HANGİ VALİNİN EŞİ İLK KEZ HAFTALIK BİR DERGİYE KAPAK OLDU?
Adıyaman'ın Kahta'sından, Gümüşane'nin Kürtün'ünden Trabzon'a uzanan bir kadının öyküsü&... O hep vardı biz yeni gördük.
Türkiye’de ilk kez bir vali eşi haftalık bir dergiye kapak oldu.. Cadde Dergisi Trabzon Valisi Recep Kızılcık’ın eşi Sema Kızılcık’ı kapağına taşıdı..
İşte o röportaj :
Hiç gidip görmediğimiz ama ‘Gitmesek de görmesek de bu köy bizim köyümüzdür’ dediğimiz günleri hatırlayın. Oralarda hep birileri vardı. Ana haber bültenleri, gazete manşetleri, internet siteleri. Şoklar…
Flaşlar… Az sonralar…
Hep söyleriz ‘Bu ülkede güzel şeyler olmuyor mu.’ diye. Aslında oluyor. Hayatın her alanında bir çok isim inanılmaz başarılara, sosyal sorumluluk projelerine imza atıyor. İşte o başarılara tanıklık ettiğimiz isimlerden biri de Trabzon’un sevilen Valisi Recep Kızılcık’ın eşi Sema Kızılcık. ‘Eğitim de ben de varım’ ve daha bir çok çarpıcı projesiyle de Batmanlı çocukların Sema Annesi. Bu söyleşi sadece bir vali eşinin değil, Adıyaman’ın Kahta’sından, Gümüşane’nin Kürtün’ünden Trabzon’a
uzanan bir kadının öyküsü… O hep vardı biz yeni gördük. Nedeni bu.
Bir başarı öyküsü: Sema Kızılcık:
HAYATA ARTI KATAN KADIN
Adıyaman Kahta ile Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde de kaymakamlık yapan Trabzon Valisi Recep Kızılcık’ı AKŞAM gazetesi adına Batman’a yaptığımız bir gezi sırasında tanıdık. Renkli ve başarılı bir sima. Yüzlerce önemli projenin altında onun imzası var. Kadın intiharlarıyla ünlü Batman’ın kaderini değiştiren Vali Recep Kızılcık bir çok ulusal gazetede de bu yönüyle öne çıkmış biri. Saygın, sevilen, genç bir bürokrat.
Batman’da hayata geçirilen projelerle ilgili konuşurken çok sayıdaki projelerde eşi Sema Kızılcık’ın da imzasını gördük. Bunlardan en çarpıcı ve en öne çıkanı ise ‘Eğitim de Ben de Varım’ projesi. Bildiğimiz kadarıyla daha sonra Sema Hanım’ın girişimiyle dernek oldu. Sema Hanım’la Batman’da tanışma fırsatı bulamadık ama projeleriyle ilgili birçok telefon görüşmesi yaptık. O projeler de çok ses getirdi. Ardından tayinleri Trabzon’a çıktı. Batman’da hayat bulan projelerin Trabzon’da aynı adla olmasa bile farklı adlarla devam edip etmediğini hep merak ettik.
Trabzon’a yolumuz düştüğünde tanıştık. Sema Hanım’la. Bizi Vali Konağı’nda ağırladı. Biz de hazır fırsatını bulmuşken bir söyleşi yapma olanağı da bulduk bu ağırlamada. İşte bir kaymakam, bir vali eşinin Kahta’dan, Kürtün’ne, Batman’dan Trabzon’a uzanan başarı öyküsü…
CADDE: Sema Hanım, Batman’da çok önemli projelere imza attınız. Günün büyük bir bölümü kadın ve çocuklarla geçti. “Eğitimde Ben de Varım” en iddialı ve halen dernek olarak sürdürülen proje… Trabzon’a gelirken arkanızda çok sayıda gözü yaşlı kadın ve çocuk bıraktınız. O projeler Trabzon’a da taşındı mı? Batman’daki kadın ve çocuklarla hala ilgileniyor musunuz?
