"HER GÜN ÖLÜP KAYBETMEK YERİNE,BİR GÜN ÖLÜP KAZANMAYI SEÇMELİSİNİZ" SABAH-ATV GREVİNE DESTEK KIBRIS'TAN GELDİ!..

Darbaz, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, Türkiyede ve dünyada medyanın ve basın emekçlierinin kuşatma altında olduğunu belirterek, bu kuşatmanın ancak ve ancak sendikal mücadeleyle aşılabileceğini söyledi.

Darbaz, şöyle konuştu:

"Burada 29 yıldan sonra başlattığınız emek mücadelesini ilk gününden başlayarak yakınen takip etmekteyiz. Sizler bizlerin onurusunuz. Farklı coğrafyalarda yaşıyor olsak da, dünyada ve Türkiye´de basın emekçilerine yöneltilmiş her türlü saldırıyı ve haksızlığı kendimize yapılmış sayıyoruz.

Birileri, yaşanan bu emek kavgasının Sefaköy'e hapsedildiğini sanıyorsa, çok büyük bir yanılgı içerisindedirler. Bugün grevdeki arkadaşlarımıza ve sendikaları TGS´ye verdiğimiz bu ilk uluslararası destek, önümüzdeki günlerde Avrupa´dan ve dünyanın birçok yerinden gelecek olan desteklerle büyüyecektir."

Burada verilen mücadelenin başarıya ulaşmasının birinci koşulunun, çalışanların örgütlü mücadeleye inanması, sendikalarına sahip çıkması ve kendi güçlerinin farkına varmaları olduğunu vurgulayan Darbaz, şu anda hangi gerekçeyle olursa olsun greve katılmayan basın emekçilerinin, yine kendi elleriyle geleceklerini ortadan kaldırdıklarını ifade etti.

Greve katılmayan emekçilere de çağrıda bulunan Darbaz, "Her gün ölüp kaybetmek yerine, bir gün ölüp kazanmayı seçmelisiniz" dedi.

Kıbrıs'taki örgütlerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı açık mektup ise şöyle:

"Ülkenizde köle gibi çalıştırılan gazeteciler olduğunu söyleyen, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sizi, ülkeniz genelinde 29 yıldan sonra "artık köle gibi çalışmak istemiyoruz" diyerek greve çıkmak zorunda kalan ATV/Sabah çalışanlarının ve örgütleri Türkiye Gazeteciler Sendikası´nın sesini duymaya davet ediyoruz.

Sayın Başbakan, şu anda grev yapmakta olan gazetecilerin, sendikaları aracılığıyla talep ettikleri, ancak işverenleri tarafından duyulmayan sesleri, sadece kendi ekonomik/demokratik istemleri ve haklarıyla sınırlı değil, bir bütün olarak Türkiye´nin daha da demokratikleşmesi, sivilleşmesiyle de ilgilidir.

İnsan kâtilleri karşısında Davos´ta gösterdiğiniz çıkışı, sizin deyiminizle köle gibi çalıştırılan gazetecilerin yanında durarak, yinelemenizi talep ediyoruz. Köle olmaya hayır diyen gazetecilerin hayır´ına vereceğiniz destek, Avrupa Birliği yolunda yürüyen Türkiye için önemli bir kazanım olacaktır.

Bizler, Kıbrıs´ın kuzeyinde ve küneyinde örgütlü sendika ve sivil toplum örgütleri olarak sizden, basın emekçisi gazetecilerin sesini duymanızı beklerken, tüm gücümüzle ATV/Sabah´taki grevci basın emekçileri ile dayanışma içinde olduğumuzu bildirir, bu dayanışmanın uluslararası boyuta taşınması amacıyla gerekli girişimi yapacağımızı vurgularız."

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), Kıbrıs (Rum) Gazeteciler Sendikası (ESK), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Telekomünikasyon Çalışanları Sendikası (Tel-Sen), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Hekimleri Sendikası (Tıp-İş), Kooperatif Çalışanları Sendikası (Koop-Sen), Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen), Gıda çalışanları Sendikası (Gıda-Sen), Kıbrıs Türk Telekomünikasyon Çalışanları Sendikası (Tel-Sen), Kıbrıs Türk Sağlık Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen), Turizm Emekçileri Sendikası (TES), Kıbrıs Türk Liman İşçileri Sendikası (Liman-Sen), Kıbrıs Türk Elektrik Çalışanları Sendikası (El-Sen), Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası (Çağ-Sen), Kamu Çalışanları Sendikası (Kamu-Sen), Meclis Çalışanları Sendikası (MEC-Sen), Banka Çalışanları Sendikası (Bank-Sen), Doğu Akdeniz Üniversitesi Birlik ve Dayanışma Sendikası (DAÜ-Bir-Sen), AS-SEN.

Öte yandan, Basın-Sen Dış İlişkiler Sorumlusu ve Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. L. Doğan Tılıç, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, "Siz burada bir çoban ateşi yaktınız. Bu ateş yalnızca Türkiye´de değil dünyanın başka yerlerinden de görülüyor. Bu grev, grevden ve örgütlenmeden uzak duran gazetecilerin kendileriyle yüzleşmelerini sağlamakla kalmıyor; bugün burada dayanışma için Kıbrıslı gazeteciler var, yarın Avrupa'nın değişik yerlerinden meslektaşlarınız da gelecek. Duyguların en insani olanını, mahcubiyeti ortaya çıkardınız, bunun için sizlere teşekkür ederim" diye konuştu.