12 Eyl 2009 11:04 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:51

"HEPİNİZ YALANCISINIZ!.." İSTANBUL İL BAŞKANLARI CANLI YAYINDA BİRBİRİNE GİRDİ!.. İŞTE O KAVGA!.. (VİDEO)

AK Parti İstanbul İl Başkanı Babuşçu ve CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin canlı yayında birbirine girdi.

İstanbul'da yaşanan sel felaketiyle ilgili "Hasar olan bölgeler afet bölgesi ilan edilmeli mi?" konusu masaya yatırıldı. Telefonla canlı yayına bağlanan AK Parti İstanbul İl Başkanı ve CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin canlı yayında birbirine girdi. Sorel Dağıstanlı ve Özlem Gürses'in yönettiği yayındaki tartışma anlarında iki taraf da büyük stres yaşadı.


Gürsel Tekin: "Bunların vicdanları da kurumuş bu mübarek günde ne diyeyim ben de bilmiyorum. Sayın Başbakan'a saygısızlık yapmak istemiyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'dır. Hepsi yalan konuşuyor. Tamamen yalan konuşuyorlar. Ben burada sayın Başbakan Tayyip Erdoğan ve belediye başkanları da dahil bütün yetkililere çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiye'nin bizi dinleyebilmesi ve anlayabilmesi için hangi kanalda istiyorlarsa karşılarına gelip İstanbul CHP olarak cevap vermeye hazırım. Çeyrek asır bir kenti yöneteceksiniz, 20 yıl önce şöyle olmuştur böyle olmuştur diye hesap vereceksiniz. Bugün basın toplantısında sayın Başbakan'ın bütün yandaşlarını su havzalarında ve dere havzalarında yapmış olduğu binaları belgelerle gösterdim. Şimdi böyle bir anlayış olabilir mi? 3 gündür CHP İl Başkanı olarak beni birçok televizyon, gazete aradı bir tek kelime beyan vermedim. Biz sabrederken Başbakan çıktı vatandaşı suçladı. Kadir Topbaş çıktı CHP'yi suçladı. O yetmedi Anakara'nın Belediye Başkanı çıktı o da başka birşey söyledi. Şimdi bunlar çok ayıp. O otoparkın ruhsatını kim verdi? Sayın Genel Başkanımız ile biz oraya gittiğimizde vatandaş geldi ağlayarak dedi ki 'Benim 7 tane TIR'ım gitti, 3 tane adamım öldü. Bu TIR Başbakan'ın ortağının TIR'ıdır dedi. Elbette ana muhalefet lideri genel başkanı bu soruyu sormayacak mı? O vatandaşın yarasına melhem olmayacak mı? O saate kadar devletin hiçbir yetkilisi oraya gelmemişti. Bakın sayın Kadir Topbaş hala oraya inebilmiş değildir. 36 saat Kadir Topbaş İstanbul'da yoktu. Başbakan aşağıya inmedi. Eğer CHP'nin Silivri'de açmış olduğu bir dava sonucu burası bu hale gelmişse CHP İl Başkanı olarak ben istifa etmeye hazırım. Eğer ispatlayamazlarsa onları hassiyetsizlikle ilan ediyorum. Çünklü istifa edecek yürekleri ve cesaretleri yok. İki günde Silivri ve Çatalca'da sedece bizler vardık. Sadece CHP İl Başkanı, milletvekilleri ve örgütlerilye vardı. Başbakan'ın kendisinden haberi yok. Başbakan sana soruyorum. 36 saat İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı neredeydi?


Gürsel Tekin: Silivri'de CHP'nin dere ıslahı ile ilgili açtığı bir dava var mıdır Aziz Bey? Böyle alçakça bir üslupla bir meseleyi çözemezsiniz. Kendisi beni sorularımla ilgili yanıltmasın!


Aziz Babuşçu: Ben şu anda yayını yöneten arkadaşla muhatabım.


Gürsel Tekin: Benimle muhatap olmayacaksan niye yayına katıldın?