SEMA KIZILCIK: Ülkemiz genelinde çok sayıda projeler var. Hemen herkez AB projeleri hazırlıyor. Gerek ulusal gerekse yerelde bir dolu projeler var. prjeler var. Eşimin Kahta’da kaymakamlık yaptığı dönemde sosyal projelerin içinde buldum kendimi. Yaklaşık bundan 15 yıl kadar önceydi sanırım. ‘Kimsesiz çocuklar, bakıma muhtaç aileler için bir dernek kurmuştum. Orada başladı projeler.
Kahta’dan sonra Gümüşhane’nin Kürtün ilçesine gittik. Orada da öncelikli olarak
çocuklarla ilgili kampanyalar yürüttük. Benzer şekilde. Ve buradan’da Ankara’ya
geldik. Ankara yorucu ve hızlı bir dönem oldu ikimiz açısından. Ankara benim
6,5 yıl çocuk büyüttüğüm yer oldu. Kızımın ameliyatı sırasında da bir ara
hastanede gönüllü olarak çalıştım.
Yapı olarak insanlara yardım etmeyi çok seviyorum. Arkadaşlarla sohbet
ettiğimizde bir çok olanaklarımız olduğunu söylüyorum. ‘İhtiyaç sahiplerine
ulaşabilir onlarla iletişim kurabiliriz’ diye… Hep bu konulara kafa yordum.
CADDE: Batman’a dönersek yüzlerce birbirinden ilginç adlarda yüzlerce proje
var. Her alanda kurslar ve çeşitli etkinlikler düzenlediniz. Kadın intiharları ile
ünlü bölgenin insanlarıyla ilişki kurmayı nasıl başardınız? İlk gittiğinizde neler
hissetiniz? Sizi nasıl kabullendiler…
SEMA KIZILCIK: Kafamda farklı bir Batman vardı. Kadın intiharları, okula
gönderilmeyen kız çocukları. Terör... Batman’a gittiğimizin ikinci günü yanımıza
hiç koruma almadan şehrin varoşlarını dolaştık. Arka sokaklar… Sokaklardaki
çocukların ellerinde taş ve sopalar. Dehşete kapıldım. Ağzımdan dökülen
cümle ‘Biz burada ne yapacağız’ oldu. Eşim dedi ki; ‘Bu çocukları kurtaracağız.
Yoksul halkın yanında olacağız. Onun için buradayız.’ İşe çocuk ve kadınlara
yönelik bir dizi projeler hazırlayarak. Halen özel okullarda okuttuğumuz
18 çocuğumuz var. Annesi ve babası olmayan 400 kadar çocuğada çeşitli
kurslar verdik. Sadece para yardımı yapmakla kalmayıp spor klüpleri, sanatsal
etkinlikler, tiyatro, piyano, gitar, bağlama bir dolu alanda çalışmalarımız oldu.
Bundada başarılı olduk. enstrmn bunlarda da başarlı olduk… Batman’dan beni
hala arayanlar olur. Gönül bağım onlarla hala sürer.
CADDE: Bu projeleri hayata geçirebilmek için kimlerden destek alıyorsunuz. Bu
projeler nasıl büyüyor?
SEMA KIZILCIK: Bu doğrusunu isterseniz el ele vermekten geçiyor. Birincisi
bu. Daha sonra hayırseverlerin yardımları, sponsor şirketler… Bu katkılarla
yürütüyoruz.
CADDE: Batman’da neler yaptığınızı biliyoruz. Peki, Trabzon’da neler
yapıyorsunuz. Öncelikli projeleriniz var mı? Örneğin kadınlara yönelik.
SEMA KIZILCIK: Burada kadınlar için ne yapıyorum? Arkadaşlarla otuduk ‘neler
yapabiliriz’ diye biraz kafa yorduk. Gördük ki; buradaki kadın dernekerinin
sayısı bir elin parmaklarını geçemiyor. Ulusal ve yerel dernekler var. Türk
Anneler Derneği gibi… Biz biraz farklı henüz Türkiye’de olmayan bir proje
hazırladık. Kırsaldaki kadının siyasal ve sosyal gelişimini sağlayıp hayata, daha
doğru ve kendi ayakları üzerinde durabilecekleri bir çalışma çıktı ortaya.
