16 Kas 2010 12:45
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:48
HANGİ YAZAR KİME, KAÇ KERE ÇAKTI? İŞTE ÇIKAN SONUÇLAR!
342 ulusal ve yüksek tirajlı yerel gazetede 1806 köşe yazarını listeleyerek analiz eden Ocakoğlu "köşe yazarlar kendilerinden söz edilmesini seviyor" diyor
Köşe yazarları kendinden söz edilmesini seviyor
Hatırlarsınız, 342 ulusal ve yüksek tirajlı yerel gazetede 1806 köşe yazarını listeleyerek Ajans Press bir araştırma yapmış, bu araştırmaya dayanarak da, "Hangi köşe yazarı, kime, nerede, kaç kere sataşmış" başlığıyla bir yazı kaleme almıştım. Yazı hem medyada hem de kamuoyunda epey yankılandı. Yankılandı çünkü her gün bir gerekçeyle karşılıklı atışan köşe yazarları için ilk kez sayısal bir çetele tutuluyordu. 2010’un ilk dokuz ayını ortaya koyan araştırmayı o günün koşullarında yorumlamış ve her ayın sonunda "aylık sataşma ve çakma" raporunu vereceğim demiştim. Ekim’10 araştırması yapıldı ve yine ilginç rakamlar çıktı.
Ego ölçen bir icat yok mu?
Köşe yazarlarının egolarını ölçecek bir sistem henüz icat edilmedi. Bu nedenle de köşelerimizde çok gerekip de kafamız atmadıkça başka yazarlardan pek söz etmez ama başka köşelerde bizden söz edilmesine içten içe seviniriz. Bakalım, Ekim ayının sevinenleri ve sevilenleri kimler olmuş?
Ertuğrul Özkök: Ekim ayında kendisinden en çok söz ettiren köşe yazarı ilk 9 ayda da olduğu gibi Ertuğrul Özkök. Özkök 73 kez başka köşelerin misafiri olmuş. Bu günde ortalama yaklaşık 2.5 kez demek. Eğer Ertuğrul Özkök bir şirket olsaydı, bu başarısından ötürü PR ajansını ödüllendirmesi gerekirdi.
Mustafa Balbay: Köşelerde adı sıklıkla geçenler listesinin ikincisi, 61 kez ile Mustafa Balbay. Balbay kendi köşesinde, 4 ayrı yazardan 7 kez söz etmiş. Özel konumu nedeniyle dışarıdaki yazarlarla eşit durumda değil. Dolayısıyla bulunduğu yerden hakkında yazılanlar çoksa da, kendi köşesinde yazıkları genel ortalamanın çok altında kalıyor.
Erman Toroğlu: Sıkı durun "Bahsi diğer köşelerde en çok geçen köşe yazarı listesinin" bir ikincisi daha 61 adetle Erman Toroğlu. Görülüyor ki Toroğlu ikili mücadelelerde pek yaman. Baksanıza kendi köşesinde sadece 2 kez yazar adı geçirirken 61 kez adını başka köşelerde geçirmesi büyük başarı. Belli ki Toroğlu insanları yazdıklarıyla değil, ekrandaki haliyle epey kızdırıyor. Toroğlu’nun bu çok yazılma işinden haberi olmayabilir, ben bir uyarayım. Çünkü bazen hakkında çok yazılmak egoya iyi geliyorsa da toplumdan gelen ciddi bir uyarı da olabiliyor.
Kalemimden asla yazar ismi alamazsınız!
Peki, Ertuğrul Özkök’ün listedeki sıralamasını adından en çok söz ederek yükselten köşe yazarı kim? Özkök, Akşam yazarı Oray Eğin’in hakkını asla ödeyemez. İstikrarlı bir biçimde Ertuğrul Özkök yazıları yazan Eğin, yazarın sadık bir izleyicisi. Ancak işin diğer yönü de epey enteresan. Ertuğrul Özkök ismi diğer köşelerde dolaşıp dururken kendisi kimseyi köşesine konuk etmiyor. Son dönemde çok ağırına giden "Aydın Doğan’ın Köpekleri" başlığıyla bir yazı yazan Engin Ardıç’a aylar sonra yanıt verip, yazısında da ifade ettiği gibi Ardıç’ın adından ise yine hiç söz etmedi. 73 kez farklı köşelerde konuk olan Özkök, bu süre içinde sadece 7 farklı yazarı köşesinde ağırlamış.
