Hayrettin Karaman'dan "Diyanet" çağrısı: Oyuna gelmeyin, Diyanet'e kıymayın!
Prof. Dr. Hayrettin Karaman, darbe girişiminin ardından tartışılmaya başlanan "Kutlu Doğum Haftası FETÖ işidir" iddiasına tepki gösterdi.
Tartışmaların odağında Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in
olduğunu hatırlatan Karaman, "Siyaset alanında ülkemize hizmet
veren iktidarlı kardeşlerimizden istirham ediyorum: Diyanet’e
kıymayın, kıymak isteyenlerin de oyunlarına gelmeyin" diye
yazdı.
Karaman'ın görüşleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından da
dikkatle takip ediliyor.
Hayrettin Karaman'ın Yeni Şafak'ta "Diyanet’e kıymayın!"
başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Siyasetçinin halkla işi vardır, halkla işi olanın dinle işi vardır,
dinle işi olanın da Türkiye’de Diyanet’le işi olacaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı bütün kesimleri ve renkleriyle Türkiye’de
yaşayanların önemli bir kurumudur; kanunla bu kuruma verilmiş
bulunan “halkı din yönünden aydınlatma” vazifesi bütün halkı içine
almaktadır.
Diyanet ortak akılla çalışır, geniş çerçeveli Ehl-i Sünnet
Müslümanlığı'nı anlatır, ama buna katılmayanları da bir şekilde
kucaklamaya çalışır.
Türkiye’de bu İslam anlayışını beğenmeyenler, kendi dar kadrolu
veya karizmatik tek şahsa bağlı İslam anlayışlarını “tek doğru
İslam anlayışı” olarak bilirler, bundan asla vazgeçmezler,
gerektiği zaman farklı görüntüler verseler de farklı olanları
dışlama; ilkeleridir (ya Müslüman saymazlar veya kendi
anlayışlarına göre Ehl-i Sünnet'ten dışlarlar).
Diyanet'le uğraşanların ve amaçları karşısında önemli bir engel
olarak gördükleri Sayın Görmez’i hedef seçenlerin bir kısmı işte bu
gruplardır.
Gezi olaylarında nasıl ağaç bahane edildiyse bu grupların yıkıcı
faaliyetleri için de ağaç benzeri bahanelere ihtiyaçları vardır,
bunu da ararlar ve bulurlar, ama ilgililer unutmasınlar ve
yutmasınlar, bunlar bahanedir, asıl sebebi ise yukarıda ifade
ettim.
Halk ile ve dolayısıyla din ve Diyanet ile ilişkisi olan
siyasetçiler, sahip oldukları medyatik imkânlar ve sadık bağlılar
sayesinde az oldukları halde sesleri güçlü çıkan bu gurupları
dinlerler veya bu gruplar çeşitli kılıklarda onlara ulaşırlar,
sihirbazlar gibi marifetleri sayesinde siyasetçileri etkilerler,
bahaneleri abartırlar, asıl yüzlerini ve amaçlarını örterler,
siyasi güç ve imkânı kullanarak Diyanet’i hizaya getirmeye
çalışırlar, kurbanlar seçerler, kesince de bir süre mutlu olur,
sonra iştahla yeni kurbanların ve tasarrufların peşine
düşerler.
Diyanet kesinlikle parti ve grup siyasetine bulaşmamalıdır.
Ama siyasetçiler ve gruplar da Diyanet’i, kendi parti ve grup
siyasetine çekmeye, alet etmeye, kendileri için bir şeyler yapmaya
zorlamak şöyle dursun teşebbüs bile etmemelidirler.
Diyanet’in statüsü yıllardır tartışılıyor, uygun bir sonuca
ulaşılamadı, hükümetlerin Diyanet üzerindeki otoritesi devam
ediyor, bu da zaman zaman iyi olmayan tasarruflara imkân veriyor.
Bu imkân da ortadan kaldırılmalıdır.
Askeri yönetimlerde, laikçi iktidarlarda ve nispeten demokratik
yönetimlerde her şeye rağmen Diyanet önemli sapmalar yapmadı, doğru
yolda yürümek için azami gayreti sarf etti ve bunda da -mevcut
şartlarda- başarılı oldu.
Diyanet’in yurt içinde ve dışında yaptığı hizmetlerin başka bir
İslam ülkesinde eşi ve benzeri yoktur. Ben Diyanet’in, Başkan
tarafından yönetilen vakıf aracılığı ile yaptığı yüz akı üç hizmeti
hatırlatmak isterim:
İSAM araştırmacı yetiştirme faaliyeti, İSLAM Ansiklopedisi ve İSAM
Kütüphanesi.
Birinci faaliyet sayesinde bugün Türkiye’nin devlet hizmetinde veya
akademyada hizmet veren birçok birinci sınıf ilim ve fikir
adamının yetişmesini sağladı.
İslam Ansiklopedisi bir âbide eserdir.
İSAM Kütüphanesi'nin önem ve özeliklerini (bir manada eşsizliğini)
ilgili ilim adamlarına sorun.
İşte bunlar ve benzeri başarılar, Diyanet’e cephe alan zihniyet
buraya hâkim olsaydı asla elde edilemezdi!
Siyaset alanında ülkemize hizmet veren iktidarlı kardeşlerimizden
istirham ediyorum: Diyanet’e kıymayın, kıymak isteyenlerin de
oyunlarına gelmeyin!
Diyanet’ten haklı şikâyetler varsa, olursa bunları geniş çerçeveli
bir istişarede ele alın ve bilin ki, yanlışta ısrar edecek bir
Diyanet ve bir başkan mevcut değildir.