26 Şub 2012 09:22 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:22

"HER TAŞINMA HÜZÜNLÜDÜR"; MİLLİYET YAZARININ TAŞINMA HÜZNÜ

Milliyet Gazetesi Mahmutbey'deki Doğan Medya Center'dan Çağlayan'daki yeni binaya taşınıyor.

Taşınıyoruz...

Tozlu raflar indirildi...Kolilere dolduruldu. Odalar boşaldı... Kitapların çoğu kütüphanelere yollanıyor. Sadık dostlardan ayrılırken içimiz gidiyor. Ama ne yaparsınız ki küçülmek lazım... Mahmutbey’deki Doğan Medya Center’dan Çağlayan’daki yeni binaya taşınıyoruz... Biraz telaş , biraz heyecan, hayatın geri kalan kısmına ilişkin biraz merak... Hepsi birarada.

Bu binaya 15 yıl önce gelmiştik... Ömrümüzün 15 yılını da buraya bırakıp göçüyoruz işte... Her taşınma hüzünlüdür... Bir daha geri gelmeyecek olmak, ömrümüzün burada geçen yıllarının da geri gelmeyeceği duygusunu yansıtıyor. Sararmış dosyaları, fotoğrafları, mektupları kolilere doldururken geçmiş zamanın da çoktan sararıp solduğunu hissediyorsunuz.. Bir vakitler çok önemli sandığınız belgelerin, o günlerde sandığınız kadar önemli olmadığını görüyor... Yoksa bunca zamanı boşuna mı geçirdim diye soruyorsunuz kendinize... Arşivde ihtiyarlamış günlük yazılar acaba daha farklı mıydı yazıldıkları günlerde? Kime ne faydası oldu? Gençlerin beynine birkaç satır iyi şey ekledik mi? Soruların cevabını düşünürken hüzünleniyorsunuz.

Arkadaşlar boş rafların, kolilerin önünde fotoğraf çektiriyor... Binada kalacak olanlarla helalleşiyoruz... Anlıyoruz ki... İçinde yaşadığımız, barındığımız binanın, uzun süre alışamamış da olsak, ruhumuzda önemlice bir yeri oluşmuş.. Kopmak zor geliyorsa da... Ona da elveda diyoruz... Ömür boyu yaşanmış ama unutulmuş mekanlara bir de plaza ekleniyor... Biz kapıdan son kez çıkarken arkamızdan bakakalıyor... Hüzünlü ve sessiz...

Melih AŞIK / MİLLİYET