüncü haftası içinde bir gün yılbaşım oluverir.
O gün gerçekten bir şeyler eskidiğini hissederim, kendi çapımda küçük bir uğurlama töreni yaparım.
Genellikle Ege'ye doğru yol alıyor olurum o gün.
Ve sabahın ilk ışıkları asfaltın üzerine düşmeye başladığı saatlerde hayatımda öyle ya da böyle yeni bir sayfa açıldığını derinden kavrarım.
Mevsimlerim bile kafama göredir!
Severim, bahar olur.
Ayrılırım, kıştır benim için...
Dünyayla aram iyiyken dışarıda ne olup biterse bitsin ruhumda tek bir mevsim hüküm sürer:
Yaz...
Bir günlük melankolilerimde bile mevsim değişir, sonbahar olur.
Tam da anlattığım nedenlerle yılbaşı gecesini eğelenerek kutlama geleneğine
tatlı bir oyundan öte anlam vermekte zorlanmışımdır.
Oyunbozanlık etmekten kaçınırım.
Fakat eş dost eğlenirken ben bir köşeye çekilir baharı beklerim.
Yine de insan ortak takvimden öyle kolay kaçamaz.
Takvime göre umutlanır, takvime göre diler.
31 Aralık gecelerinin asıl güzel yanı onca patırtının orta yerinde içten içe dua etmektir.
O gece...
Hepimiz için, ülkemiz için, dünya için eskisinden daha güzel bir yeni yıl dileğini seslendirmek insanın içini ferahlatır ki, bu aydınlık duyguyu hiçbir sarhoşluk yaratamaz.
Benim de bu duyguyu iliklerime kadar yaşamaya ihtiyacım var şimdilerde...
Bu kez 31 Aralık gecesine gerçekten " yılbaşı" muamelesi çekeceğim ve global krize yataklık eden 2008 'e "güle güle" diyeceğim.
Ve ardından hayırlı, uğurlu, krizi atlatmış bir 2009 için bütün kalbimle dua edeceğim.
tatlı bir oyundan öte anlam vermekte zorlanmışımdır.
Oyunbozanlık etmekten kaçınırım.
Fakat eş dost eğlenirken ben bir köşeye çekilir baharı beklerim.
Yine de insan ortak takvimden öyle kolay kaçamaz.
Takvime göre umutlanır, takvime göre diler.
31 Aralık gecelerinin asıl güzel yanı onca patırtının orta yerinde içten içe dua etmektir.
O gece...
Hepimiz için, ülkemiz için, dünya için eskisinden daha güzel bir yeni yıl dileğini seslendirmek insanın içini ferahlatır ki, bu aydınlık duyguyu hiçbir sarhoşluk yaratamaz.
Benim de bu duyguyu iliklerime kadar yaşamaya ihtiyacım var şimdilerde...
Bu kez 31 Aralık gecesine gerçekten " yılbaşı" muamelesi çekeceğim ve global krize yataklık eden 2008 'e "güle güle" diyeceğim.
Ve ardından hayırlı, uğurlu, krizi atlatmış bir 2009 için bütün kalbimle dua edeceğim.
HAŞMET BABAOĞLU/SABAH