Oray Eğin: Köşesinde diğer köşe yazarlarına en çok yer veren bir diğer yazar da Oray Eğin. Oray Eğin de kendi köşesinde 23 kez farklı yazarı bir vesileyle konu etmiş. Ayrıca Ekim ayı boyunca çoğu Ertuğrul Özkök’e ait olmak üzere 31 kez içinde bir yazar adı geçen yazı yazmış. Oray Eğin, yeni kuşağın sivri dilli yazarlarından. Yazılarında ise ya birilerine kızıyor ya da kendisine kızanlara yanıt veriyor yani görünen o ki Eğin hep kızıyor.
Hem eleştiriyor, hem eleştiriliyor olmanın tadı bir başka mı?
Ahmet Hakan: Ahmet Hakan hem köşelere konuk oluyor hem de köşesinde pek çoklarını ağırlıyor. Yazılarında en çok köşe yazarına yer verenler listesinin ilk sırasında 29 farklı yazarla Ahmet Hakan var. Yine köşesinde toplam kaç kez köşe yazarlarında söz etmiş diye baktığımda 35 kez ile yine Ahmet Hakan’ın birinci olduğunu görüyorum. Yani bu hesapla her gün en az bir yazarın adını köşesinde geçiriyor demektir. Peki, kendi kaç köşe yazısının öznesi olmuş? Ahmet Hakan tam 54 kez diğer köşelerde adını geçirmeyi başarmış.
Ahmet Hakan yazılarından da anladığım kadarıyla kendisi de iyi bir köşe yazarı okuru. İzleyip yazılarında sıklıkla çattığı, izleyip köşesinde dikkate almadığı ama hakkını mahkemede aradıkları ve kendisini seçerek sürekli sataşanlara karşı geliştirdiği savunma mekanizmaları var. Dili de, kalemi de sivri; buldozer gibi, ezip geçiyor. Bakıyor köşesinde olmadı bazı muhataplarını dijital mecradan da tweetliyor.
Müzmin tartışmanın tarafları ne durumda
Mehmet Barlas: Açıkçası listeler önüme geldiğinde gözüm Mehmet Barlas’ı daha yukarılarda aradı. Malum, Mehmet Barlas-Ahmet Hakan atışması epey uzun sürmüş ve olayı izleyen üçüncü gözlerin pek de hoşuna gitmeyecek seviyelere gelmişti. Oysaki Mehmet Barlas, Ahmet Hakan da dahil olmak üzere sadece 9 kez farklı yazardan söz ederken köşesinde 10 kez yazar ismi geçirmiş. Peki, neden bana daha çokmuş gibi geldi? Yanıtım, iki yazarın tartışmasına başka yazarların da ya taraf tutarak, ya eleştirerek ya da alkışlayarak kendi köşelerinde yer verdiği biçiminde olduğu. Sayı değil etkinin katsayı artmış belli ki!
Hikmet Çetinkaya: Köşesinde pek çok yazarı ağırlayan bir diğer köşe yazarı da Cumhuriyet’ten Hikmet Çetinkaya. Yazılarında her ne kadar 31 kez köşe yazarlarına atıfta bulunsa da bu yazılardaki isimler çok farklı yazarlara ait değil. Bir ay boyunca 14 ayrı yazardan söz eden Çetinkaya, daha çok aynı yazarlara atıfta bulunuyor.
Ayar çekmek isteyenlere
Burhan Ayeri: Burhan Ayeri’nin bu listede yer alması çok normal. Akşam’ın televizyon eleştirileri yazan deneyimli yazarı televizyonu izlerken sanırım yazılacak konu sıkıntısı çekmiyordur. Çünkü neredeyse tüm köşe yazarları ya televizyonda program yapıyor ya da çıkıp konuşuyor. Onlar konuştukça malzeme de Ayeri’nin önüne akıp duruyordur. İnternette, kamuoyunun Burhan Ayeri hakkında neler düşündüğüne baktım. Hakkında epey farklı yorum varsa da Medya Sözlüğü’ndeki köşe yazarlarına çektiği "ayar" üstüne yapılan yorumu pek beğendim. Diyor ki, "Soyadı Ayeri değil, Ayar olmalıymış!" Bu arada sayılar da gösteriyor ki Burhan Ayeri en çok Ahmet Hakan’a ayar veriyor.
