HASAN PULUR HANGİ TELEVİZYON DİZİLERİNİ İZLİYOR?
Milliyet gazetesinin usta kalemi Hasan Pulur bugün köşesinde izlediği dizileri sıraladı ve izleme gerekçelerini yazdı. İşte o diziler...
TV dizileri
Gazetelerin “demirbaş”ları vardır; takvim, namaz saatleri, bulmaca gibi... Bir zamanlar “tefrikalar” da demirbaş sayılırdı. “Tefrika” günlük romana denirdi, her gazetede bir veya iki roman bulunurdu. Yazı işlerinin günlük görevlerinden biri bunları izlemekti, ‘atlama var mı, ekleme var mı?’ diye. “Devam” satırına da çok dikkat edilirdi, “devamı var” satırı mutlaka olmalıydı. Bu işin ustaları öyle rastgele “devamı var” satırını koymazlardı. Romanın gidişine göre, mümkünse en heyecanlı yerin altına “devam” satırı girerdi ki okur “Acaba yarın ne olacak?” diye heyecanlansın...
* * *
Bugün bir benzetme yapmak gerekirse, televizyonlardaki dizileri eski gazetelerin “tefrikaları”na benzetmek mümkün.
Televizyonda ilgi çeken diziler var, hele sosyal içerikliyse, yani yaşanan hayatı yansıtıyorsa, seyredenin duygularını, tepkilerini, sevgisini kapsıyorsa...
* * *
Diyeceksiniz ki, hangi diziler bunlar?
“Fatmagül’ün Suçu Ne?” bunların başında gelir.
Üç kâğıtçı avukat, zengin babaları, şımarık çocukları, kendi halinde insanlar, tecavüze uğrayan yoksul kız Fatmagül, ortada dönen paralar, Fatmagül’ün zorla evlendirilmesi, bir çocuğa nikâhlanması...
Her tarafından pislik akan bir düzen ve düzenin içinde tertemiz kalmaya çalışan insanlar.
Bu dizi seyredilmez mi... Hele Beren Saat “Fatmagül”ü oynuyorsa...
“Fatmagül”ü Hülya Avşar’dan seyreden biri olsak bile...
* * *
Türkan... Rahmetli Türkan Saylan’ın hayat hikâyesi, Ayşe Kulin’in kitabından, bir ölçüde de o günlerin Türk toplumu üzerine bir tespiti. Türkan Saylan’ı ömrünün sonun da kanser olduğunu bile bile “Ergenekon Davası”na katmak isteyenler. Onlara “Türkan Saylan’ın suçu neydi?” diye sorulmaz mı?
Suçu büyük; yoksul, imkânsız, yetenekli kız çocuklarını okutmak.
Nasıl okutmak?
‘Çağdaş Eğitim’de okutmak...
İlkokul çocuklarını örterek okula göndermek isteyenler buna razı olurlar mı?
* * *
“Önce Vatan”
Tam zamanında ilaç gibi gelen bir dizi...
Güneydoğudan Öyküler.
Hakan Evrensel’i hatırlayacaksınız bu köşede çok kere sözünü ettik.
Askeri hemşireler kura çekiyor, Aylin Hemşire Şırnak Askeri Hastanesi...
Ailesi Şırnak’a gitmesine karşıdır.
Niçin?
Subay kardeşi de o dağlarda şehit düşmüştür.
“Aylin Hemşire” gidecektir, onu kimse önleyemedi.
Aylin Hemşire (Melisa Sözen ) “Önce Vatan” diyerek yola çıkar.
Ve Şırnak Askeri Hastanesi... Hep o sesler...
Çatışma sesleri, silah sesleri, cankurtaranlar hastane avlusunu doldurur, yaralı taşır. Askeri vardır, sivili vardır, teröristi vardır. Başhekimden hastabakıcısına kadar tek amaç: Yaşatmak...
* * *
Televizyonda dizi seyredilir, günümüzün gerçeğidir diziler.