HERKES BİR SABAH TERÖRİST OLARAK UYANABİLİR!
"Yasa öyle bir yasa ki; herkes bi sabah terörist olarak uyanabilir demiştim.."
Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un bir gece yarısı haberiyle tutuklanmasını daha önce "herkes bir sabah uyandığında terörist olabilir" dediğini hatırlatarak son gelişmelere farklı bir yorum getirdi.
Milliyet yazarı Mehmet Tezkan yazdı...
TERÖRİST
Yasa öyle bir yasa ki; herkes bi sabah terörist olarak uyanabilir demiştim..
Maalesef haklı çıktım..
Bir gece yarısı duyduk ki, eski Genelkurmay Başkanı’na da ‘terörist’ denmiş.. Silahlı terör örgütü kurmakla suçlanmış..
Komutan dışarıdayken, komutan elini kolunu sallayarak dolaşırken, komutana soru bile sorulmazken ‘karargâhtaki adamları’nın hapiste olması anlaşılır bi durum değildi..
Ama ‘terörist denmesi de’ anlaşılır bi durum değil..
Terör örgütü mensubu olmakla suçlanmak bu kadar kolay olmamalı..
İnternet sitesi aracılığıyla hükümeti yıpratmak faaliyetiyle suçlanabilirler.. Darbe ortamı hazırlamakla suçlanabilirler..
(Ki bunun örneğini yaşadık.. 12 Eylül cuntası ihtilal ortamının oluşmasını beklemedi mi, oluşması için katkı sağlamadı mı?)
Genelkurmay içinde cunta kurmakla itham edilebilirler..
Ama..
Terörist olmak..
Terör örgütü kurmak, yönetmek başka şey..
*
Eski Genelkurmay Başkanı’nın başına geldi diye çoğu kişi yok artık daha neler, böyle şey olur mu dedi..
Ne yani; İlker Başbuğ’la Murat Karayılan aynı kefede mi diye sordu..
Mantığa oturmadı..
Genelkurmay başkanları da hesap vermeli, onlar da yargılanmalı ama terörist olarak değil..
*
Gümbürtü koptu ama, o yasa maddesinin ilk mağduru Başbuğ değil.. Muğlak madde nedeniyle, sınırları çizilmemiş tanım nedeniyle o kadar çok insan hapiste ki..
Gencecik çocuklar terör örgütü üyesi olmaktan içeride..
Gerisini boş verin, parasız eğitim isteyen gençler bile örgüt üyeliğinden 17 ay hapis yattı.. Davaları hâlâ sürüyor..
Türkiye’de 13 bin kişi terör suçu nedeniyle tutukluymuş..
Dünya çapındaki rakam 35 bin kişiymiş..
Yani dünyadaki teröristlerin üçte biri bizde..
Acayip bi durum..
Ya toplum çıldırmış, önüne gelen silahlı terör örgütü kuruyor, şiddet saçıyor ya da yasada bi abukluk var.. Hangisi?
İkincisi tabii..
Herkes bi sabah terörist olarak uyanabilir demem bundandır..
Yasa müsait!.
Biri doğru söylemiyor ya da!..
Ya Genelkurmay Başkanı Başbuğ doğru söylemiyor..
Ya da Genelkurmay İkinci Başkanı Iğsız doğru söylemiyor..
İkinci Başkan; “Andıçta parafımın karşısında ‘Sn K.’ya’arz’ ifadesi, sadece Genelkurmay Başkanı’na sunulunca yazılır, ona sunulup onaylanıp onaylanmadığını bilmiyorum. Ancak onun onayı ve emri olmadan hiçbir şey yapılamaz. Nihai karar mercii Genelkurmay Başkanı’dır” demişti..
Başbuğ ifadesinde kendisine arz edilmediğini söylemiş..
Yani biri doğru söylemiyor..
Veya ikisi de doğru söylüyor.. Başka bi durum var..
İkinci Başkan’ın makamından komutana arz edilsin parafıyla çıkan andıcı, birisi ‘arz etmeden’ işleme koymuş olabilir mi?
Hal böyleyse
O birisi kim?
Nedim, Ahmet, Soner..
Tutukluluk nereye kadar?
Sorum diğerleri için de tabii.. 12 sanığın tümü için..
Davaları Başbuğ’un tutuklanmasıyla aynı güne denk gelince ikinci plana düştü..
Kamuoyunun dikkatinden kaçtı.. Başbuğ ağır bastı..
309 gün sonra savunmalar bitti.. Tahliyelerini talep ettiler..
Mahkeme reddetti..
Tutukluluklarına devam kararı verdi; vicdanları rahatsız etti..
Niye mi?
Her şey ortada, deliller mahkemenin elinde, karartılacak bi şey yok..
Kaçacak halleri hiç yok.. Zaten 300 günden fazla hapis yatmışlar..
Kimsenin itirazı yok, kimsenin karşı çıktığı yok.. Yargılama devam etsin ama tutuksuz..
Kolay tutukluluk zor tahliye dönemi bitsin artık..