12 Kas 2015 11:17
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:10
Hasan Cemal'den çok sert yazı: 'Defol git, geri zekâlı!'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile giriştiği sert polemiğin ardından hakkında "hakaret" soruşturması açılan ve ifade veren Hasan Cemal'in yazısı çok konuşulacak.
T24 yazarı Hasan Cemal'in bugünkü yazısını görenler şaştı kaldı. Yazısına seçtiği 'Defol git, geri zekâlı!' başlığını okuyanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile giriştiği sert polemiğin ardından hakkında "hakaret" soruşturması açılan ve ifade veren Hasan Cemal'in başlığı Cumhurbaşkanı için yazdığını sanabilir.
Ama yanılırlar. Çünkü 'Defol git, geri zekâlı!' başlığı 2008 yılında Fransa'da yaşanan bir olay ile ilgili.
Cemal, Sarkozy ile ilgili yaşanmış bir olayı anlatırken Türkiye'de basın özgürlüğüne atıfta bulundu. Hasan Cemal yazısında 'ifade özgürlüğü benim kırmızı çizgimdir' diyen Başbakan Davutoğlu'nun sözlerine de değindi.
Hasan Cemal o olayı yazısında şöyle anlattı:
"Tarih, 28 Ağustos 2008.
Fransa’nın Laval şehri.
Zamanın Cumhurbaşkanı Sarkozy kentte dolaşırken, Herve Eon isimli bir Fransız vatandaşı kalabalığın arasından şöyle bir pankart açar:
“Defol git, geri zekâlı!”
Ortalık karışır.
Aslında bu söz, Cumhurbaşkanı Sarkozy’nindir.
Bir fuar ziyareti sırasında elini sıkmayı reddeden bir Fransız çiftçisine “Defol git, geri zekâlı!” diye bağıran kendisidir.
Herve Eon hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten ceza davası açılır.
Mahkeme, 30 Avro para cezasına hükmeder.
(...)
Herve Eon yılmaz.
Mahkûmiyet kararını kısa adı AİHM olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşır.
AİHM, Eon’un lehine karar verir.
AİHM'DEN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KARARI
Eon'un başvurusu üzerine AİHM'in şu kararı aldığını yazdı Hasan Cemal:
"Cumhurbaşkanı’na “Defol git, geri zekâlı!” demek hakaret değildir. İfade özgürlüğü’nün kullanımıdır.
Cumhurbaşkanı’na hakaret değil, aleni nitelik taşıyan bir eleştiri söz konusudur. Bir siyasetçiye, siyasetçi olması dolayısıyla yöneltilen eleştiri sınırları, sıradan bir kişiye yöneltilen eleştiri sınırlarından çok daha geniştir. Çünkü siyasetçi, sıradan bir kişiye göre, zorunlu ve bilinçli olarak ve hatta kendi isteğiyle tüm eylemlerini, davranışlarını vatandaşların ve gazetecilerin çok daha dikkatli bir kontrolüne açık bırakmaktadır."
BAŞBAKAN'IN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DEMESİ EĞLENCELİYDİ
AİHM'in bu kararını değerlendiren Hasan Cemal yazısını şöyle bitirdi:
Başbakan Davutluoğlu’nun geçen gün CNN International’de Christian Amanpour’a,“İfade özgürlüğü benim kırmızı çizgimdir” demesi eğlenceliydi.
Çırılçıplak gerçek şu ki:
Bu memlekette hukuk yerin dibine batırılmaya devam ediyor.
İfade özgürlüğü devamlı tecavüze uğruyor.
Ama şunu iyi bilin:
Bizi asla korkutamayacaksınız, sindiremeyeceksiniz, demir parmaklık arkasına atsanız bile...
Ama yanılırlar. Çünkü 'Defol git, geri zekâlı!' başlığı 2008 yılında Fransa'da yaşanan bir olay ile ilgili.
Cemal, Sarkozy ile ilgili yaşanmış bir olayı anlatırken Türkiye'de basın özgürlüğüne atıfta bulundu. Hasan Cemal yazısında 'ifade özgürlüğü benim kırmızı çizgimdir' diyen Başbakan Davutoğlu'nun sözlerine de değindi.
Hasan Cemal o olayı yazısında şöyle anlattı:
"Tarih, 28 Ağustos 2008.
Fransa’nın Laval şehri.
Zamanın Cumhurbaşkanı Sarkozy kentte dolaşırken, Herve Eon isimli bir Fransız vatandaşı kalabalığın arasından şöyle bir pankart açar:
“Defol git, geri zekâlı!”
Ortalık karışır.
Aslında bu söz, Cumhurbaşkanı Sarkozy’nindir.
Bir fuar ziyareti sırasında elini sıkmayı reddeden bir Fransız çiftçisine “Defol git, geri zekâlı!” diye bağıran kendisidir.
Herve Eon hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten ceza davası açılır.
Mahkeme, 30 Avro para cezasına hükmeder.
(...)
Herve Eon yılmaz.
Mahkûmiyet kararını kısa adı AİHM olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşır.
AİHM, Eon’un lehine karar verir.
AİHM'DEN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KARARI
Eon'un başvurusu üzerine AİHM'in şu kararı aldığını yazdı Hasan Cemal:
"Cumhurbaşkanı’na “Defol git, geri zekâlı!” demek hakaret değildir. İfade özgürlüğü’nün kullanımıdır.
Cumhurbaşkanı’na hakaret değil, aleni nitelik taşıyan bir eleştiri söz konusudur. Bir siyasetçiye, siyasetçi olması dolayısıyla yöneltilen eleştiri sınırları, sıradan bir kişiye yöneltilen eleştiri sınırlarından çok daha geniştir. Çünkü siyasetçi, sıradan bir kişiye göre, zorunlu ve bilinçli olarak ve hatta kendi isteğiyle tüm eylemlerini, davranışlarını vatandaşların ve gazetecilerin çok daha dikkatli bir kontrolüne açık bırakmaktadır."
BAŞBAKAN'IN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DEMESİ EĞLENCELİYDİ
AİHM'in bu kararını değerlendiren Hasan Cemal yazısını şöyle bitirdi:
Başbakan Davutluoğlu’nun geçen gün CNN International’de Christian Amanpour’a,“İfade özgürlüğü benim kırmızı çizgimdir” demesi eğlenceliydi.
Çırılçıplak gerçek şu ki:
Bu memlekette hukuk yerin dibine batırılmaya devam ediyor.
İfade özgürlüğü devamlı tecavüze uğruyor.
Ama şunu iyi bilin:
Bizi asla korkutamayacaksınız, sindiremeyeceksiniz, demir parmaklık arkasına atsanız bile...