HANUTÇU ÖZKÖK!!.. ERTUĞRUL ÖZKÖK'E HANUTÇU DİYEN GENEL YAYIN YÖNETMENİ KİM?..
Uzun zamandır Ertuğrul Özkök´ün yazılarını okurken, bir kısım magazin basınındaki haberler aklıma geliyor.Hani birinci sayfada haber vardır; başlıkta `şu ve şu evleniyor´ denir ve siz şaşırıp iç sayfayı çevirirsiniz heyecanla.
Haberi okuduğunuzda, evlendiği söylenilen çiftin bir filmde rol icabı evlendiklerini öğrenirsiniz. Ve tabii birinci sayfadaki habere de, devamdaki habere de dümdüz gidersiniz.
Hürriyet gazetesinin yayın yönetmeni bir süredir yazılarında bu taktiği kullanıyor.
Birinci sayfadaki yazı spotunda ilgimizi çekecek bir şeyler yazıyor. Merak ederek yazının olduğu sayfayı açıp yazısını okuduğunuzda birinci sayfadaki söylenilenlerin katiyen olmadığını ve bazen de o söylenilenin tamamen aksinin bulunduğunu görüyorsunuz. Özkök tam `gel gel´ yapıyor bu durumda. Yazısına davet için, müşteriyi iç sayfaya çekmek için laf kalabalığı yapıyor.
Bu hanutçu taktiği dün de uygulandı. Birinci sayfadaki spotta Başbakan Erdoğan´ın cumhurbaşkanlığı ile ilgili gerçek fikirlerini yazacağı gibi bir izlenim veriyor, sonra da tüm yazısını bu fikirleri neden açıklayamayacağını anlatmaya ayırıyor. Ben bazen sabırlı davranıyorum. Çoğu zaman eski arkadaşlık günlerimizin anısına küfür etmekten alıkoyuyorum kendimi. Ama dün bunu başaramadım. Okuyucuların çoğunluğunun onunla eski arkadaşlığı bulunmadığı için bu taktiği her uyguladığında küfür yediğine eminim.
Bunu neden yapar; bu itici taktiği neden kullanır ki; anlamam zor... Belki de internette tıklanma oranını yükseltip, yazarlar karşısında kendini ispatlıyordur. Tam nedeni kendi bilir ama son bir yıldır bunu sıkça yapıp duruyor. Yazarlığa yeni başlayan marjinal kız ve oğlanların kullanacağı türde bir taktik, yaşını başını almış bir yazara yakışmıyor. Benden söylemesi...
Bir başka yaşlı yazar olarak ben, neden düşünemedim bu güzel taktiği daha önce bilemiyorum... Üstelik yeri geldiğinde, gerekirse ben de marjinal olurum. Harbiden olurum. Hem de bu yüzden o taktik bende hiç batmazdı bile. Ben, Hürriyet´i bilirim az çok. Eski patron Erol Simavi şimdiki sahibi olsaydı, Ertuğrul bugün kapı önündeydi ve iş arıyordu. Eski arkadaşız filan ama ben ona yazar olarak iş verirdim kesinlikle ve bunu da ne kadar iyi insan olduğumu etrafa göstermek için ibret olsun diye kullanırdım.
SERDAR TURGUT/Akşam