24 Mar 2010 16:19 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:11

HEM 68 KUŞAĞI, HEM TAKSİTLİ HACI, HEM DE SADRAZAMIN SOL ...ĞI! SELAHATTİN DUMAN BU SIFATLARI KİME SAYDIRDI?

Selahattin Duman Başbakan Erdoğan'a kahvaltıya çağıracağı köşe yazarları konusunda "tüyolar" verdi.Duman'ın tarifleri her zamanki gibi ilgi çekiciydi.

Köşe yazarı esnafını davet heyecanı sardı

Seyrek bıyıklı asabi şahsiyet, hazırlığını yapıyor.. Nisan ayı içinde köşe yazarı makûlesinden gözüne kestirdiklerini kahvaltıya çağıracak.. Yedirip içirecek.. Görüşlerini dinleyecek.. Onlara; biri Mehmet Akif’ten olmak üzere beş altı şiir okuyacak.. Sonra hepsini birden üzerimize salacak..

Ahmet Hakan uyardı.. Aha ben de uyarıyorum!

“Köşe yazarları ile toplu kahvaltı..” hevesinden yol yakınken vazgeçin..

Bu işlerden hayır gelmez!

Haaaa! Kardeşim ben plânımı yaptım, birini çağırırım üçünü çağırmam..

Çağrılanlar daveti yazıp havasını atar.. Çağrılmayanlar hasedinden çatlar.. Sonunda birbirlerine iyice düşman kesilip, beni unuturlar..

Bakın bu plâna bir şey diyemem.. Davet sonrası medyanın köşeli halleri aynen böyle olur.. Acısı okurdan çıkar..

Seyrek bıyıklı asabi şahsiyete hatırlatıyorum..

Bu memlekette huzur istiyorsan üç şeye dikkat edeceksin..

Bir.. Patronları bağırtmayacaksın..

İkiii.. Fenerbahçe yönetimini bağırtmayacaksın..

Üüüç.. Köşe yazarlarını tahrik etmeyeceksin.. Gerisi kolay..

***

Bu üçlemenin en tehlikelisi köşe yazarlarıdır..

Komplekslidirler, saldırgandırlar, agresiftirler.. Ekşi Sözlük Yazarı Recep İvedik bunların yanında Güzin Abla gibi kalır..

Üstelik deve gibi kin güderler..

Sen unutursun, onlar unutmaz.. Allah affeder, sen affedersin, onlar affetmez..

Kahvaltıya çağırdığında göreceksin.. Önünde “peymane” duracaklar..

Yani ellerini göbek üzerinde birbirine kavuşturacaklar.. Sağ el, sol bileği kavrayacak..

Sağ ayağın baş parmağını sol ayağın başparmağı üzerine denk getirip “esas duruş” gösterecekler..

Çoğunluk zat-ı devletlerinize “gülbank çeker gibi” dua edecek..

ESAT EMMİ OLAYI

Sonraaa.. Gün gelecek.. Devr-i iktidarınız bittiğinde bakacaksınız ki o gülbank çekenlerin her birinden bir hatıra kitabı çıkacak..

Her biri “Ben demiştim ki..” diye başlayan kitaplar.. Emekliliğinde işin yoksa bunlara cevap yetiştireceğim diye uğraş dur..

Haydi diyelim ki dönülmez bir yola girdin, ok yaydan çıktı.. Çağıracağını sızdırmışlar bir kere..

Şimdi çağırmasan, korktu da çağırmadı olur..

Korkmadığını göstermek için sağa sola bağırıp çağırırsın.. Bu kez de “Bu ne sinir böyle? Take it easy..” olur..

Yedirip, içirip, doyurarak da memnun edemezsin.. Adı kahvaltı.. Sinemacı milleti gık çıkarmadan taam etti.. Ama köşe yazarlarının kahvaltısı söz konusu oldu mu bir Güneri Bey çıkar:

“Fransızlar kahvaltıda şampanya içiyor.. Hükümet adamlarının başının davetinde gözümüz birkaç (Moet & Chandon) şişesi aradı, göremedik..” diye yazar..