Listenin başında değiller ama merak ettim işte!
Kanat Atkaya-Fehmi Koru-Taha Kıvanç: Özellikle ilk yazımdan sonra köşelerinde konuya yer vererek birbirleriyle yine köşelerinden "haberleşen" iki yazara; Kanat Atkaya’ya ve Fehmi Koru’ya da baktım.
Atkaya işimizi kolaylaştırmış yazarken skorunu da vermişti. Yazar, 6 farklı yazara köşesinde 6 kez yer verirken, Fehmi Koru da 4 farklı yazarı toplam 7 kez yazılarında geçirmiş. Kanat Atkaya’nın, "Ya gerçek ismiyle değil de bir başka isimle yazanlar ve köşe yazarlarına sataşanlar ne olacak?" diyerek Taha Kıvanç üzerinden Fehmi Koru’ya yönelttiği sorunun yanıtını da sayılarla verelim.
Taha Kıvanç, 16 Ekim 2010 tarihli yazısında Atkaya’ya bir yanıt vermiş ve "Adın ne önemi var?" demişti. (Merak edenler Yeni Şafak web sitesinden Taha Kıvanç’ın bu yazısını okuyabilirler.) Diğer yandan rakamlar da Taha Kıvanç’ın sayısal anlamda Fehmi Koru’dan daha atak olduğunu gösteriyorken aradaki sayısal fark dikkate alınacak kadar büyük gözükmüyor.. Koru, 4 farklı yazarı toplam 7 kez yazılarında geçirirken Taha Kıvanç köşesinde 7 farklı yazardan 7 kez söz etmiş.
Radikal’in halef-selef yayın yönetmenleri de merakıma mucip oldu
İsmet Berkan-Eyüp Can: Medyamızın yeni gazetesi Radikal’in halef- selef genel yayın yönetmenlerini sayısal listede aşağılarda görüyorum. Yenisi ağırlıklı olarak kendi yayın grubundaki köşe yazarları tarafından yazılan 5 adet köşenin öznesi olurken, İsmet Berkan adı hiçbir köşe yazısında yer almamış. Eyüp Can köşesinde 7 farklı yazara yer verirken toplamda 13 kez bu köşe yazarlarından söz etmiş. Yazılarında gazetenin yeni yazarlarını okura sunan ve sunduktan sonra da sokağa salan Eyüp Can’a başarılar diliyorum.
İsmet Berkan ise "eski genel yayın yönetmenleri kulübü" olarak adlandırılan Hürriyet’te yazmaya henüz başladı ama başlar başlamaz da 3 ayrı yazardan yine 3 kez söz etti. Eyüp Can başarmak durumunda olduğu zor bir süreci devraldı. Diğer yandan yeni Radikal’e ilişkin kamuoyunda pek çok artı, eksi yorum var ve Eyüp Can bunlarla da uğraşmak durumundayken, Berkan’ın şimdilik köşesi kadar yükümlülüğü var. Bakalım Eyüp Can ve İsmet Berkan açısından gelecek günler haklarında yazılacaklar açısından neler gösterecek?
Ya kendimizden söz etmeyi seviyoruz, ya ilgi istiyoruz ya da konu yok!
Bu ülkede "konu yok" kısmına katılmam mümkün değil. Bunu bırakıp doğrudan diğer iki gerekçeyi geçelim. Rakamlar da zaten öyle söylüyor; bir ayda 1537 kez köşe yazarları birbirinden söz etmiş. Bu sayı oldukça yüksek. Peki, ne oluyor da bu kadar çok köşe yazarının ismi ve düşünceleri diğer köşelerde yer alıyor? Görünen o ki bazı köşe yazarları doğru, yanlış araştırmadan ya karşı duruyor, ya sorgulamadan onaylıyor ya da durduk yere bir tartışma başlatıyor. Vesselam köşe yazarlığımız birbirimizden ya çok besleniyor ya da çok tetikleniyor ama görünen o ki özgün fikir kıtığı diz boyu, almış başını gidiyor!