Aziz Babuşçu: Şunun için muhattap olmuyorum Gürsel Bey. Şu ana kadar yaptığınız açıklamalar, söylediğiniz beyanlar efendime söyleyeyim böyle ne olduğu belirsiz tavır, bu sizin üslubunuz. Bu size çok yakışıyor. Ama ben üslubumu bu kötü üslup karşısında bile bozmuyorum. Size sadece şunu söylüyorum. Böyle alçakça bir üslupla bu meseleyi çözemezsiniz.


Özlem Gürses: Sayın Babuşçu, Sayın Tekin lütfen. Kelimelerinize dikkat etmenizi rica edeceğim.


Aziz Babuşçu: Ayıp denen birşey var. Siz bu üslupla nasıl konuşturuyorsunuz? Gürsel Bey'in soracağı her soruya cevap veririm.


Sorel Dağıstanlı: Soru cevap şeklinde gidelim lütfen.


Gürsel Tekin: CHP'nin açmış olduğu bir dava var mı? İkitelli'deki otoparkın ruhsatını kim verdi? Bu otopark kime ait? Dere ıslahını kimlere yaptırdınız? Bunları öğrenmek istiyoruz.


Özlem Gürses: Çok güzel Sayın Tekin. Şimdi Sayın Babuşçu'ya söz verelim. Tü m kamunun bizi izlediğini, sorumluluları bulmanın çok önemli olduğunu düşünerek Sayın Babuşçu'ya dönmek istiyoruz.


Aziz Pabuççu: Konuşmayı becermesi lazım. Alçaltmakla neye varacaksınız? Biz şu anda acı yaşıyoruz. Acıyı paylaşmamız lazım. 31 kişinin arasında can dostum gitti. Dere yataklarının dere güzergahını değiştirmek suretiyle, gerek ruhsatsız bir garaj tahsis etmek suretiyle dere ıslahlarına yönelik plan çalışmalarını mahkemelere gitmek iptal ettirmek suretiyle her kim ne yaptıysa yanlıştır. Yanlışı yapan hesabını vermelidir. Yargıya hesap vermelidir.


Özlem Gürses: Sayın Tekin diyor ki böyle bir dava yoktur. Varsa, ispat etsinler ben İl Başkanlığı görevimden istifa edeceğim. Doğru mu anlıyorum sayın Tekin?


Gürsel Tekin: Doğru anlıyorsunuz. Bu işin sorumluları arasında CHP'li de varsa hesap soralım. Biz 3 gündür basının karşısına çıkmıyoruz. Bugün belediye başkanı Başbakan suçladığı için konuşuyorum. Özür dilemezse kapatıyorum. Ben çocuk değilim. Özür dileyecek benden!


Aziz Babuşçu: Söz aldığımda söyleyeceğim. Silivri'deki davanın açılması işçin..


Gürsel Tekin: Özür dileyeceksin!


Aziz Babuşçu: Gürsel Tekin özür dilesin. Senden alacağım bir ders yok. Az bile konuşuyorum.


Gürsel Tekin: Acizlik içindeler. Size yazıklar olsun! Ne kadar ayıp birşey! Ayıp size.


Aziz Babuşçu: Gürsel Bey..


Gürsel Tekin bu dakikada yayından çıktı ve telefonu kapattı.


Aziz Babuşçu: Gürsel Bey'in tarzını, üslübunu yeni tanımıyorum. Onunla ilgili bir kaygım yok. Çukur da diyebilirdim. Çukurun mesafesi yoktur. Biz bugün siyasi manevrayla birbirimize konuşur durumda olmamalıydık. Üslubu bizi zorluyor. Biz bugün acımızı konuşuyoruz. İster dava açılmış olsun ister başka birşey olsun kim dere yatağının değişmesine izin verdiyse, her kim ruhsatsız alana tır garajını koyduysa haksızdırç Hesabını verecektir. Somut nedir? Başbakan İstanbul'a gelmiş bölgeyi gezmiş. "Yıkım yapılması gerekiyorsa yıkım yapacağız. Sorunu çözeceğiz" demiş.

İşte o görüntüler...