Hakkında istakoz yarışçısı tevatürü çıkmış bir köşe adamı.. Efsaneyle başa çıkılmaz..

Ya Hasan Cemal?

Çökecek kahvaltının başına.. Açlık sınırındaki beş Afrikalı ailesine bir hafta yetecek kadar malzemeyi tek başına yiyecek..

Doyduğuna kanaat getirdikten sonra “Kıbrıs meselesi..” diye başlayan meşhur sorusunu soracak..

Kıbrıs meselesini çıkaranlar bile detayları unuttu.. Onların tamamı Hasan Cemal’in aklında.. Cevabını almadan asla vazgeçmez..

Hasan Cemal, Kıbrıs meselesinde bizim köyün Esat Emmi’si gibidir..

Esat Emmi de köye gelen her yabancıyı kahvede yakalar “Coğrafya nedir beyim?” diye sıkıştırırdı.. Ne cevap verirsen ver tatmin olmaz, cevabı onaylamadığını belli eden bir surat ifadesiyle kalkar giderdi..

***

Hasan Cemal’in meşhuuur “Kıbrıs Meselesi..” sözcükleriyle başlayan soruları; Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller dahil altı başbakanın başını yedi..

Kenan Paşamız, son gürlüğünde bir Anayasa değişikliği daha yapıp yedi yıl daha başımızda kalacaktı..

Lakin “Ben Bu Hasan Cemal’in Kıbrıs sorularıyla başa çıkamam..” deyip emekliliği tercih etti..

Günahı tevatürü çıkaranların boynuna..

Hikmet Uluğbay’ın intihara teşebbüs etmesinde de onun parmağı var.. “Ben maliyeci adamım.. Ne diye bana Kıbrıs’ı soruyor..” deyip silahı başına dayamış.. Derler..

YOĞUN HAZIRLIK

Diyelim ki Hasan Cemal’i “bu arkadaş daha iyi bilir” deyip Dışişleri’nden birinin başına sardın.. Ertuğrul Özkök’ü ne yapacaksın?

Adam hem taksitli hacı.. Hem Paris romantiği.. Hem büyüklerine asi olmamış 68 kuşağı.. Hem gelenekçi olduğundan sadrazamın sol ...şağı..

Hep medyanın çıplak ayaklı kontu.. Hem şarap degustatörü.. Hem demokrasi terminatörü..

Gelecek, kahvaltıyı tüketecek.. Ardından nasıl bir yazı yazacak hiç belli değil..

Ya kalkıp da seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin “köşe yazarı açılımını” Fransız ihtilâli ile ilintilendirirse..

Ya bu açılımı Jean-Jacques Rousseau’nun “Sosyal Kontratı” ile karşılaştırmaya kalkarsa..

Otur laf anlat cemaatlere..

Sırada Haşmet Babaoğlu var mesela! Kadınlar hakkında, kadınların asla anlamadığı aforizmalar yazan..

Arkasında en az yedi sekiz mutsuzluk intiharı, bine yakın boşanmaya sebebiyet sabıkası mevcut..

Kahvaltıyı yazması bir şey değil de yazdıklarını çözmek için Dışişleri Şifre Dairesi’ne haftalık angarya çıkaracaksınız..

Haşmet kardeşim zeytine taktı, Ege’de iki yüze yakın aileden gelme zeytinci üretimden vazgeçip, arazilerini müteahhide verdi..

***

Haber vereyim..

Okay Gönensin bu kahvaltı olayına “olur da çağırırlar” diye çok ciddi hazırlanıyor.. Son bir haftadır erken yatıp, erkenden öğleden sonra saat ikide kalkıyor..

Dün de gazetenin arşivinden Engels’in “Anti Dühring”ini istetmiş.. Laf sırası kendine gelirse hükümetin zihniyetini kurcalamaya 1877’den başlayacak besbelli..

Kendisini kararlı gördüm..

Şu anda çalışmalarım sürüyor.. Duyum aldıkça köşe yazarı esnafının “kahvaltı olayına” nasıl hazırlandığını ispiyon şeklinde değil de “fikir alışverişi” görüntüsü içinde arz edeceğim..

Selahattin Duman/Vatan