Hayırlısıyla Öcalan’ı baş göz ettik mi tamamdır! Çöpçatanlığı da Bahçeli’ye düşer mi?

Medyaradar analisti Atilla Akar, Abdullah Öcalan’ın “Evlenmek istediği” yönündeki iddiaları ironik şekilde ele aldı…

Efendim; kulaklarıma inanamıyorum. Meğer Abdullah Öcalan evlenmek istiyormuş. Ne derece geçerli bilmiyorum ama iddianın sahibi TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik. Öcalan’ın devlet yetkililerine bu talebini ilettiği söyleniyor. Atik, bu durumu şöyle ifade ediyor: “Taleplerden birisi de yeni bir hayat kurmak. Öcalan ev hapsine çıkıp evlenmek istiyormuş. Abdullah Öcalan yeniden bir hayata başlangıç yapmak istediğini devlet yetkilileri ile paylaşmış.”

Ana Beni Eversene!..

İşin şakası bir yana evlenmek Öcalan’ında hakkı. Kolay değil yıllardır kadın yüzü görmüyor. Hadi işin o boyutunu geçtim. 76 yaşına gelen Öcalan’a öncelikle bir “Hayat arkadaşı” lâzım. “Hanım bir kuru fasulye yap da yiyelim” ya da “Bir çay demle de içelim” diyebileceği, ayaklarını uzatıp, çekirdek çitleyip, el ele kanepede televizyon izleyebileceği biri. Yalnızlık Allah’a mahsus!..

Nitekim Öcalan bu hissiyatını türküye döker ve “Gelin almak bahtiyarlık / olmaz olsun şu bekarlık / ana beni eversene…” diye çığırmaya başlar. Etrafa derhal haber salınır. “Acil gelin aranıyor” diye…

Çöpçatanlığını Bahçeli Yapsın!..

Peki ona uygun bir hatunu kim, nasıl bulacak? DEM’liler bu görevi seve seve yaparlar (Sırrı Süreyya hemen kolları sıvayabilir!) ama bana kalırsa bu iş daha çok Devlet Bahçeli’ye düşer. Artık “Kanka” sayılırlar. Bu görev arkadaşlığın gereği olsa gerek. Ona eli yüzü düzgün, helal süt emmiş biri bulunur herhalde.

Hoş, -tabirimi bağışlasın- “Kelin merhemi olsa kendi kafasına sürecek” denebilir ama bu haksızlık olur. (Hatta iki kız kardeş bulunup, birlikte çifte düğün yapsınlar. Bacanak olsunlar!) Üstelik Öcalan’ın 1978’de evlendiği Kesire Yıldırım ile 10 yıllık evlilik pratiği var. Bahçeli’de oda yok. Fazla taktik verebileceğini sanmıyorum!..

“Oğlumuz Emekli Terörist Efendim!..”

Sonra çiçeğini, çikolatasını yaptırıp birlikte kızı istemeye giderler. “Allah’ın emri, peygamberin kavliyle” kızı isterler. Kız babası merakla sorar: “Efendim oğlumuz ne iş yapıyor acaba?” Bahçeli biraz yutkunur ama cevaplar, “Emekli terörist efendim” Neyse ki biraz ağır işiten baba bunu “Emekli terapist” olarak anlar ve “Oh, oh pek güzel, Maşallah, hayırlısı olsun” deyip “Verdim, gitti” diye cevaplar. Bu krizde öyle atlatılır.

Sözler kesilir, pırlanta yüzükler takılır. Nişandı, nikahtı, düğündü damat olur. (Tabii ki şahidi gene Bahçeli) Takı merasimine geçilir. Altın kolyeler, küpeler, burma bilezikler takılır. (Öcalan’ın düğününde de çeyrek takılacak değil herhalde!) Öcalan hayırlısıyla damat olur. (Gerdek mevzularına hiç girmek istemem tabii ki!) Kırk gün kırk gece davullar, zurnalar çalınır. “Allah mesut, bahtiyar etsin!..” o zaman!

Balayına Devlet Bütçesinden Maldivlere yollayalım!

Tam bu noktada devletimize de bazı görevler düşüyor herhalde. Artık örtülü ödenekten mi karşılanır bilmem ama Öcalan’ı balayına yollamak şart oldu. Örneğin Maldivler’de Bungalov tatil paketi olabilir. Öcalan yeni eşi ile birlikte sahilde güneş altında uzanıp, margaritalarını yudumlayabilirler. Yan kulübede de MİT’çiler elde dürbün onları izleyip, merkeze gidişata dair raporlarını verirler!..

Eş Adayı DEM Çevresinden mi Olur?..

Böyle bir durum olabilir mi? İşin şakası bir yana (Şayet uydurulup, sızdırılmış bir psikolojik savaş argümanı değilse eğer) durum gerçekten ilginç. İddia gerçekse Öcalan bu yaştan sonra cinsellik düşünemeyeceğine (?) ve kadın dırdırı çekemeyeceğine göre o halde bunu neden istemiş olabilir?

Bana kalırsa bir tür önlem olabilir. Salınmayıp ev hapsine çıkarsa yanında dışarıyla irtibat kuracak biri olsun ya da işler ters giderse eş hakkından yararlanıp adaya düzenli ziyaret yapabilen biri olsun diyedir. O halde eş adayının DEM çevresinden, güvenilir biri olması şarttır. Lalettayin biri ile evlenemez.

Hem belli mi olur, bakarsınız Öcalan evlenince, önderlerini izleyip PKK’lılarda bir evlenme furyası başlar ve belki terörde durur!..

07. 01. 2024