"HAYATI UCUZLATMAYA ALIŞMIŞ BAZI YALANCI MAGAZİNCİLER!..." REHA MUHTAR NE OLDU DA MAGAZİNCİLERİ ELEŞTİRDİ?...

İşte Reha Muhtar'ın Vatan'daki yazısı...

Umre'ye giden mankenin bikiniyle çekilen fotoğrafı...
Dün iş adamı Ali Rıza Özderici ile evlenip mankenliği bırakan Selin Toktay'ın resimlerini gördüm gazetelerde...

Kocası ile jet-ski yaparken bikiniyle görüntülenen Selin Toktay ve kocası kötü kötü bakmışlar objektife...

Belli ki muhafazakar bir ailenin oğlu olan Ali Rıza Özderici artık istemiyor bu görüntüleri...

Olabilir...

Saygı duyarım da...

Haberi okurken başka bir şeye takıldım...

"Evlenip eşiyle birlikte Umre'ye giden ve kameralardan uzak bir hayat yaşamaya başlayan..." diye başlıyor Selin Toktay'la ilgili haber...

Birçok manken ve şov dünyasının ünlüsü neden illa evlenirken Umre'ye giderler de başka zaman gitmeyi düşünmezler?..

Seks kasediyle kendisine şantaj yapılan Gamze Özçelik de evlenmeden önce şimdiki eşi Uğur Pektaş'la Umre'ye gitmişti...

Keza Sibel Can arka arkaya patlayan skandallardan sonra soluğu Umre'de almıştı...

Anlaşılıyor ki, magazin ve şov dünyasının ünlü kadınları, yaşadıkları olaylardan sonra, günahlardan arınmak, temizlenmek hissiyle Umre'ye gitme ihtiyacı duyuyorlar...

İhrama giriyorlar ve ihramda yasak olan şeyleri yapmıyorlar...

Dün baktım ihramda yasak olan şeyler listesine, tam bir ruhsal temizlenme süreci gibi...

"Cinsel ilişkiye girmek veya sevişmek, öpüşmek, oynaşmak gibi cinsel ilişkiye götüren davranışlarda bulunmak...

Şehevi duyguları tahrik edici şeyleri konuşmak...

Tırnak kesmek, saç, sakal traşı olmak (erkekler için), vücudun herhangi bir yerindeki kılları koparmak veya kesmek, saçları yağlamak, boyamak, biryantin veya jöle ile kadınlar için oje ve ruj sürmek, vücuda veya ihram örtüsüne koku sürmek ve parfüm kullanmak...

Eldiven, çorap, topuklu ayakkabı giymek, kavga ve küfür etmek..."


Kesindir ki şov ve magazin dünyası birçok kirlilikleri içinde barındıran bir dünya...

Genç yaşta bu dünyanın içine giren kadınlar, gün gelip sevdikleriyle evlendiklerinde, bu dünyayı geride bırakmak istercesine Umre'ye gidiyorlar, ihrama giriyorlar...

Yeni ve taze bir hayat arzuluyorlar...

Şimdi evlenip bebek sahibi olan ve artık bu dünyadan tamamen kopmuş bir Selin Toktay'ın "bikinili fotoğrafımı çekmeyin" deme hakkı var mıdır yok mudur?..

Biliyorum her şeyi yapmaya alışmış hayatı ucuzlatmaya alışmış, bazı yalancı magazinciler, "Ne demek efendim... Haber verme hakkı... Zart zurt..." falan diyecekler...

Karşısındakini de pek dinlemeyecekler...

Ben emin değilim...

Zart zurtun da çok doğru olduğuna inanmıyorum...

Bir zamanlar manken olan kadının, mesleğini bıraktıktan sonra artık kendi halinde gözlerden uzak bir hayat yaşama hakkı yok mudur?..

Her zaman geçmiş onun ve ailesinin peşinden gelmek zorunda mıdır?..

Zart zurtu bir kenara bırakırsak, pek de kolay "evet" diyemeyeceğimiz bir sorudur bu...