Hatırlarsınız, 342 ulusal ve yüksek tirajlı yerel gazetede 1806 köşe yazarını listeleyerek Ajans Press bir araştırma yapmış, bu araştırmaya dayanarak da, "Hangi köşe yazarı, kime, nerede, kaç kere sataşmış" başlığıyla bir yazı kaleme almıştım. Yazı hem medyada hem de kamuoyunda epey yankılandı. Yankılandı çünkü her gün bir gerekçeyle karşılıklı atışan köşe yazarları için ilk kez sayısal bir çetele tutuluyordu. 2010’un ilk dokuz ayını ortaya koyan araştırmayı o günün koşullarında yorumlamış ve her ayın sonunda "aylık sataşma ve çakma" raporunu vereceğim demiştim. Ekim’10 araştırması yapıldı ve yine ilginç rakamlar çıktı.
Ego ölçen bir icat yok mu?
Köşe yazarlarının egolarını ölçecek bir sistem henüz icat edilmedi. Bu nedenle de köşelerimizde çok gerekip de kafamız atmadıkça başka yazarlardan pek söz etmez ama başka köşelerde bizden söz edilmesine içten içe seviniriz. Bakalım, Ekim ayının sevinenleri ve sevilenleri kimler olmuş?
Ertuğrul Özkök: Ekim ayında kendisinden en çok söz ettiren köşe yazarı ilk 9 ayda da olduğu gibi Ertuğrul Özkök. Özkök 73 kez başka köşelerin misafiri olmuş. Bu günde ortalama yaklaşık 2.5 kez demek. Eğer Ertuğrul Özkök bir şirket olsaydı, bu başarısından ötürü PR ajansını ödüllendirmesi gerekirdi.
Mustafa Balbay: Köşelerde adı sıklıkla geçenler listesinin ikincisi, 61 kez ile Mustafa Balbay. Balbay kendi köşesinde, 4 ayrı yazardan 7 kez söz etmiş. Özel konumu nedeniyle dışarıdaki yazarlarla eşit durumda değil. Dolayısıyla bulunduğu yerden hakkında yazılanlar çoksa da, kendi köşesinde yazıkları genel ortalamanın çok altında kalıyor.
Erman Toroğlu: Sıkı durun "Bahsi diğer köşelerde en çok geçen köşe yazarı listesinin" bir ikincisi daha 61 adetle Erman Toroğlu. Görülüyor ki Toroğlu ikili mücadelelerde pek yaman. Baksanıza kendi köşesinde sadece 2 kez yazar adı geçirirken 61 kez adını başka köşelerde geçirmesi büyük başarı. Belli ki Toroğlu insanları yazdıklarıyla değil, ekrandaki haliyle epey kızdırıyor. Toroğlu’nun bu çok yazılma işinden haberi olmayabilir, ben bir uyarayım. Çünkü bazen hakkında çok yazılmak egoya iyi geliyorsa da toplumdan gelen ciddi bir uyarı da olabiliyor.
Kalemimden asla yazar ismi alamazsınız!
Peki, Ertuğrul Özkök’ün listedeki sıralamasını adından en çok söz ederek yükselten köşe yazarı kim? Özkök, Akşam yazarı Oray Eğin’in hakkını asla ödeyemez. İstikrarlı bir biçimde Ertuğrul Özkök yazıları yazan Eğin, yazarın sadık bir izleyicisi. Ancak işin diğer yönü de epey enteresan. Ertuğrul Özkök ismi diğer köşelerde dolaşıp dururken kendisi kimseyi köşesine konuk etmiyor. Son dönemde çok ağırına giden "Aydın Doğan’ın Köpekleri" başlığıyla bir yazı yazan Engin Ardıç’a aylar sonra yanıt verip, yazısında da ifade ettiği gibi Ardıç’ın adından ise yine hiç söz etmedi. 73 kez farklı köşelerde konuk olan Özkök, bu süre içinde sadece 7 farklı yazarı köşesinde ağırlamış.
