05 Ağu 2015 09:55 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:47

Hasan Cemal'den Abdullah Gül'e çağrı: Bu kanlı tuzağa sessiz mi kalacak?

Hasan Cemal, başta Abdullah Gül olmak üzere AK Parti yöneticilerine sorduğu soruyu köşesine taşıdı.

7 Haziran seçimleri sonrasında çözüm sürecinin sona ermesi ve PKK ile TSK arasındaki silahlı çatışmaların yeniden başlaması sonrasında usta gazeteci Hasan Cemal, başta Abdullah Gül olmak üzere AK Parti yöneticilerine sorduğu soruyu köşesine taşıdı.

Başta Abdullah Gül olmak üzere AKP’nin aklı başında insanları Türkiye’nin ve partilerinin göz göre göre bu kanlı tuzağa çekilmesine seyirci mi kalacaklar?.. diyen Hasan Cemal, AK Parti'nin bu gidişle Güneydoğu'da tabela partisi olacağını ileri sürdü.

İşte Hasan Cemal'in yazısından dikkat çeken bir bölüm:

Ecevit 1970’lerde Karaoğlan’dı.

Kürtler ona oy attı.

Çok geçmedi, CHP Güneydoğu’da tabela partisi haline geldi.

1980’lerde umut Özal’dı.

Ama umutlar çabuk tükendi, ANAP da Güneydoğu’nun tabela partileri arasında yerini aldı.

1990’larda bir ara Erbakan Hoca’nın Refah Partisi Güneydoğu’da sahne aldı ama o da tabela partisi olmaktan kurtulamadı.

ASKERE KAFA TUTAN ERDOĞAN KÜRTLERE UMUT OLMUŞTU

​2002 seçimleriyle birlikte sahneye Tayyip Erdoğan çıktı, Kürtlerin umudu haline geldi.

Muhafazakârdı, dindardı.

‘İslamcı gelenek’ten geliyordu.

İktidar olanaklarını kullanmasını çok iyi biliyor, sosyal yardımlarla yoksul Kürtlere yardım elini uzatıyordu.

Askere kafa tutuyordu.

Cizre’de görmüş geçirmiş yaşlı bir Kürt bana bir seferinde, “Generalleri, subayları zabıta memuru gibi hapse attıran Tayyip Erdoğan çözmeyecek de kim çözecek Kürt sorununu” demişti...

2005’teki ‘Diyarbakır konuşması’yla, ‘Oslo süreci’yle, Öcalan ve Kandil’i muhatap almasıyla, yıllar boyu atılamamış bazı adımların atılmasıyla, ‘çözüm süreci’yle Erdoğan’ın AKP’si, 2002, 2007 ve 2011’de Kürtlerin birinci partisi haline geldi. (...)

AKP GÜNEYDOĞU'DA TABELA PARTİSİ OLACAK

Yazıma, Güneydoğu’da tabela partisi haline gelen siyasi partilerle başlamıştım.

Şimdi sırada AKP var.

Geçen hafta Diyarbakır-Urfa-Suruç-Kobanê ekseninde, ‘Kürt sokağı’nın nabzını tutmaya çalıştım.
Şunu rahatça söyleyebilirim:

(1) İnişteki AKP, daha da inecek.

(2) 9 puanlık kayıptan sonra, geride kalan Kürt oyları da AKP’yi büyük ölçüde terk edecek.
Tayyip Erdoğan, ne kadar bomba yağdırsa da, ne kadar gözaltı furyası yapsa da, ne kadar HDP eşittir terör dese de, AKP’den kaçan Kürt oylarını geri çeviremeyecek.

Bunlar ters tepecek.

Savaş ve baskıdan umduğunu bulamayacak.

AKP de tabela partisi olacak Güneydoğu’da...

SEYİRCİ Mİ KALACAKLAR?

Erdoğan savaşla, kan ve gözyaşıyla gidilecek bir ‘erken seçim’de 7 Haziran’ı tersine çevireceğini sanıyor.

Kendini aldatıyor.

Türkiye’yi kanlı bir kaosa sürüklüyor.

Yazımı bir soruyla noktalıyorum:

Başta Abdullah Gül olmak üzere AKP’nin aklı başında insanları Türkiye’nin ve partilerinin göz göre göre bu kanlı tuzağa çekilmesine seyirci mi kalacaklar?..