Ne yazk ki kadınlar burada yönetimde yok. Kadınlar yönetiminde değil…
Bin milletvekili var. Bir muhtar var. Burada temel amacamız Trabzondaki
kadınları ülke genelinde başarıları yakalamış kadınlarla buluşturup farkındalık
yaratmaktı. Trabzon pilot bölge olacak ve projenin içine Artvin Gümüşhane ve
diğer iller de girecekti. Bu çalışmalardan vazgeçmiş değiliz yürüyor epeyce bir
yol da aldık.
CADDE: Dilerseniz işin biraz da magazinine gelmek gerekirse Sema Hanım bir
gününü nasıl geçirir?
SEMA KIZILCIK: Çalışma hayatım olmadı benim… Her gün farklı bir şeyler
yaparım. Sabah yürüyüş yapar kahvaltı ederim. Günlük gazeteleri okuduktan
sonra bulunduğum şehirde arkadaşlarla mutlaka biraraya gelir üzerinde
çalıştığımız projelere bakarız. Aile ziyaretlerimiz olur. Vakıf’tan yardım alan
aileleri Batman’da dört günde bir ziyaret ederdim. Burada da mutluka iki günde
bir ziyaret eder dertleşiriz. Bu ziyaretler benim ufkumu açıyor gerçekten.
‘Bu aileler için ne yapabilirizi’ konuşuruz mutlaka. Sağlık Ailem Projesi
başlatıldı. Biz de bu kapsamda mutlaka hasta ziyaretlerine gider ilgileniriz.
Sağlık kuruluşlarına ulaşma imkanı olmayan ya da ulaşamayanlara yardımcı
olur sağılık konusunda seminerler düzenleriz. Gezici sağlık ekiplerimiz o aileleri
bilinlendirir. 8 bölge okulunda kadın sağlıı konusunda seminerler düzenledik.
CADDE: Bildiğim kadarıyla Batman’daki konakta çocukları ağırlamıştınız. Burada
da yaptınız mı?
SEMA KIZILCIK: Evet ağırlıyorum. Benim iki çocuğum var. Onların
sorumlulukları kadar bu çocukların sorumluluğunu da üzerimde hissediyorum.
Bu konakta çocuklara tanışma partisi verdim. Bulunduğumuz makam bizim
olduğu kadar onların da. Yuvadaki çocuklara mutlaka uğrarım hiç ihmal etmem
onları. Göz ve gönül teması kurarım onlarla. Her biri bana ‘Sema anne’ der.
Zaman zaman çarşıya alış verişe çıkarım onlar için. Mutlu eder beni.
CADDE: Bu kadar proje ve içinde çocuklar var ilgilendiğiniz. Ama bir de kendi
çocuklarınız var. Anne olarak Sema Hanım’ın kendi kendi çocuklaıyla ilişkileri
nasıl…?
SEMA KIZILCIK: Bir kızım, bir oğlum var. Oğlum Ankara TED Koleji’nde okuyor.
Kızım Alara bizimle birlikte. Çocuğumu vde karşılıyamıyorum. Zaman zaman
onları ihmal ettiğimi düşünüyorum doğrusu. İyi vakit geçirerek bu açığımı
kapatmaya çalışıyorum.
ALARA VALİ BABASINDAN NE İSTEDİ?
Hatta şunu mutlaka anlatmam gerek. Alara bir gün özel kalemi telefonla arayıp
babasından görüşme talep ediyor. Alara, vali beyin odasına giriyor. Babası
sarılacak oluyor. Alara zin vermiyor. “Burası ciddi meselelerin konuşulduğu
yer. Benim de sizden bir talebim olacak. Ben Ankara’daki gibi bir gün geçirmek
istiyorum babamla. Vali bey kızını bir gün birlekte olmak için söz verir. Hatat gün
de verir. Ama o buluşma bir ay sonra gerçekleşir.