Oray Eğin: Köşesinde diğer köşe yazarlarına en çok yer veren bir diğer yazar da Oray Eğin. Oray Eğin de kendi köşesinde 23 kez farklı yazarı bir vesileyle konu etmiş. Ayrıca Ekim ayı boyunca çoğu Ertuğrul Özkök’e ait olmak üzere 31 kez içinde bir yazar adı geçen yazı yazmış. Oray Eğin, yeni kuşağın sivri dilli yazarlarından. Yazılarında ise ya birilerine kızıyor ya da kendisine kızanlara yanıt veriyor yani görünen o ki Eğin hep kızıyor.
Hem eleştiriyor, hem eleştiriliyor olmanın tadı bir başka mı?
Ahmet Hakan: Ahmet Hakan hem köşelere konuk oluyor hem de köşesinde pek çoklarını ağırlıyor. Yazılarında en çok köşe yazarına yer verenler listesinin ilk sırasında 29 farklı yazarla Ahmet Hakan var. Yine köşesinde toplam kaç kez köşe yazarlarında söz etmiş diye baktığımda 35 kez ile yine Ahmet Hakan’ın birinci olduğunu görüyorum. Yani bu hesapla her gün en az bir yazarın adını köşesinde geçiriyor demektir. Peki, kendi kaç köşe yazısının öznesi olmuş? Ahmet Hakan tam 54 kez diğer köşelerde adını geçirmeyi başarmış.
Ahmet Hakan yazılarından da anladığım kadarıyla kendisi de iyi bir köşe yazarı okuru. İzleyip yazılarında sıklıkla çattığı, izleyip köşesinde dikkate almadığı ama hakkını mahkemede aradıkları ve kendisini seçerek sürekli sataşanlara karşı geliştirdiği savunma mekanizmaları var. Dili de, kalemi de sivri; buldozer gibi, ezip geçiyor. Bakıyor köşesinde olmadı bazı muhataplarını dijital mecradan da tweetliyor.
Müzmin tartışmanın tarafları ne durumda
Mehmet Barlas: Açıkçası listeler önüme geldiğinde gözüm Mehmet Barlas’ı daha yukarılarda aradı. Malum, Mehmet Barlas-Ahmet Hakan atışması epey uzun sürmüş ve olayı izleyen üçüncü gözlerin pek de hoşuna gitmeyecek seviyelere gelmişti. Oysaki Mehmet Barlas, Ahmet Hakan da dahil olmak üzere sadece 9 kez farklı yazardan söz ederken köşesinde 10 kez yazar ismi geçirmiş. Peki, neden bana daha çokmuş gibi geldi? Yanıtım, iki yazarın tartışmasına başka yazarların da ya taraf tutarak, ya eleştirerek ya da alkışlayarak kendi köşelerinde yer verdiği biçiminde olduğu. Sayı değil etkinin katsayı artmış belli ki!
Hikmet Çetinkaya: Köşesinde pek çok yazarı ağırlayan bir diğer köşe yazarı da Cumhuriyet’ten Hikmet Çetinkaya. Yazılarında her ne kadar 31 kez köşe yazarlarına atıfta bulunsa da bu yazılardaki isimler çok farklı yazarlara ait değil. Bir ay boyunca 14 ayrı yazardan söz eden Çetinkaya, daha çok aynı yazarlara atıfta bulunuyor.
Ayar çekmek isteyenlere
Burhan Ayeri: Burhan Ayeri’nin bu listede yer alması çok normal. Akşam’ın televizyon eleştirileri yazan deneyimli yazarı televizyonu izlerken sanırım yazılacak konu sıkıntısı çekmiyordur. Çünkü neredeyse tüm köşe yazarları ya televizyonda program yapıyor ya da çıkıp konuşuyor. Onlar konuştukça malzeme de Ayeri’nin önüne akıp duruyordur. İnternette, kamuoyunun Burhan Ayeri hakkında neler düşündüğüne baktım. Hakkında epey farklı yorum varsa da Medya Sözlüğü’ndeki köşe yazarlarına çektiği "ayar" üstüne yapılan yorumu pek beğendim. Diyor ki, "Soyadı Ayeri değil, Ayar olmalıymış!" Bu arada sayılar da gösteriyor ki Burhan Ayeri en çok Ahmet Hakan’a ayar veriyor.
