01 Tem 2009 11:48
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:47
'HEPİMİZE KAPAK OLDUN YA!..VALLAHİ HELAL OLSUN!' SEVİLAY YÜKSELİR HANGİ YAZARA BÖYLE SESLENDİ?
"Bu genç yaşta, o genç beynin ve dilbazlığınla hepimize kapak oldun ya! Vallahi helal olsun!"
Helal olsun sana Kütahyalı!
Çok kısa bir süre önce, Kadından ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı iken Milli Eğitim Bakanlığı'na kaydırılan Nimet Çubukçu'nun kahvaltılı sohbeti için 20'den fazla gazeteci ve yazar taifesi bir araya gelmiştik. O tarihlerde çiçeği burnunda olan Nimet Hanım'ın kahvaltıda konuşulanları hiçbirimizin kaleme almamasını rica etmesine hepimiz saygı göstermiş ve tamamen sohbet havasında geçen toplantıyı bir fikir alışverişi platformu kabul edip, es geçmiştik.
Elbette ki, Bakan Çubukçu'nun özellikle eğitim alanında uzman olduğu bilinen gazetecileri ve bazı köşe yazarlarını bir araya toplayıp onların öneri ve temennilerinden faydalanmasına dönük bu tutumu çok olumlu bir davranış...
Çok ince bir zekâ ister, farklı yayın kuruluşlarında farklı ideolojileri ve düşünceleri temsil eden gazetecileri kilit gördüğü bazı mevzularda tartışmalarını izlemek ve bu tartışmalardan yola çıkarak kendine bir yol haritası çizmek!..
Düşünsenize, bir bakanın, SBS sınavlarının çocuklar ve aileler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden tutun da, bakanlığa bağlı çalışan öğretmenlerin yaşadığı ekonomik ve sosyolojik problemlere kadar hemen hemen birçok konuyu medya çalışanlarına tartıştırtmasından daha güzel ne olabilir?
Ve ne kadar zekice, o tartışmalarda çoğunluğun hangi düşünceden yana ağır bastığını keşfedip ve önündeki deftere, "Kesinlikle SBS sınavlarına ilişkin yeni bir düzenleme şart. Basının ortak kanaati, bu sınavların hem çocukların, hem de ailelerin ruh sağlığını olumsuz etkilediği yönünde" diyerek not düşmek!
Anlayacağınız biz konuşmuş ve tartışmış, Bakan Çubukçu da not almıştı tek tek...
Buraya kadar tamam!
Amaaaa bir nokta var ki oraya değinmeden geçmem mümkün değil...
Elbette ki, Bakan Çubukçu'nun özellikle eğitim alanında uzman olduğu bilinen gazetecileri ve bazı köşe yazarlarını bir araya toplayıp onların öneri ve temennilerinden faydalanmasına dönük bu tutumu çok olumlu bir davranış...
Çok ince bir zekâ ister, farklı yayın kuruluşlarında farklı ideolojileri ve düşünceleri temsil eden gazetecileri kilit gördüğü bazı mevzularda tartışmalarını izlemek ve bu tartışmalardan yola çıkarak kendine bir yol haritası çizmek!..
Düşünsenize, bir bakanın, SBS sınavlarının çocuklar ve aileler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden tutun da, bakanlığa bağlı çalışan öğretmenlerin yaşadığı ekonomik ve sosyolojik problemlere kadar hemen hemen birçok konuyu medya çalışanlarına tartıştırtmasından daha güzel ne olabilir?
Ve ne kadar zekice, o tartışmalarda çoğunluğun hangi düşünceden yana ağır bastığını keşfedip ve önündeki deftere, "Kesinlikle SBS sınavlarına ilişkin yeni bir düzenleme şart. Basının ortak kanaati, bu sınavların hem çocukların, hem de ailelerin ruh sağlığını olumsuz etkilediği yönünde" diyerek not düşmek!
Anlayacağınız biz konuşmuş ve tartışmış, Bakan Çubukçu da not almıştı tek tek...
Buraya kadar tamam!
Amaaaa bir nokta var ki oraya değinmeden geçmem mümkün değil...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