Hattat Holding'ten İBB itirafı: Kadir Topbaş'ın evinin yanındaki arsaları zorla aldırdılar!
İşadamı Mehmet Hattat'ın 1 ay önce İBB'ye gönderdiği mektup ortaya çıktı.
Hattat Holding'in “Diamond of İstanbul” projesi ile ilgili Kadir Topbaş'ı zora sokacak bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor.
Belediye ile holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat arasında imzalanan protokole göre Hattat Holding, İBB’ye 18 arsa bağışlamış; buna karşılık daha önce mühürlenen milyar dolarlık projesi için onay almıştı.
Hattat’ın bağışladığı 3 arsanın konumu ise dikkat çekiyordu. Bu 3 arsa İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın Kumburgaz’daki villasının hemen arkasında yer alıyordu.
Bu kapsamda Hattat Holding ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokol büyük tartışma yaratacak bir skandalı da ortaya çıkardı.
İşadamı Hattat 1 ay önce İBB’ye yazdığı 2 sayfalık mektupta Topbaş’ın villasının arkasında yer alan arsalarla ilgili tarihe geçecek itiraflarda bulundu.
Cumhuriyet'ten Aykut Küçükkaya'nın haberine göre Hattat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat, yazdığı mektupta, “Milyonlarca dolar bedel ile şahsıma zorla aldırdığınız Sayın Başkanımızın Kumburgaz’daki evinin yanındaki bu imarlı arsaları protokole aykırı olarak neden dini tesis alanına çevirdiniz? ifadelerini kullandı.
"Yarın sormayacaklar mı; 7 sene bu inşaata (Diamond of İstanbul) yapılaşma vermeyip mühürlü tuttun da Sayın Başkan’ın evinin yanındaki arsaları ve diğer gayrimenkulleri aldıktan sonra mı avan proje tasdik ettin?" diye soran Mehmet Hattat, Kadir Topbaş dahil olmak üzere İBB yetkililerini tazminat davalarıyla tehdit etti.
Hattat, mektubunu, “Bu buhranlı günlerde yeni bir olaylar zinciri yaratmamak için gerek tazminat davaları gerekse hukuki süreçlerin başlamaması ve olayın basında yer almasının önlenmesi için teklifinizin Meclis’ten çekilerek bir an evvel 30 Haziran 2016 tarihli Sarıyer Belediyesi’ne gönderdiğiniz yazı eki avan projemin 1 Haziran 2013 tarihli yönetmelikten doğan haklarımı kaybetmeden ruhsata bağlanmasını arz ve rica ederim” diye bitirdi.
Hattat’ın mektubu üzerine Diamond of İstanbul projesiyle ilgili son teklif Ulaştırma Müdürlüğü’ne iade edildi.
Topbaş’ı “istifaya” davet eden CHP’li Meclis Üyesi Hüseyin Sağ ise mektupla ilgili konuştu ve “Bu mektup neyin belgesidir? Rüşvetin belgesidir. İşadamı ‘siz söylediniz, ben aldım’ diyor” ifadelerini kullandı.
Hattat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat’ın, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Erhan Gökal’a hitaben 14 Ekim 2016 tarihinde kaleme aldığı iki sayfalık mektupta yer alan çarpıcı bölümler de aynen şöyle:
AKP’LİLERLE GÖRÜŞTÜM
12 Ekim 2016’da AK Parti Grup Başkan Vekili Sayın Temel Başalan, İmar Komisyonu Başkanı Sayın Hadi Diler ve Ulaşım Komisyonu Başkanı Sayın Mahmut Yeter ile görüştüm. Kendilerine de ifade ettiğim gibi söz konusu parselle ilgili planlama ve proje onay süreci aşağıdaki şekilde gelişmiştir. (Hattat 6 maddede milyar dolarlık Diamond of İstanbul projesinin 2011 yılından bugüne onay sürecini anlatıyor. Diamond of İstanbul projesiyle ilgili Ekim 2016’da İBB Meclisi’ne sunulan yeni teklifle projenin iptal edilmesinin gündeme getirildiğine atıf yaparak tarihi itiraflara başlıyor...)
18 ARSAYI NEDEN İBB MÜLKİYETİNE GEÇİRDİNİZ?
Öyleyse, 2013 yılından beri Ulaşım Planlama Müdürlüğü’nün bu gerekçeleri var ise, 16 Mart 2011 tarihli Meclis kararına göre 2 Kasım 2015’te Şartsız Bağış Protokolü yapılarak, 18 adet parseli avan projeyi imzalamadan önce İBB’nin mülkiyetine geçirmenizin sebebi nedir?
‘MİLYONLARCA DOLAR BEDEL İLE ŞAHSIMA ZORLA ALDIRDIĞINIZ’
13 Ekim 2016’da şirket yetkililerimiz Halil Beyenal ve Gülten Vural’ın zat-ıâlinizi ziyaretlerinde “hibe ettiğiniz bir parsel hariç diğer arsaları size iade edeceğiz, o bir parseli de dini tesis alanı yaptık” demişsiniz. Size sunulan listeye bizzat eklediğiniz ve milyonlarca dolar bedel ile şahsıma zorla aldırdığınız Sayın Başkanımızın Kumburgaz’daki evinin yanındaki bu imarlı arsaları protokole aykırı olarak neden dini tesis alanına çevirdiniz?
DAVA TEHDİDİ
Dini tesis alanı yapılan bu parsel ve diğer arsaların iadesi konusunda 16 Mart 2011 onaylı plan ve yapılan protokolde yer alan diğer haklarımla beraber hukuki bir sürece girilecek olup, gerek tazminat davaları gerekse bu durum Sayın Başkanımızı, Sayın Genel Sekreterimizi, diğer imza yetkililerini, zat-ıâlinizi mahkemeler nezdinde zor duruma düşüreceği gibi yukarıda anılan kişiler ile birlikte şahsımla ilgili de basın ve kamuoyuda spekülasyonlara ve çeşitli iddialara sebep olacaktır?
'BAŞKANIMIZI KORUMAYA ÇALIŞTIM'
Listeye sizin tarafınızdan eklenen 3 adet personelin özel konumu basında çeşitli iddialar ile yer almış olmasına rağmen verdiğim demeçlerde bütün sorumluluğu üstüme alarak sizi ve Sayın Başkanımızı korumaya çalıştığım gayet iyi bilinmesine rağmen bu tutumunuz anlaşılamamaktadır.
İPTALİ VAHİM OLUR
Bugün (14 Ekim 2016 tarihi kastediliyor) Meclis’e yapılan teklifte 2013 yılındaki teklifle aynı gerekçeler gösterilerek plan iptal edilmek istenmektedir. Bu gerekçeler devam ediyorsa 02.11.2015 tarihinde niçin şartsız bağış protokolü yapıldı, 1 seneden fazla zaman harcandı ve gereksiz bir sürü masraf yapıldı. Hepimizin, hepinizin 1 yıldan fazla vaktini aldı. 3.5 sene sonra 4 Ekim’de Ulaşım Planlama Müdürlüğü’nden gelen teklifin 6 gün sonra ayın10’unda yıldırım hızı ile Meclis’e intikal ettirilmesi yukarıda anlatılan süreç düşünüldüğünde vahim ve çok ciddi sıkıntılara sebep olacak bir durumu ortaya koymaktadır.