Listenin başında değiller ama merak ettim işte!
Kanat Atkaya-Fehmi Koru-Taha Kıvanç: Özellikle ilk yazımdan sonra köşelerinde konuya yer vererek birbirleriyle yine köşelerinden "haberleşen" iki yazara; Kanat Atkaya’ya ve Fehmi Koru’ya da baktım.
Atkaya işimizi kolaylaştırmış yazarken skorunu da vermişti. Yazar, 6 farklı yazara köşesinde 6 kez yer verirken, Fehmi Koru da 4 farklı yazarı toplam 7 kez yazılarında geçirmiş. Kanat Atkaya’nın, "Ya gerçek ismiyle değil de bir başka isimle yazanlar ve köşe yazarlarına sataşanlar ne olacak?" diyerek Taha Kıvanç üzerinden Fehmi Koru’ya yönelttiği sorunun yanıtını da sayılarla verelim.
Taha Kıvanç, 16 Ekim 2010 tarihli yazısında Atkaya’ya bir yanıt vermiş ve "Adın ne önemi var?" demişti. (Merak edenler Yeni Şafak web sitesinden Taha Kıvanç’ın bu yazısını okuyabilirler.) Diğer yandan rakamlar da Taha Kıvanç’ın sayısal anlamda Fehmi Koru’dan daha atak olduğunu gösteriyorken aradaki sayısal fark dikkate alınacak kadar büyük gözükmüyor.. Koru, 4 farklı yazarı toplam 7 kez yazılarında geçirirken Taha Kıvanç köşesinde 7 farklı yazardan 7 kez söz etmiş.
Radikal’in halef-selef yayın yönetmenleri de merakıma mucip oldu
İsmet Berkan-Eyüp Can: Medyamızın yeni gazetesi Radikal’in halef- selef genel yayın yönetmenlerini sayısal listede aşağılarda görüyorum. Yenisi ağırlıklı olarak kendi yayın grubundaki köşe yazarları tarafından yazılan 5 adet köşenin öznesi olurken, İsmet Berkan adı hiçbir köşe yazısında yer almamış. Eyüp Can köşesinde 7 farklı yazara yer verirken toplamda 13 kez bu köşe yazarlarından söz etmiş. Yazılarında gazetenin yeni yazarlarını okura sunan ve sunduktan sonra da sokağa salan Eyüp Can’a başarılar diliyorum.
İsmet Berkan ise "eski genel yayın yönetmenleri kulübü" olarak adlandırılan Hürriyet’te yazmaya henüz başladı ama başlar başlamaz da 3 ayrı yazardan yine 3 kez söz etti. Eyüp Can başarmak durumunda olduğu zor bir süreci devraldı. Diğer yandan yeni Radikal’e ilişkin kamuoyunda pek çok artı, eksi yorum var ve Eyüp Can bunlarla da uğraşmak durumundayken, Berkan’ın şimdilik köşesi kadar yükümlülüğü var. Bakalım Eyüp Can ve İsmet Berkan açısından gelecek günler haklarında yazılacaklar açısından neler gösterecek?
Ya kendimizden söz etmeyi seviyoruz, ya ilgi istiyoruz ya da konu yok!
Bu ülkede "konu yok" kısmına katılmam mümkün değil. Bunu bırakıp doğrudan diğer iki gerekçeyi geçelim. Rakamlar da zaten öyle söylüyor; bir ayda 1537 kez köşe yazarları birbirinden söz etmiş. Bu sayı oldukça yüksek. Peki, ne oluyor da bu kadar çok köşe yazarının ismi ve düşünceleri diğer köşelerde yer alıyor? Görünen o ki bazı köşe yazarları doğru, yanlış araştırmadan ya karşı duruyor, ya sorgulamadan onaylıyor ya da durduk yere bir tartışma başlatıyor. Vesselam köşe yazarlığımız birbirimizden ya çok besleniyor ya da çok tetikleniyor ama görünen o ki özgün fikir kıtığı diz boyu, almış başını gidiyor!