09 Haz 2014 09:32 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:16

Hasan Cemal'den çarpıcı Lice eleştirisi: İki ölüm haberden sayılmıyor!

Hasan Cemal, T24 internet sitesindeki köşesinde gerginlik sınırını aşıp iki kişinin ölümüne yol açan Lice'deki Kalekol eylemlerini yazdı.

Çözüm sürecini etkileyebileceğini düşündüğü için medyanın ilgi göstermediği olayları "görülen o ki, iki ölüm ‘haber’den sayılmıyor" yorumlayan usta yazar, "Oysa, bu ölümler ve karakol-kalekol inşaatlarına karşı Kürdistan coğrafyasında tırmanan eylemler ‘alarm çanları’dır" yazdı.

"Barış yapmak istediğin tarafın hassasiyetini görmezden gelmek, zamanla barış ve çözüm yolunu tıkamaya başlar. Eski deyişle, eşyanın tabiatında vardır bu." diyen Hasan Cemal, yazısında KCK'nın son açıklamasına değindi ve "KCK’nın dünkü bu bildirisinin altını çizmek, ‘çözüm süreci’ne sahip çıkmak ve barışı savunmaktır. KCK’nın bu duyarlıklarını gözardı ederek çözüm ve barış savunulamaz. Kimse kendini aldatmasın." yazdı.

İşte Hasan Cemal'in bugünkü köşesinden çok çarpıcı bölümler:

ERDOĞAN VE ÇİLLER ARASINDA BİR FARK YOKTUR

Nitekim KCK dün hükümeti çok sert eleştiren bir bildiri yayımladı.
Bazı bölümleri şöyle:

“Çatışmasızlıktan (23 Mart 2013 tarihli ateşkes) sonra AKP’nin yaptığı ilk iş, karakol yapımına girişmek olmuştur. Bu yaklaşım bile fiili olarak çatışmasızlığı ortadan kaldıran bir tutum olmuştur.”

“AKP böyle bir tutum ve uygulama içinde olunca gerillanın geri çekilmesi durdurulmuştur. Ancak AKP bu uyarıyı bile dikkate almamış, çatışmasızlığı istismar etmeyi sürdürerek çözümsüzlük politikasında ısrar etmiştir.”

“Lice’deki katliam AKP’ nin çözüm politikası olmadığını, aksine halkın direniş iradesini bastırma kararında olduğunu göstermiştir.”

“Erdoğan’ın B ve C planlarının esas olarak halkın özgür ve demokratik yaşam iradesini kırmak olduğu bir daha anlaşılmıştır.”

“AKP'nin on iki yıllık politikası açıkça göstermiştir ki, Tayyip Erdoğan ile Çiller arasında amaç ve hedefte bir fark yoktur; sadece Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etmede yöntem değişikliğine gidilmiştir.”

“Lice saldırısının, bir psikolojik savaş çalışması olan Amed’deki çalıştaydan sonra gelmesi tesadüfi değildir. Bu çalıştayla hem halkın bu direnişini bastırmaya siyasal meşruiyet yaratılmaya çalışılmış, hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Kürt halkı ve demokrasi güçleri avutulmak istenmiştir.”

“Direnişle bu özel savaş politikası boşa çıkarılmadığı müddetçe, devletin AKP eliyle uyguladığı oyalama ve çözümsüzlük politikası sürdürülecektir.”

ELEŞTİRİDEN KORKMAYIN
Son söz:
KCK’nın dünkü bu bildirisinin altını çizmek, ‘çözüm süreci’ne sahip çıkmak ve barışı savunmaktır.
KCK’nın bu duyarlıklarını gözardı ederek çözüm ve barış savunulamaz.
Kimse kendini aldatmasın.
Ve ‘eleştirel düşünce’dir tarihin tekerleğini iyiye, doğruya çeviren, insanoğluna daha güzel ufuklar açan…
Eleştiriden korkmayın!
Ayrıca, doğrular kimsenin tekelinde değildir, gerçek bir değil, bin yüzlüdür.